1

20 3 4
                                    

Yıl 2005..

"İriis! Korkakma da beni yakala hah!" Ormanda dalların üstünden atlıyor, ağaçların arkasından koşturuyor, gülüyor ve arkadaşım İris'in beni kovalamasinin zevkini çıkarıyordum. Kahverengi hafif kıvırcık saçlarım rüzgar ile hareket ediyor, esmer tenimden terler akıyor, koyu yeşil gözlerim ormanda nereye kaçacağımı tarıyor ve son gücümle koşuyordum.

Soluklanmak için durduğumda güldüm. Yerdeki çimene oturdum. Bir süre sonra ayak sesleri duydum ve arkama baktığımda İris koşarak bana geliyordu. Ben daha kendimi toparlayamadan İris üstüme atladı ve beni yere serdi. İkimizde kahkahalara boğulduk.

"Hey bu haksızlık!" Gülerek konuştum ve ardından İris üstümden kalkıp oda çimene oturdu. "Hiçte bile! Sen çok dikkatsizsin!" İkimizde gülüyor ve az önceki olay aklımızdan gitmiyordu.

"Hey İris, benim annem ile senin annen bizim oyun oynamak için kaçtığımızı umarım fark etmemiştir, yoksa ben gerçekten hapı yuttum! Ceza olarak bana sevmediğim soğuk et parçaları ile yapılan şu yemeği her zaman yapar ve tekrar yapacağından eminim!" Diye konuştum. Ardından İris tatlı tatlı gülümseyerek "Kaçalım diyen sendin, aptal! Bu yüzden oyuna devam edeceğiz. Bu sefer ebe sensin! 10'dan geriye say." İris'in sözleri bitince kafamı tamam anlamında salladı ve gözlerimi ellerimle kapayarak 10'dan geriye saymaya başladım. Ayak adımları uzaklaşıyordu.

"1... 2... 3..  4... 5... 5... 7.. 8.. 9.. ve.. 10! Sağım solum ebe, saklanmayan ebe! Seni bulursam bana kek borçlusun, İris!" Sevecen bir şekilde bağırdım ve etrafı didik didik aramaya başladım. Ağaç dallarına baktım, ağaçların arkasına baktım, ormanın açık alanlarına baktım, şehrin merkezine inişin olduğu araziye göz gezindirdim ama hiç bir yerde İris'i bulamadım. Kormaya başladım.. İris nerede?..

"İris? Neredesin? Tamam artık çık! Pes ediyorum!" Ormanda yürüyen var gücüm ile seslendim ve cılız ince sesim ormanda yankılandı. "İris bu komik değil!" Ormanda koşarak İris'i aramaya başladım. Yoksa ormanlarda dolaşan bazı hayvanlar İris'e zarar mı verdi? Hayal edemiyorum bile!

Bir tane çığlık sesi duydum ve irkildim. Tüylerim diken diken oldu. Ses İris'e ait olduğuna iddiaya girebilirdim ama iddianın sırası değildi.

Ayak adımlarım dahada hızlandı ve karşıma çıkan manzara ile gözlerim fal taşı gibi açıldı ve göz bebeklerim adrenalin ile büyüdü. Yüce Tanrım..

İris'i 3 tane beyaz önlüklü adam ve kadınlar İris'i tutuyor ve ona bir iğne batırıyorlardi. O an dona kaldım. Deli gibi terliyor, titriyor ve gözlerimden yaşlar şelale gibi akıyordu.

••••

İris'in kaçırılmasından sonra bu bana büyük bir travma oldu. O anda aptal gibi dona kalmıştım. O sırada boğazım zincirlenmiş gibiydi. Düşünsenize, 6 yaşındasınız ve en yakın çocukluk arkadaşınızın kaçırılmasına şait oluyorsunuz.

O günden sonra ben bu olayı kime anlatırsam anlatayım, hiç kimse benim ne dediğimi umursamadı. Günlerce ağladım, İris ile oynadığımız oyuncak ayıları günlerce yanımda tuttum, İris'in annesi kızının ölümüne dayanamadı kısa sürede üzüntüsü sağlığına vurdu.

İris'in kaçırılma olayının üstüne benim ailem ile ilgili sorunlarda arttı. Annem ile babamın arası çok kötüydü. Öyle böyle gerçekten fazlasıyla kötüydü. Rusya'da ılık havalarda aile geçimini sağlamakta kolay değildi. Babam borçlarını yetiştirmeye çalışıyor, annem ise fazla satış yapamayan bir fırında çalışıyordu.

•••

Artık 7 yaşıma girmiştim ve ilk okul 2'ye gitmeye başlamıştım. Okul çıkışı saat 18:30 gibi okuldan çıktım ve hoplaya zıplaya koşarak eve gidiyordum. Evin kapısına geldiğimde kapıyı yaklaşık 6-7 kez tıklattım ama kapıyı açan olmadı. Kapıyı açmak için kapı pulunu döndürdüğümde kapı tekte açıldı. Annem kapıyı kilitlememişti..

Yavaşça ışıkları açarak eve girdim ve evde mutfak, salon, tuvalet ve benim odama baktım. Annemin odasına bakmak için yavaşça odanın kapısını açtım. Annem yatakta hareketsiz bir şekilde uzanıyordu.. tekrar altını çiziyorum, hareketsizce.

Annemi bir kaç kez sarstım. Ellerim annemin ellerini buldu. Annemin elleri buz gibiydi. Gözlerim fal taşı gibi oldu ve tıpkı İris'in kaybolduğu günkü gibi göz bebeklerim adrenalin ile kocaman oldu. Boğazım zincirlenmiş gibi hissettim. En sonunda dudaklarımdan sadece iki heceli bir kelime çıktı..

"Anne?.."


İlk bolum böyleydi!
Okuyan herkese çok teşekkür
Ediyor ve yanaklarınızdan bolca
Öpüyorum U3U
Boş zamanlarımda yeni bölüm yazmayı deneyeceğim, kendinize iyi bakın canlar ❤️

UcubeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin