4.

177 25 9
                                    

İhsan

Mahir'in benden sonra nasıl evlendiğini hâlâ aklım almıyordu...

Sözde beyefendi beni çok sevdiği için evlenmiştik ama benden ayrılır ayrılmaz resmen kendisini hemen birini bulmuş ve 2 tane çocuk yapmışlardı, resmen o veletler bacağım kadar olmuştu. Bunun hesabını elbet onlara soracaktım.

Bahçede salıncağa oturmuş bir şekilde onların apartman girişini gözetliyordum ama daha giren çıkan olmamıştı ve etraf resmen çok sessizdi.

5 dakikadır gözümü ayırmadan evlerinin camına bakarken evin önüne araba yanaştığı zaman kendime gelip ayaklamıştım. Kaç saattir bahçede kök salmış bir şekilde gözcülük yapıyordum ve biraz daha oturmaya devam etseydim yalnızlıktan kafayı yeme raddesine gelecektim.

Arabadan görmek istediğim beden indiği zaman istemsiz yüzümü bir sırıtış kaplamıştı. Sabah konuşmak istiyordum ama eşim evde olduğu için pek fazla cesaret edememiştim ve Mahir çok erken kalkıp işe gittiği için biraz da sabah kalkmaya üşenmiştim.

Şu önümüzdeki birkaç gün içinde izinliydim ve bu iznimi Mahir ile konuşmak için harcamayı planlamıştım. Evlenmeden önce çok yakın arkadaşlardık ve boşandıktan sonra da arkadaş kalmamızda hiçbir problem yoktu.

Dargın ya da kavgalı bir şekilde boşanma olmamıştı. Gayet medeni bir şekilde ayrılmıştık ve arkadaş kalmamızda hiçbir sakınca görmüyordum.

"Mahir" Arabayı kilitleyip eve gireceği sırada karşı bahçeden durması için bağırdığım zaman durmuş ve sesin geldiği kaynağa yani tam olarak bana bakmıştı. Onun dönmesi ile gördüğüm yakışıklı çehre ile tam anlamı ile nefesim kesilmişti.

Ulan benimle evliyken böyle değildin şerefsiz.

Bahçeden çıkıp yanına doğru ilerlerken o hâlâ arabasının yanında dikilmeye devam ediyordu. Beni tanımış mıydı yoksa tanımamış mıydı? Doğrusunu söylemek gerekirse yüz ifadesinden tam olarak çözememiştim.

-İhsan, sen misin?

Kaşları çatık bir biçimde sorduğu soru ile sıkıntı ile başımı sallayıp yüzük parmağımdaki yüzük ile oynamaya başlamıştım. Gerildiğim zaman sürekli böyle yapardım ve o da direkt olarak parmağımdaki yüzüğe bakıp zaman kaybetmeden bakışlarını bana çevirmişti.

İkimizde evlenmiştik ve ben karımdan epey bir şekilde memnundum.

-Evet benim, görmeyeli bayağı değişmişsin.

Onu süzerken konuştuğum zaman ciddi anlamda değiştiğini her anlamda fark ediyordum. Benimle evliyken olan tipinden kat be kat daha iyiydi. Belki de o zamanlar hâlâ toy olduğumuz için öyleydi ama bu halini daha çok beğenmiştim.

Zayıflamış ve çıkan sakallarına şekil verdirmişti, saçları fönlüydü ve epey bir şekilde de kas yapmıştı.

Bir şey demediği için ortam daha bir gerici hale gelirken konuşmak için derin bir nefes almıştım ki karımın arkamdan sarılıp boynumu öptüğünde direkt olarak Mahir'in gözlerinin içine bakmıştım.

"Hayatım, burada ne yapıyorsun? Beni karşılamaya mı çıktın?" Karım, Mahir'i görmemiş gibi konuştuğu zaman yüzüme gülümseme takınıp karımı kendime doğru çevirmiştim.

"İyi akşamlar." Mahir konuşup yanımızdan ayrıldığı zaman karım kendini benden uzaklaştırıp Mahir'in arkasından bakmıştı.

-Özür dilerim, adamı görmedim. Konuşmanızı bölmedim değil mi?

Karım masum masum sorduğu soru ile gülümseyip kafamı olumsuz anlamda sallamıştım.

-Bölmedin sevgilim, o da tam gidiyordu sen geldin. Hadi gel eve girelim yemek için seni bekledim.

Karımı koltuk altıma alıp eve doğru yönlendirdiğim zaman içimde burukluk hissi oluşmuştu. Bu hissin nerden geldiğini anlamasam da kendimi kötü hissetmiştim...

Kaderimin Oyunu / bxb (Mpreg) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin