Perdelerin arasından yüzüne vuran ışıkla Hongjoong gözlerini aralamıştı. Şiddetli ağrıyan vicudunu haraket etdirmeğe çalışıp başını azda olsa çevirmişti
Gördüğü manzarayla gözleri büyümüştü. Üzeri çıplaktı aynı yanında uyuduğu çocuk gibi. Hemen ayaklanmağa çalışıp Seoonghwa'nın kolunu üzerinden indirdi
Zar zor uzandığı yerden doğruldu ve Seonghwa'yı süzerek olayları analiz etmeğe çalıştı
"Off başım ve burada ne işim var?"
Boğuk sesiyle konuşurken beline sarılan elleri hiss etdi
"Sevgilim günaydın"
"Seonghwa? Ben ne yapıyorum burada?"
"Uzun hikaye"
"Anlat Hwa"
"Off Joong seni bardan alıp eve getirdim fazla içmiştin ve kucağımdan inmiyordun"
Gözlerimi büyüterek tekrar yüzüne baktım. Gece yaşanan şeyleri çok azda olsa hatırlıyordum
"Ahh lanet olsun o kadar içmemeliydim"
Seonghwa parlak bir gülüş sunarak Hongjoonga paktı
"Sorun değil Joong beni rahatsız etmedin ve asla etmiyorsun"
Utanarak başımı yere salıp yüzüne baktım yeniden. Çok güzel görünüyordu aynı bir melek gibiydi galiba seviyordum aşıktım ona hiç durmayıp ellerimle saçlarını okşadım
"Seonghwa~ya çok güzelsin"
"Senden aldığım ilk iltifat galiba"
Gülerek yaklaşmıştı bana
"Hep iltifat ediyorum"
"Hmm her halde ben dikkat etmiyordum. Hadi bay Joong kalk ve üzerini giyinip aşağı gel ama ilk önce"
Uzanıp dudaklarıma derin bir öpücük bıraktı. Uzaklaştığında sırıtıp yüzüme baktı ben yine utanarak başımı aşağı eğmiştim
"Enerjimi almam gerekti hadi gel"
Kalkıp üzerine siyah bir tşört geçirip odadan çıktı. Bende hazırlanıp banyoya doğru yöneldim.
....
Mutfağa geldiğimde sofra harika yemeklerle doluydu. Seonghwa yemek işini iyi biliyordu
"Otur bakalım"
Oturup tabağımı önüme çekerek yaptığı şeylerden yemeğe başladım
"Sevdin galiba"
"Harikalar Hwa ellerine sağlık"
"Afiyet olsun aşkım"
Gülüp yeniden yemeğe devam etdim
....
Yemekten sonra hazır olup okul yolunu tutduk. Yine benim isteğim üzere yerde gidiyorduk bu sefer kendi isteğimle onun elini tutup ilerliyordum
Geldiğimizde Seonghwa bir kaç arkadaşıyla bahçede sohbet ederken bende sınıfa çıkmıştım
Çantamı sırama bırakıp koridora çıktım. Yeosang artık Jonghoyla geldiği için geç geliyordu anlatdığına göre Jongho hep uykuya kalıyordu
Öylesine cam kenarında dururken bir kişi tarafından sertce kapıya soğru çekilmiştim
"Ne oluyor?!"
"Hongjoong benimle gel"
"Jungkook? Neden?"
"Önemli"
Jungkook kolumdan tutarak beni boş bir sınıfa götürdü. İçeri girdiğimizde kapıyı kiltledi
"Ne oluyor Jungkook?"
"Seonghwa'nın başı dertde"
"Ne?!"
"Ne demek dertde Jungkook?!"
Endişeli bir şekilde sesimi yükseltmiştim
"Otur Hongjoong anlatıcam"
"Seonghwa benim en yakın arkadaşım olduğu için ne olursa hep bana anlatır neyse demek istediğim olayı biliyorum. Seonghwa Minju olayını Jungmin'in babasına anlatdığı için uzun zamandır Jungminden haber alınmıyordu. Birisi bunu Jungmine söylemiş ve oda Seonghwayı yaşatmıyacağını demiş"
"Ne?! Peki sen nereden öğrendin?"
"Babamın restorantına gelip özel bir yer tuturup baya bir içmişti bende oradaydım yanına gitdiğimde içini döküyordu. "Seni geberdiceğim Seonghwa!" "Seni yaşatmıyacağım!" Bunları bana bakarak söyledi ama büyük ihtimalle hatırlamıyordu çünki o an baya bir kötüydü vicududa yaralar içindeydi"
Dolmuş gözlerimle Jungkook'un dediklerini dinliyordum. Seonghwaya bir şey olmasına asla izin veremezdim
"Hayır hayır! Seonghwaya bir şey olmasına asla izin vermem!"
"Bende Hongjoong ve bunları asla ona anlatmıyorsun yoksa çok kötü şeyler yapa bilir"
Başımı sallayarak kapıyı açıp önden çıktım. Hayır o pislik benim sevdiğim adama dokunamazdı! Buna izin veremezdim!
_________________
____________________
Yb geldii
İyi okumalar🌿
