Emre'den;
Sabah beklediğimden erkwn uyandım. Dün akşam eve geldiğimde alp yoktu. Halada yok. Bu salak kim bilir nerde şimdi. Amaan banane. Telefonumu elime aldım. WhatssAp a girip elama mesaj attım. "Günaydın meleğiim ;)" diye. Sonra telefonu bırakıp doğayı uyandırmaya gittim. Biraz gıcık edelim değil mi? Odanın kapısını açtığımda arkası dönüktü. Sinsice yaklaştım ve gıdıklamaya başladım. En zayıf noktası buydu çünkü. Normalde yapsam gülerdi ama hıçkırık ve iç çekiş sesi duydum. "Doğa iyi misin bebeğim" dedim. Korkmuştum. Ne kadar kavga etsek anlaşamasakta canımın bir parçasıydı o benim. Kollarından tutup kaldırdım. Ağlamaktan gözleri şişmişti. Kollarını boynuma doladı. Ne yapacağımı bilemedim bende doladım kollarımı. Saçlarına minik bir öpücük kondurdum. "Bebeğim neyin var anlat bana" dedim. Bu tarz şeyleri pek bana anlatmazdı. Genelde sudeye anlatırdı. Ama şuanda bana anlatmasını istiyordum. "Anlat doğa neyin var hadi ama ben sude değilim olamamda ama abinim bebeğim anlat bana" dedim. Eğer doğa şuan bi erkek için ağlıyorsa gebertecektim o piçi. "A-abi beni nasıl bırakabilir?" Diye sormuştu. Dedim ben geberticem o piçi. Kesin bartuydu. 1 yıla yakın bir süredir çıkıyorlardı. O bartuyuda zaten gözüm hiç tutmamıştı. Her fırsatta tehtit ediyordum. "Kim o piç? Bartu mu?" Dedim. Kızın konuşmaya hali kalmamıştı. Kafasını salladı. "Geberticem onu doğa ben sana demiştim gözüm tutmadı onu diye biliyordum ben böyle yapacağını" dedim. Daha çok hıçkırmaya başladı. "Şşş ağlama bebeğim" dedim. "Neden daha önce söylemedin?" Dedim. "Gece konuşuyoduk zaten birden ayrılmak istiyorum dedi abi ne güzel konuşuyorduk birden patlattı abi" dedi ağlayarak. Kollarımı boynuna dolayıp sımsıkı sar8ldım. O da bana sarıldı. "Sudeyi çağırmamı ister misin?" Dedim. "Hayır abi eğer işin yoksa ela ablayla bi planınız yoksa benimle kalabilir misin?" Dedi. Elayla bi planım olsa bile iptal ederdim çünkü doğa ilk defa sudeyi değilde beni yanında istiyordu. "Tabiki kalırım bebeğim insan canından bir parçasını bu halde bırakıp eğlenmeye gidebilir mi?" Diye sordum. Biraz da olsa gülümsemeye çalıştı. Ama yapamıyordu. O piçi öldürene kadar dövecektim. Doğa'dan bir yaş büyüktü. Bu da işime geliyordu açıkçası. Dövmek daha kolay oluyordu. "Bebeğim sen bekle ben telefonumu alıp geleceğim." Dedim. Tamam anlamında kafasını salladı. Odama girip telefonu aldım. Eladan mesaj gelmişti. "Günaydın aşkıım bugün denize gidelim mii? Demişti. "Aşkım çok isterdim ama bugün doğayla beraber evde kalıcaz sonunda bartuyla ayrılmışlar ama yıkılmış doğa ona söz verdim o yüzden bugün buluşamayabiliriz ama abin izin verirse akşam 10 dan sonra olabilir" deyip gönderdim ve doğanın yanına gittim. "Kay bakalım fıstık" dedim. Yanına yattım. Kolumun altına çektim. "Dök içini anlat herşeyi hiçbir şeye kızmayacağım söz." Dedim. Bana herşeyi anlattı. Hıçbir şeyi atlamadan. Bende ilgiyle dinledim ve içimdeki bartu öfkesi dahada alevlendi. Ama bunu doğaya belli etmedim. Bende biraz konuştum. Telefonuma bildirim sesi geldiğinde elime aldım. Eladan dı. "Aşkım abimden zorla izin aldım özge abla olmasaydı onuda yapamazdım ama olsun aldım sonuçta izini en geç 1 de gelmem için sınır koydular ben de mecburen kabul ettim" demişti. Istemeden gülümsedim. Doğa bana bakıyordu. "Ela abla sanırsam" dedi. "Evet bebeğim o " dedim ben de. "Ooo aşkım tamam 3 saat az bize ama olsun nerde buluşuyoruz?" Dedim. "Sahil?" Dedi. "Tamam melek ;)" dedim. ":)" gülücük gönderdi o da. "Ee acıktın mı bakalım fıstık" dedim doğaya. "Hayır abi ya şey eğer ben sizin planınızı bozduysam sen git abi " dedi. "Yav bitanem planımız yoktu akşama yaptîk plan hem olsun plan olsaydı bile senin için bozardım ben planımı " dedim. Gülümsedi. "Abi sana bir şey söyliycem" dedi doğa. "Söyle bakalım" dedim. "Seni çoook seviyorum abim" dedi. "Ben de seni çok seviyorum meleğim canımsın sen benim seni üzen bu güzel yüzünü ağlatan piçi geberticem" dedim. Yüzü biraz bozulmuş gibi oldu. "Doğa yoksa sen bartuyu hala seviyomusun?" Dedim. Hayır bebeğim o piçi sevme başkasını sev ama onu sevme. "Abi ben ona aşıktım bu kadar çabuk unutmamı bekleme" dedi. "İyi bakalım ama onu unutacaksın tamam mı?" Dedim. "Tamam" dedi.
~~~~~~
Akşam sonunda olmuştu. Elayı deli gibi özlemiştim. Buluşmamıza 1 saat kalmıştı. Odama gidip hazırlanmaya başladım.önce bir duş aldım. Sonra üstümü giydim.Altıma siyah bir kot üstümede siyahtan grileşerek beyaza dönen bir tişört giymiştim. Ayakkabı da siyah new balance lerimi giydim.
15 dk vardı. Doğaya gittiğimi söyleyip evden çıktım. Sahil zaten eve yakındı. Bankta oturan elayı gördüm arkasından sessizce gidip gözlerini kapattım. Başta bir çığlık attı. "Emre sen misin?" Dedi. "Bilmem emremiyim acaba" dedim. "Ya emre ödümü kopardın" dedi sesimden tanımıştı.
Yanına oturdum ve sarıldım. "Seni çok özledim" dedim. "Ben de àskım seni çok özledim"dedi. Gülümsedim. O da gülümsedi. Şuan onu öpmek istiyordum ama ilk hamleyi onun yapması için bekledim. Sonuç? Öpmedi. Neyse daha ilerilere saklayalım onu öpmeyi. Ee nasılsın bakalım" dedim. "İyi sen?" Dedi. "Bende iyiyim." Dedim. "Aşkım doğanın neyi vardı?" Diye sordu. Bende herşeyi anlattım. "Ov bartu denen çocuk elinden kurtulamiyacak desene" dedi. "Aynen öyle mahvolmuştu doğa onu ilk defa böyle gördüm." Dedim. Biraz daha yaklaştım elaya şuan deli gibi öpmek istiyordum onu. O kadar tatlı duruyordu ki. Öpmek istediğimi anlamış olacakki öpmeye başladı. Hemen karşılık verdim. Dudaklarının yumuşaklığı bana geçiyordu sanki. Nefessiz kaldiğinda bıraktı. Sırıttım. "Ne sırıtıyon be" dedi. "Hiiç dedim. Biraz daha konuştuk. Sonra yürüyerek eve geldik. Bu sefer ben öptüm. Sonra içeri girdi. Bende eve gittim. Doğaya baktığımda uyuyordu. Ben de gidip yattım.
