Berabere kaldıkları maçtan sonra Seonghwa üzerini değiştirmek için soyunma odasına yönelirken Hongjoong arkasından gelip elinden tutarak kendisine dönderdi
"Seonghwa lütfen dur böyle bir şey çözülmeyecek onu görmezden gel"
"Olmuyor Joong oyunda bile yüzüme bakarak piç piç sırıtdığını görmüyormusun? Onu dövmemek için zor duruyorum"
Hongjoong ellerini yumuruk yapan Seonghwanın saçlarını okşayarak yanağına götürür
"Tamam sakin ol"
Karşısındaki güler üzlü çocuğu görüp yumuşamışdı azda olsa
"Hmm bu arada aşkım dedin bana seviyorsun beni"
Hemen ellerini çekip önüne döndü
"Sadece Felix birlikte olduğumuza inansın diye"
"Hongjoong sen şakamısın?! Benimi kullanıyorsun? Karar ver seviyormusun sevmiyormusun?"
"Hwa sakinleş! Seni kullanmıyorum bu sevgili olaylarını sen başlatdın haberin olsun"
"O zaman gerçekleştirelim bu olayı"
Seonghwa önüne dönüp Joongun ellerini tutup kaldırarak konuşmuştu
"Bilmiyorum Hwa hislerimi anlayamıyorum"
"Haklısın aslında ben kendimi sevmiyorken sen beni asla sevmezsin üstelik bir zorbanı"
Tutduğu elleri bırakıp soyunma odasına geçti
"Hwa bek- off gitdi"
Yine işlerin içine etdiğimi anladığım an yandaki soyunma odasına girdim. Ama onu birden bire sevemezdim evet doğru ona karşı hisslerim var ama geçmişim göz önüme geldiğinde içimde bir ateş tutulup yanıyor ve beni engelliyordu
İşimi bitirdikten sonra soyunma odasından çıkıp sınıfıma doğru ilerledim çantamıda aldıktan sonra dışarı çıkıp evimin yolunu tutdum
....
Geldiğimde çantamı kapının önüne atıp duşa doğru irerledim. Soğuk suyun altına girip lavanta kokan şampuanımı köpürtüp başıma doğru götürdüm
Bitdikten sonra siyah bol şort ve üzerine bol beyaz gömleğimi giyinip ıslak saçlarımı kurulayarak salona geçtim. Biraz oturup televizyon izleyip bir şeyler yedikten sonra telefonum çalmışdı
"Alo?"
"Selam Hongjoong"
"Selam Yeosang"
"Bu gün Jongho ve ben bara gideceğiz sende gel istedim"
"Yorgunum ya ben siz gidin"
"Ya gel hadi zaten uzun zamandır birlikte vakit geçirmiyoruz"
"Tamam tamam hazırlanıp geliyorum"
Telefonumu kapatıp koltuğa atdıktan sonra odaya doğru yöneldim. Bol siyah pantolon ve ürezimdeki tişördün üstüne parlak bir çeket geçirip evden çıktım
Apartmandan inince Jongho'nun arabasıyla beni bekliyordular. Hemen selam verip arka koltuğa geçtim
...
İnip içeri geçdiğimizde kalabalık bir ortam bizi karşıladı. Yaşadığım o olaydan sonra artık bara gitmiyordum sadece Yeosangın ısrarıyla gelmiştim
bir masaya geçip oturarak ortamı izledim, Jonghonun önüme bira şisesini koymasıyla duraksadım
"Bu ne?"
