3. bölüm

220 22 2
                                    

Geçmiş bölümden

Bunları duyunca kalbimde acı hissettim hemen kendimi toparlayıp gözümü açtım.

Ve biraz hava almaya karar verdim.

_________________________________________

Odadan çıkıp asansöre ilerlemeye başladım. Tam asansöre bınecektimki.

Arkadan adımın seslendiğini duydum ve arkama döndüm.

Ama keşke dönmeseydim bana yılarca şiddet uygulayan çocukluğumu elimden alan adamdı.

Bana yine o iğrenç gülümsemesiule bakarak konuşmaya başladı.

" nasılsın benim sevgili oğlum" diyerek resmen benle dalga geçermiş gibi konuşmuştu.

Ben ise sanki dilim tutulmuş gibi konuşamıyordum. Bana yaklasıp

Ve yine o zehir dilini açtı ve " ah benim canım oğlum beni çok özledin değilmi"
Diyerek kolumu sıkmaya başladı.

Ben hemen kolumu elinden çekerek " yine ne istiyorsun oruspu çocuğu yaptıkların yetmedimi lan" diyerek bağırmaya başladım.

Faruk tam elini kaldıracakken hastahnede olduğumuzu fark ederek " dua et hastahanedeyiz yoksa seni elimden kimse alamazdı" dedi
işte faruk böyleydi herseyi göz onünde etmezdi.

Konuşmaya başladım " işte sen busun faruk korkaksın herseyi arkada yaparsın ama konuşmaya gelince ben iyi bir babayım dersin yazık sana"

Diyerek arkama dönmüştüm.

Ve o yine konuştu " biliyormusun aren sen asla sevilmeyeceksin seni gerçek ailen bile sevmeyecek sen herzaman yaznlızlığa mahkumsun sen asla toprak gibi sevilmeyeceksin " diyerek çekip gitti.

Ben ise asansörün önünde onun söylediklerini düsünüyordüm.

Asansörün önünde ne kadar bekledim bilmiyorum ama bir hemsire tarafından dürtülmüstüm.

Hemsire " iyimisiniz " dedi ve ben onun sorusuna cevap vermeyerek bu katta ki labovaya girip kapıyı kitledim.

Ve yere oturdum. Biliyorum yine kriz geçiriyorum hissediyordum.

Ellerim titreye titreye ayağa kalktım ve aynaya baktım.

Aniden elimi aynaya vurark " BENIM KİMSENİN SEVGİSİNE HİTİYACİM YOK"

Bagırarak aynaya vuruyordum ellerim kan içindeydi ve hayla beynimde farukun dedikleri yankılanıyordu.

"en hiçbir zaman sevilmiyeceksin" bu sözler beynimde yankılanıyordu.

Aynaya vurmayı bırakıp yere yığıldım.

"Neden benide sevmediniz neden
Herkeze sevginiz yetti de bir banamı yetmedi çokmu çirkinim onun içinmi sevmiyorsunuz beni " fısıldıyordum

Çünkü benim yanlızlığımı , sevgisizliğimi kimsenin duymamasını istiyordum.

bende bundan korkuyordum bana acırlar diye bütün bu yakarışlarımı içime atıyorum.

" hayır asla bana acımalarına izin vermem" diyerek ayağa kalktım.

Ve daha yeni farketmiştim yerler cam her taraf kan içindeydi.

elime baktığımda parçalanmış halde olduğunu gördüm.

Ve lavabodan çıkarak hastahanebin acil bölümüne gitmiştim

Hemşire benim parçalanmıs elimin halini görünce bir an şok geçirmişti.

Ve hemen muayene etmeye başladı.

Hemşire " elinize dikiş atılacak maalesef çok kötü olmuş " dedi

Ben hemne konuşmaya başladım  "hayır dikiş atma elimi öyle pansuman et dedim.

