Oy ve yorum gelirse sevinirim, hayalet okuyucuları hiiiç sevmiyorum 🪼
•••Oluşması oldukça zor kaybetmesi bir o kadar kolay olan bir duygudur güven. Birine çok kolay güvenemezsin, ancak birinin güvenini çok kolay kaybedebilirsin.
Kişileri kırmak da sanki denize atılan minik bir taş gibidir.
Suya taşı bırakmak kolaydır, maalesef kimse de o taşın ne kadar derine gidebileceğini düşünmez.Han Jisung için birine güvenmek zordu.
Minho ile ilk tanıştıklarında, yakınlaştıklarında hatta daha fazlası olabileceği dönemlerde bile zorlanmıştı. Kendi içinde bulunan enkazdan çıkmaktan hep korkutmuştu.
Ancak Minho farklıydı onun için, hayatının dönüm noktasının bir parçası olmuştu ve çıkarmıştı onu o iğrenç enkazdan. Kurtarmıştı onu bir nevi, yani Jisung böyle görmüştü.
Sonunda tekrardan o enkazda yalnız bırakmış olsa bile, bir süreliğine güneşi görmesini sağlamıştı.
Birlikte geçirdikleri dönemlerde Minho Jisung'ın her şeyi olmuştu.
Mecazi anlamda değilde daha çok kendini kaybettiğinde elini tutup bulmasına yardımcı olan, krizlerinin tam ortasındayken onu rahatlatana kadar onunla kalan, hasta olduğunda onca çalışan ve doktorlar dururken bizzat onunla kendisi ilgilenen biri.
Minho bunların hiçbirini bir abi veya arkadaş olarak yapmamıştı bunu da biliyordu Jisung. Bunu bizzat kendisi söylemişti.
Zaten bunu söyledikten sonra hayatının en özel yerini yapmıştı Jisung'ın kalbinde.
Lee Minho Han Jisung'ın kalbindeki boşluğu aşk'ı olarak doldurmuştu.
Ancak gittiği zaman, geriye sadece eskisinden daha büyük bir acı ve boşluk kalmıştı.
Sahildeydi genç çocuk. Kolları birbirine dolamış önündeki boşluğu izliyordu. Kayalıkların üstünde yürüyor ve gelen esintinin saçlarını karıştırmasına izin veriyordu.
En yüksekteki kayalığa ulaştığında biraz daha ilerisine boşluğun ve denizin birleşimi gibi görünen yere oturdu . Aşağı baktığında hareket halindeki köpürmüş, muhtemelen daha da hırçınlaşacak olan dalgaları izledi bir süre.
Bir fısıltıdan farksız bir ses belirdi kafasında o anda.
Atla diyordu küçük fısıltı.
Atladığın anda artık kimse seni üzemez Jisung, özgür bırak kendini.
Oturduğu noktada sarkıttı ayağını boşluğa doğru, sallandırmaya başladı yavaşça. Gerçekten öldüğünde her şey bitecek miydi.
Hayatı asla mükemmel olmamıştı. Eksikti.
Küçüklüğünden bu yana her zaman eksik ve yalnız olan bir yaşam, çokta lazım değildi. Sonuçta vazgeçilmez değildi.
Atlarsan birkaç dakika içinde özgür olacaksın, birkaç dakika içinde acıyı bile hatırlamayacaksın, bir daha asla ağlamayacaksın.
Eğer atlarsan özgür olacaksın.
Uzattı ayağını boşluğa doğru. Önündeki boşluk hissi gerçekten güzeldi.
Mükemmel olmayan bir hayatı bitirmek kimseyi mahvetmezdi, aksine gerçekten özgürleştirdi belki.
Peki ya ardından kalanlara ne olurdu: Biraz acı, biraz hüzün ve biraz da hayal kırıklığı. Han Jisung'tan geriye diğerleri için kalan tek şeyler buydu.
Belki de o gün atlardı ve gerçekten hayatına gözlerini yumardı. Ancak tanrı buna izin vermemişti. Zira arkasından gelip belini kavrayarak onu geriye doğru çeken bedenin gelmesi bunu işaretiydi.
Ve Jisung bu kişinin bir yabancıdan çok daha fazlası olduğunu biliyordu.
"Sana seni istemediğimi söylemiştim, neden geldin?"
"Çünkü ben seni istiyorum."
"Bu hiçbir şeyi değiştirmez."
"Lütfen sadece beni dinler misin?" Arkadan sarılmaya devam ederken bir fısıltıdan farksız sormuştu bunu Minho.
Jisung'un gözlerine bakmaktan korkuyordu. Küçüğünün ela gözlerindeki acı ve öfkeyi görmekten nefret eden o, şimdi bunun sebebinin kendisi olduğu gerçeğini görmek istemiyordu.
"Seni dinleyebileceğim çok zamanım vardı, o fırsatı değerlendirmeyen sendin. Şimdi de ben istemiyorum."
Ayrılmaya ve uzaklaşmaya çalıştı ela gözlü, bunun sonucunda da sadece daha sıkı sarıldı büyüğü ona. Ellerinden tekrardan kayıp gitmesini istemiyordu, ondan yeniden uzak kalmak istemiyordu.
"Babam ve ben bir anlaşma yaptık Jisung-ah."
"Minho dinlemek istemiyorum-"
"Eğer seninle tüm ilişkimi kesmezsem aramızdaki her şeyi annene söyleyeceğini söyledi bana." Anlık olarak sersemledi ve sindirmeye başladı. Annesi ne alakaydı? Annesi aralarındaki ilişkiye evet sıcak bakmazdı, ancak bir tehdit değildi. "Minho annem bir tehdit değildi bunu sende biliyorsun-"
"Zaten sorun Jisoo noona değildi Jisung. Bende biliyorum bunu asıl sorun babamın anneni ikna edip seni göndereceğini söylemesiydi."
"Baban beni nereye gönderebilir Minho saçmalamayı keser misin artık ben-"
"En son kavga ettiğimiz gece, ben gitmeden önce sana bir şey söylemiştim hatırlıyor musun?"
'Nasıl unutabilirim ki?' diye söylemek istedi, yalnız olduğu her her gün kafasında dolanan o sözleri gerçekten nasıl unutabilirdi ki?
"Minho iki yıl oldu, ne alakası var ayrıca-"
"Sana yeminim olsun ki, ben seni asla bırakmayacağım Han Jisung. Ayrı düşsek bile, önümüze ne engel çıkarsa çıksın ben hep sana ait olacağım. Ben senin iyi olman için her şeyi yapacağım sadece bunu bil olur mu." Bir damla süzüldü yanağına doğru küçüğün. O zamanlar inandığı bu aptalca sözlere lanetler okudu bir kez daha.
Bir zamanlar sevdiği ve gerçekten güvendiği o adama bir kez daha lanet okudu.
"Babam ve anneni Norveç'te bulunan bir yatılı okul hakkında konuşurken duymuştum o gün, a-annen ikna olmuş gibiydi siktir- babamın bana sunduğu o lanet anlaşma gününde oldu her şey. O gün kavgadan sonra yemekte bunu sana da söylediğinde ve sende düşüneceğini söylediğinde... Jisung ben seni o lanet yere gönderemezdim. Ö-özür dilerim ama ben yapamazdım."
"Minho neyden bahsediyorsun sen?" Durdu ve hissetti bu duraksamayı, neydi bu? Farkındalık. Olabilir.
Zar zor çevirdi bedenin diğerine doğru, ıslak gözlerle kesişti o anda ela tomurcuklar. Kesinlikle her şey çok karşılıktı, ancak Minho'yu ağlatan olay kesinlikle bundan da farklıydı.
"Eğer sen gidersen bir daha asla göremezdim ben seni, bu hakkı bile alırdı o benden ve ben-"
"Bana her şeyi şu anda düzgünce anlatmazsan Lee, sana yemin ederim siktir olup gideceğim ve bir daha da asla sana bu şansı vermeyeceğim. Bu yüzden bana anlat, hemde hemen."
________________________________________
Üzgünüm bu diğerlerine göre biraz daha kısa bir bölüm oldu.
Sonraki bölüm geçmişte, umarım sizde hala benimlesiniz
Kemerleri bağlayın sonraki bölümde görüşürüz 👊🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brother's Secret •Minsung
FanfictionHan Jisung kendi içinde bitirdiği ilişkisinde, sevgilisini tekrardan görmesi ile bitirmenin o kadar kolay olmadığını fark eder. Minsung