Sabah alarmın sesi ile uyandım. Saatte baktığımda 07.20 geçiyordu. Hemen yatağımdan kalkıp dolabımdan kıyafet alıp üstümü değiştirmeye başladım. Üstüme beyaz crop ve altıma da beyaz bir etek giyip makyaj masasına oturdum. Sadece bir makyaj yapıp evden çıkıcaktım. Makyajım da hazır olduktan sonra aşa indim ve kendime tost yapıp hızlıca yedim.
Kahvaltımı ettikten sonra çıktım ve bir taksi çağırıp onu beklemeye başladım. Bugün sevgilimin doğum günüydü ve pasta alıp onun evine gidecektim. Haberi yoktu ve bence sorunda çıkmazdı.
Taksi gelince bir pastane cide durup pasta aldım ve taksiye tekrar bindim. Savaş bu saate uyanık olmazdı bu yüzden rahatça gidip her şeyi hazırlaya bilirdim. Evinin anahtarını bana vermişti lazım olduğunda ona haber vererek gidiyordum ama doğum gününü kutlayacağım için haber vermemiştim.
Taksi durunca geldiğimi anladım ve hemen arabadan indim. Evin kapısının önünde durdum. Ama içerden bağırış sesleri geliyordu.Pek takmadım televiziyonu açık unuttmuştur diye.
Sessizce kapıyı açıp içeriye girdim. Ortalıkta görünmüyordu. Hemen sessiz bir şekilde mutfağa girdim. Pastayı kutusundan çıkartırken sesler duydum. İlk başta emin olamadım ama sonra tekrar ses geldi ve bu ses aşadan gelmişti. Biri yardım istiyordu. İyi de bu kimdi ki?
Mutfaktan çıkarak aşa doğru inmeye başladım. Aşa indikçe ses daha yakından geliyordu. Yutkunmakta zorlandığımı fark ettim. Birisi neden savaşın evinde yardım istesin ki. En önemlisi savaş birine zarar mı vermişti.
Aşa indiğimde kapalı bir kapı ile karşılaştım ve kapıyı açtım hiç düşünmeden. Gördüklerimin karşısında şoka uğramıştım. Bir adam zincirlere bağlanmıştı ve yerde ölmüş en az 4 kişi vardı. Korkudan bir adım geriye attım.
Savaş ne yapmıştı. En önemlisi de neden bunu yapmıştı?
Savaş. Senin burada ne işin var!
Savaşın sesini duymamla birlikte arkamı döndüm. Üstü hep kandı. Kimin kanıydı üstündekiler. Zincirlere bağlanmış adamın kanlarımıydı yoksa yerde yatan adamların kanımıydı.
Bade. Sen... Bunlar kim... Naptın sen...
Savaş. Yükarıya çık bade.
Bade. Savaş...
Savaş. SANA YÜKARIYA ÇIK DEDIM BADE!
Bağırması ile birlikte korkudan titredim. Zar zorda olsa hemen koşarak yükarıya çıktım. Mutfağa girdim ve kendime bir bardak su doldurup içmeye çalıştım. Elim tirtitriyordu ve suyu içmem zorlaşıyordu.
Savaş seri katil miydi ya da mafya mı?
Yok ya değildir. O bir karıncayı bile incitemezdiki. İyi de üstündeki kan kime aitti. Gitsem şimdi beni yakalaya bilir miydi. Bana zarar verirmiydi.Tam mutfaktan çıkıcaktım ki savaş ile çarpıştık. Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Gözlerinden sinirli olduğunu anlaya biliyordum.
Savaş. Aşa da ne işin vardı bade!
Bade. Yardım çağırışlarını duyunca...
Savaş. Neden geldin ve bana haber vermedin.
Üstüme doğru geldi ve o geldikçe ben geriye gittim. En son sırtım tezgah ile buluştu ve savaş tek hamlede beni tezgaha oturtup dibime kadar geldi.
Savaş. Sana neden geldin dedim.
Bade. Bugün... Senin doğum günün bende kutlamak için gelmiştim ama sanırım yanlış bir zamanda geldim gitsem iyi olacak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA BELAM
Mystery / ThrillerSEVDİĞİ ADAMIN TEHLİKELİ BİR MAFYA OLDUĞUNU ÖĞRENEN BADE'NIN BAŞINA NELER GELECEK? Bade eskisi gibi erkek arkadaşını sevip ona eskisi gibi davrana bilir mi? Peki erkek arkadaşı kız bunları öğrendikten sonra ona normal mi davranacak yoksa farklımı...