1

1.6K 123 90
                                    

bunun anlamı yok,
iki yabancıyız biliyorum aslında...

.....

"hoşgeldin"

içeri girdiğim an topuklularımın çıkardığı sesten dolayı bana dönen iki çift gözden birine doğru ilerledim

yanına yaklaştığım gibi bana uzatılan eli sıktım ve konuşması için beklemeye başladım

bu arada yan tarafımızda duvara yaşlanmış ve kolları bağlı bir pozisyonda, pür dikkat beni izleyen adama gözlerim kaysa da hemen dikkatimi toplayıp önüme dönmem zor olmadı

"Selim, seni dinliyorum"

bu cümlenin aslında 'gene ne yaptı bu' anlamına geldiğini bu küçük odadaki herkes biliyordu
sesimin bıkkın çıkmamasına falan özen göstermemiştim
karşımdaki adam da bu durumdan en az benim kadar bıkmıştı
o da derin bir nefes alıp elindeki siyah dosyaları elime tutuşturdu

"gerekli olan şeyler bunlar, daha sonra sana önemli ayrıntıları da vereceğim. Şimdi olayı kendisi anlatsa daha sağlıklı olur. Ben çıkıyorum. Size iyi eğlenceler"

son cümlesini söylerken tamamen alay eden ses tonunu yüz ifadesi ve mimikleri ile destekleyince gergince yutkunmadan edemedim

kapının kapanma sesi geldiği gibi dakikalardır yaslandığı duvardan ayrılabilmişti
yavaş hareketlerle bana doğru gelirken elleriyle bacaklarına vurarak ritim rutuyor, bir şeyler mırılldanıyordu

bana yaklaştıkça sesi netleşti

"çayır biçiyom çayır
yanıyom cayır cayır"

derin bir nefes alıp şu durumda bile kaybetmediği alaycı haline karşı sabır diledim
sadece sabır yani gerçekten

"başka bir şeyler biçmişsin gibi geldi bana"

sert ama bir o kadar da hoş olan kahkahası içimi kıpır kıpır etti
sonunda arkama dönüp yüzüyle karşı karşıya gelebildim

"yine her zamanki gibi formundasın güzelim"

"sen de öylesin barışcım, gün geçmiyor ki pek sevgili müvekkilim Barış Alper Yılmaz adını bir şeylere karıştırmasın... Bir gün de huzurlu uyanabileyim be adam"

"geçen seneye kadar her güne, her sabaha huzurlu uyanıyordun. Öyle diyordun yani"

kurduğu cümle sonunda az önce açıp incelemeye başladığım dosyayı sertçe kapattım

"ben de bu konuya ne zaman gelecek diyordum. Hâlâ beni şaşırtmıyorsun"

"sen de aynısından"

omzumdaki düşmek üzere olan çantayı düzeltip kapıya doğru yürüdüm
kapı kolunu tuttuğum an yine beni sinir eden o fazla rahat sesini duydum

"ne zamana biter bu iş avukat hanım"

"kazanabilir miyim bilmiyorum Barış Bey"

"anlayamadım"

"adamı helak etmişsin. Hem de durup dururken. Senin yüzünde ise tek bir çizik bile yok. Yine de deneyeceğim barış"

"Deneme avukat hanım. Yap lütfen"

sonra ne ara geldiğini bile anlamadan yanıma gelmişti. Elini özellikle hâlâ kapı kolunu tutan elimin üstüne koymuş, hafifçe okşamış sonra da nazikçe ve hızlıca elimi ittirmisti
zaten hemen ardından da kapıyı açıp gitmiş, gözden kaybolmuştu

uzun bir süre ayakta dikildikten sonra o gittiğine göre burda durabilirim diye düşünerek odadaki küçük masaya ilerledim
elimdeki dosyaları açtığım an sanki hissetmiş gibi telefonuma bir bildirim düştü

.

ararsa açma pezo!!
az önce söylemeyi unuttum ama
bugün yine çok güzeldin
avukat hanım

siz
yavşak//
sağolun
barış bey

ararsa açma pezo!!
hasar var bu arada

siz
?

ararsa açma pezo!!
dedin ya sende bir çizik bile yok
eğer işimize yarayacaksa
bende de hasar var yani

siz
2007 model tofaş mısın sen amk//
bende de hasar var diyor//
iyi git kaportanı değiştir o zaman napalım yani//
pekala
ben fark edememişim o halde
tam olarak neren hasarlı

ararsa açma pezo!!
öyle ayak üstü fark edebileceğin bir yerde değildi zaten 😁
akşama doğru gelirsen
gösteririm
olayları da detaylıca anlatırım

siz
yavşaksın işte//
en büyüğünden//
tamam
iki kahve koyabilirsen çok makbule geçer
zahmet olacak ama
kusura bakmayın lütfen

ararsa açma pezo!!
bakmayız tabi
başım gözüm üstüne
hadi iyi günler
dikkat et
görüldü

....

ben gene napiyorum ya of

Değişmene Rağmen | Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin