selam fici unutmadiniz insallah 🙈
***
"semih girsene artık."
eve girip girmeme konusunda o kadar fazla ikileme düşmüştüm ki. benim barış'ın evinde ne işim vardı ya.
"oğlum benim senin evinde ne işim var ya. hadi görüşü-" birden kolumdan tutup tabiri caizse beni eve fırlattığında ayakta kalabilmek için elimi duvara koyarak destek almıştım. aynen barış beni kesinlikle öldürmezdi.
"saçma sapan konuşma semih, bu kadar yolu geri mi döneceksin? döndün diyelim ailene ne söyleyeceksin?" haklı olsada içimdeki barış nefreti bir türlü dediklerini kabul etmek istemiyordu.
"çantayı nereye koyayım."
"götüne sokabilirsin semih kardeş."
"düzgün konuş benimle."
ceketini çıkarıp asarken bana yandan bir bakış attı. "o zaman sende saçma sapan sorular sorma. çekinmene de gerek yok, koy bir yere işte."
daha fazla barış'la polemiğe girmeyip çantayı önüme gelen bir yere koydum.
"duş almak ister misin." sorusunu aklımda düşünüp tarttıktan sonra buna ihtiyacım olduğuna karar verdim.
"olur ama kıyafet yok yanımda."
bu sırada barış baştan aşağı beni süzdüğünde kendimi karşısında çıplak gibi hissetmiştim birden.
"tamam benimkilerden veririm giyersin. gel banyoyu göstereyim."
barış önden bende arkasından banyoya doğru ilerledik. resmen nefret ettiğim çocuğun evinde duş alıcaktım. daha neler görücektik kim bilir.
"sen gir ben sana kıyafet falan getiririm şimdi."
"beni boğmazsın dimi barış. birkaç güncük barış antlaşması imzalıyoruz bak." cümlemin garipliğini düşünmeyi bırakıp banyoya doğru ilerledim.
"canımı sıkmadığın sürece gül gibi geçinir gideriz fıstık." birden bana hitap şekliyle gülmek istesemde kendimi sıktım. barış gerçekten garip bir çocuktu.
arkamı dönüp barış'ın üstüne yürüdüm. "düzgün konuş lan. sensin fıstık."
o da aynı şekilde üstüme yürüyüp aramızdaki mesafeyi kapatmıştı. "senin fıstığınsam işler duruma göre değişir sarışın." yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana bakıyordu. yutkunup arkaya bir adım gitmeye çalışsamda barış kolumdan tutarak buna izin vermemişti.
"bak yine saçma sapan davranmaya başladın. siktir git kıyafet getir." kolumu sertçe elinden çekip banyoya kaçarcasına girdim.
arkamdan gülme sesleri gelirken gözlerimi devirdim. piçe eğlence çıkmıştı.
***
"semih, giriyorum bak." barış, semih'ten bir yanıt beklercesine banyo kapısının önünde bekledi.
içeriden ses gelmeyince bu sefer kapıyı tıklattı. "lan semih ses versene." yine ses alamadığında bir hışımla kapıyı açıp banyoya girmişti.
bu sırada semih'in gözleri banyoya aceleyle giren barış'ta takılı kalmıştı. barışı görmesiyle birlikte çıplak vücudunu kapamaya uğraşıp çığlık atmıştı.
"LAN KAPASANA GÖZLERİNİ."
barış, semih'in sözleriyle kendine gelip gözlerini hışımla çocuğun bedeninden çekmişti. "görmedim bir şey bağırıp durma." hızla arkasını dönmüştü barış.