| Üçüncü Bölüm: Hasret Ateşi|

127 18 1
                                    

Merhaba!

Üçüncü bölüm için hoşgeldiniz!

Düşüncelerinizi buraya alabilirim ->

Volte + yorum yapmayı unutmayın lütfen 🧚🏻‍♀️

Merve Yavuz - Sol Yanım
Ayşenur Kolivar - E Asiye

Merve Yavuz - Sol Yanım Ayşenur Kolivar - E Asiye

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

| Üçüncü Bölüm: Hasret Ateşi |

Bu gece şehir ikiye ayrılmıştı. Bu gece şehir siyah ve beyazdı. Hava soğuktu. Sokaklarda dolaşan tek tük insan vardı. Hepsi montuna sarılı bir şekilde yürüyordu. Rüzgar sıcak esiyordu. Rüzgar o soğuğa rağmen insanları ısıtmaya çalışıyordu.

Feraye bakışlarını gökyüzüne çevirdi. Sabah olmak üzereydi. Eve gitmek istememiş, sokaklarda dolaşmıştı. Şimdi ise sokakların arasından kaybolup şehitliğe gelmişti. Annesine ve babasına gelmişti.

Üzerindeki ince uzun paltosuna daha sıkı sarıldı. Üşüdüğünden değildi. Kendisine destek çıkmak içindi.

Gece ansızın yağan yağmur toprakları çamur yapmıştı. Attığı her bir adımda çamurun sesini duyması onu ister istemez çocukluğuna götürse de geçmişini düşünmedi, yürümeye devam etti.

İlk önce babasının mezarına geldi. Mezar taşının kenarına oturdu. Kurumuş dalları elleriyle ayıkladı, toprağını okşadı. Derin bir nefes alma ihtiyacı hissetti. "Toprağını okşamak yerine saçını okşamayı tercih ederdim baba." Diyerek mırıldandı. Sesi kısıktı. Konuşacak hali yoktu.

"Daha dokuz yaşındaydım baba. Beni bırakıp gittiğinizde daha dokuz yaşında bir çocuktum." Gözlerinin dolduğunu hissetti Feraye ama konuşmaya devam etti. "Kanınız yerde kalmadı diyerek kendimi avuttum. Yaşayabilmek için geçmişimi, çocukluğumu, onları sildim. Şimdi ise geçmiş karşıma diyorlar ki aileni senden koparan şerefsiz en başından beri dışarıda rahat rahat dolaşıyor."

Yutkunamadı Feraye. Boğazının tam ortasında bir yumru geçmek bilmedi. "Bulacağım baba. Sana sözüm olsun işin sonunda ölüm de olsa dahi size bunu yapanı geçte olsa bulacağım. Cezasını bu sefer devlet değil ben keseceğim."

Daha fazla konuşmadı Feraye. Sessizce gözyaşlarını akıttı. Babasını düşündü, annesini düşündü. Bakışları annesinin mezarına döndü. Annesinin ve babasının mezarları yanyanaydı.

Ayağa kalktı Feraye. Annesinin mezarına geçti. Oradaki kurumuş dalları topladı, toprağını okşadı. "Babama hep sen şımartıyorsun bu kızı derdin.. Babam beni şımartmıyordu anne. Ben sizin varlığınıza o kadar mutluydum ki size sevgimi öyle gösteriyormuşum."

Hayat-ı ViranHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin