Dokuz branşta faaliyet gösteren Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Başkanlık pozisyonunda gözü olan, her spor dalına yoğun bir tutkuyla bağlı olan Elfida Morya, hedefine doğru emin adımlarla ilerlerken adımlarını sekteye uğratacak biriyle tanışır.
Fenerbahç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💛💙
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💛💙
4. BÖLÜM : "Tatlı ilgi."
Fenerbahçeliler, Instagram'a yüklenen her Erdi Hakimoğlu fotoğrafını görünce nefesini tutuyordu.
Bugün ise nefesleri tutmalarına sebep olacak fotoğrafı atacak kişi bendim. Gurur mu duysam o hissi bildiğim için ağlasam mı bilemiyordum.
Gitmesinden en çok korktuğumuz oyuncuydu. Yüz yılda bir gelişen bir tutulma gibiydi. Yetenekli, ahlaklı, takımına bağlı, skandalsız, hanımcı bir topçu... Erdi Hakimoğlu bir numaraydı.
Elimde tuttuğum telefondaki editlenmiş fotoğrafa son kez bakıp paylaşımı yaptım. Bu benim işim değildi ama telefon elden ele dolaşmış ve bende patlamıştı. Sanırım Erdi Hakimoğlu paylaşımı yürekleri ağıza getirdikten sonra, paylaşımı yapan kişiye gelecek beddualardan korkuyorlardı. Haklılardı.
Paylaşımı yaptıktan sonra telefonu kapatıp cebime attım. Sahibi peşine düşerdi nasıl olsa. Omzuma asılı olan kamerayı iki elimle kavrayıp sahaya doğrultacakken, "Elfida geri git!" diye bağırışlar beni durdurdu. Efe'nin bağırarak söylediklerinin ardından kafamı kaldırınca üstüme doğru gelen topu gördüm.
Geriye doğru kaçıp ayağımı kaldırdım ve topu sanki profesyonel bir futbolcuymuşum gibi kontrol ettim. Reflekslerime mi şaşırsam yoksa Krunic'den iyi oluşuma mı?
Kocaman açılmış gözlerimi ayağımın altındaki toptan çekip bana doğru koşan Akın'a çevirdim. Akın sıcaktan ve antrenmandan dolayı kızarmış yüzüyle bana bakıyordu. O da en az benim kadar şaşkındı.
Ellerini dizlerine yaslayıp kısa bir anlığına soluklanırken, "İyi misin?" diye sordu.
Başımı sallarken elimi kaldırıp sahayı işaret ettim. "Krunic'i çağırın, bugün ilk on bir de ben oynayacağım." Dedim.