Hemsire " bu dikiş atılmadan olmaz eline ne yapmışsan çok derin kesilmiş"
Dedi

Bense ısrar ederek " bak elimde dikiş izinin olmasıni istemiyorum lütfen sadece pansuman yap ve gideyim" dedim ve sustum.

Hemşire benle daha fazla uğraşmamak için tmm dedi ve elimi sadece pansuman etti.

Pansuman bittikten sonra telefonum çaldı telefona baktım ve faruk itinin olduğunu gördüm .

Telfonu açtım ve konuştum " ne var lan" dedim

Faruk " odaya gel sonuşlar açıklanıcak " dedi

Başka birşey demesine kalmadan telefonu yüzüne kapatım.

Ve asansöre bindim benimle birlikte benimle karısan oğlan ve yanındada abileri bindi.

Onlar beni görünce şaşırmıs gibilerdi ama belli etmemislerdi.

Asansöre hepsi binice 3. Kata bastım ve beklemeye başladık.

Ben önüme bakarken onlar benim elime bakıyorlardı.

Ben niye elime bakıyorlar diye düşünürken elimin pansumanlı olduğu aklıma geldi.

Lan harbiden bu sıralar çok unutkan olmuştum.

Asansör kata gelince hepimiz asansörden indik ve odaya yürüdük

Onlar onlar öndeydi bense arkadaydım
Büyük abilerden birisi kapıyı çalmadan
Odaya girmisti.

Bense en son odaya girip kapıyı kapattım  yerime oturdum.

Ve şuan odadaki herkez benim elime bakıyordu.

Bense pek umursamadan ayağımı sallamaya başladım.

Tam o sırada benim tam karşımda oturan kadına baktım.

Bakmamın nedeni ise onla birbirimize çok benzememizdi.

Ben ona şaşırarak bakarken o benim parçalanmış elime bakıyordu.

Banaı öyle geldi bilmiyorum ama kadının hafif gözleri dolmuştu.

ve bu nedense kalbimde bir sızı oluşturdu.

Ben kendi kendime konuşmaya devam ederken doktorun sesini duymuştum.

" evet onlarda geldiğine göre sonuçları açıklamaya başlıyorum" diyerek

Zarfı açmaya başladı. Zarfı açınca konuşmaya başladı " evet bu dna testine göre mirzah karahanlı ve aras karahanlı arasında %99,99 kan bağı bulunmaktadır  " diyerek sustu ve yine
konuştu

" mirzah karahanlı ve toprak karahanlı arasında maalesef kan bağı bulunmamaktatdır " dedi

Ben karşıya baktığimda yoprağın yanındaki kadın toprağa sarılarak kulağina birseyler söylüyordu.

Doktor bir süre durdu ve yime devam etti. Ben ise kafamı yere eyerek dinlemeye başladım

" mirzah karahanlı ve aren kara arasında %99,99 kan bağı bulunmaktadır " dedi

Vd o sırada karşidan beninle karışan toprak ağlayarak konuşmaya başladı.

" baba ne olur beni bırakmayın ben sizsiz yaşayamam lütfen " diyerek daha çok ağlıyordu.

Yanınfaki babam olduğunu öğrendiğim adam onun başını okşayıp sarılark

" seni asla bırakmayız toprağım sen sadece beım evladımsın kimsenin değil tamamı ve bu dna testi hiç önemli değil
sen benim evladımsın seni hiç kimse benden alamaz" diyerek başını öpüyordu.

Ben ise olayın şokundan ne yapacağımı bilmiyordum.

Aklıma farukun dediği geldi " sen her zaman yanlızlığa mahkumsun diye
Onlar toprağı sakinleştirirken.

Ben bu görüntüye daha fazla dayanamayarak odadan çıktım

Şunu  anladımki ben her zaman yanlızlığa mahkumum

_____________________________________

Evet değerli okuyucularım bu kadardı oy ve yorum yazmyı unutmayın💕








çocukluğumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin