7. BölümHejadan;
Yanımdaki adamdan çok korkuyordum. O kadar sinirliydi ki direksiyonu sıkmaktan parmakları bembeyaz olmuştu. Sadece ağlıyordum ve hiç bilmediğim bir yolda ilerliyorduk. Neden o kadar sinirlendi diye düşünmekten kafayı yiyecektim. Tüm Mardin bizi konuşacaktı. Yarın bir gün bu adamla adım çıkarsa, ne olacağını ben bile bilmiyordum.
Anladığım kadarıyla ana yoldan çıkmıştık. Orman yolundan bir patikaya doğru giriş yapmıştık. Aklımda bir sürü kötü düşünce vardı. Ya bana bişey yaparsa, ya kurtulamazsam diye kendimi yiyip bitiriyordum. Arabanın aniden durmasıyla kendime geldim arabadan inerek yanıma geldi;
- İn arabadan Heja
- İnmiyorum, bırak beni!
- Sana arabadan in dedim Hejaaa!
- Ne yaptığını sanıyorsun sen bırak beni
- Demek inmiyorsun öyle mi?
Demesiyle yüzüne baktım. Kolumdan çekilmemle beni omzuna alması bir oldu. Bağırdım. çağırdım ama kimse beni duymadı. Beni bir dağ evine getirmişti. Her şey o kadar yerli yerinde ve düzenliydi ki buranın ona ait olduğunu hemen anladım. Ben etrafı incelerken beni sakince yere indirdi ve üzerime doğru gelmeye başladı. Ayaklarım benden bağımsız arkaya doğru gidiyordu. Öfkeden kırmızılaşmış gözleri beni daha çok korkutuyordu. Arkam sert bişeye çarpınca duvarla onun arasında kaldım;
- Sana bir şey soracağım Heja,eğer bana yalan söylersen biraz önceki iti köpeklere atmamak için bir sebebim kalmaz
- N-ne diyorsun sen Emre nerde?
- Soru bir, Emre kim? Seninle ne alakası var Heja? Mardin de sana sarılıp dokunacak kadar cesareti nerde buluyor bu şerefsiz.
- Arkadaşım hakkında doğru konuş lütfen. hem sen kim oluyorsun da bana hesap soruyorsun. Hangi hakla, hangi sıfatla Baran ağa
- Beni delirtme Heja ! Arkadaşım diyorsun, Adam sana sarılıyor, saçına dokunuyor. Bu nasıl bir arkadaş lan! Gerçi hoş sen halinden memnundun zaten
- Baran ağa ileri gidiyorsun. Hesap vermem gereken biri değilsin.
- Sana hesap vermem gereken kişi miyim değilmiyim sormadım. Ayrıca Mardin benden sorulur. Burda bir erkekle kadın bu kadar samimi olursa o kadına bişey derler. Sende bende bunu biliyoruz değil mi?
Diye yüzüme adeta tısladı. Son kelimeyi duymamla kan beynime sıçradı. Hiç düşünmeden tokadı yapıştırdım. Benim namusumu sorgulayacak en son insan bile değildi o . Kafası yana düşünce daha fazla sinirlendiğini anladım . Boşta duran elleri kolumu öyle bir sıkıyordu ki canım çok yanıyordu;
- Ahh! Canım yanıyor bırak beni.
- Sana beni bırak dedim!
- Baraaaaannn canım yanıyor bıraaaakDiyerek son gücümle bağırmıştım. Gözlerimin dolmasıyla ağlamaya başladım. Baran dibime girerek çenemi tuttu. Ve ona bakmam için kaldırdı;
- Şimdi söyleyeceğim şeyleri o güzel beynine iyice kazı Heja.
- Sen hiç bir itle, bundan sonra görüşemezsin, görüştürmem.
- Hiçbir erkek bundan sonra yanına yaklaşamaz. Olurda yaklaşırsa o şerefsize yaptığımın bin katını yaşatarım bilgin olsun.Hejadan;
- S-sen ne saçmalıyorsun Baran ağa kim oluyorsun da hayatıma bu kadar müdahale ediyorsun he. Benim bir abim var zaten bişey olursa bana hükmü cezayı kesebilecek tek insan o!
- Yeter artık ne yapmaya çalıştığını inan bilmiyorum . Ben Dilan değilim, senin hiç bişeyin değilim beni bırak artık duyuyor musun beni bıraaaakkk!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yoğun ve Derin
ChickLitMardin Mardin olalı böyle bir aşka şahit olmamıştı. Baran sevdasından delirecek ve delirtecekti. Heja ise ya teslim olacak ya da savaşacaktı. Sonuç belliydi baştan kaybedilmiş bir savaş olacaktı bu....