Sakin bir hayat yaşıyan y/n arkadaşları ile buluşmasından sonra eve ilerlerken maskeli adamlar tarafından kaçırılır. Kendini bilmediği ormanlık alanda bir evde bulunca, ondan 3 yaş büyük tanımadığı tuhaf bir çocukla zorla hayatta kalmaya çalışır. On...
Kapıyı açtım ve elinde birşeyler olan çocuğa baktım
"Merhaba Miles!"
"Merhaba y/n :)"
Çoğu kişi gerilmişti, bense gülümseyip Miles'ı içeri aldım, ellerinde birşeyler vardı "bunlar nedir?" diye sordum, Miles gülümseyerek "senin için getirdim" dedi. Aramızda en çok tırsan kişi Will'di tabii ki, Mike'a sarılıyordu. Miles da bunu farketti. Kendini açıklama gereği duyduğu için panikle tuhaf tuhaf cümleler kurmaya başladı "rahatsız etmedim umarım, şey... sen, yani ben sana sabah hani şey dedin ya" Hafif gülümsedim "ne dedim Miles:)" Elindeki şeyleri bana verdi "hani ilk sen gelirsin misafirliğe de ben gelemem ben eve giremem çok dedin, bende dayanamadım bugün geldim.. Arkadaşlarının olduğunu bilmiyodum afedersin"
Samimi bir şekilde güldüm ve Miles'a "sorun yok, buyur" dedim. Miles içeri geçti ve koltuğa oturdu, bacakları çok uzun olduğu için oturduğu zaman nerdeyse göğsüne kadar çıkıyordu. Diğer çocuklara Miles'ın yanına geçmelerini söyledim ve hiçbiri istemedi, en sonunda Mike kabul etti ve oturma odasına geçti.
"Naber Miles" Miles yavaşça Mike'a döndü, uzun uzun baktı, gülümsedi "iyiyim Mike, sen" Mike tırsıyordu ama belli etmedi. "iyiyim bende sağol" İki çocuk önüne döndü, "y/n bana dediklerini anlattı, seninle bir sıkıntım yok merak etme Miles, y/n senle arkadaşsa ne mutlu bana" Miles gülümsedi ve kafa salladı, diğer çocukları da alıp mutfaktan çıktım ve Miles'ın getirdiği poşetleri de yanımda aldım.
"Neler aldın Miles çok merak ediyorumm" dedim ve Miles'ın yanına yerleştim, titrediğini farkettim, "eğer istersen yanlız başımaykem açıyım" Miles sırıttı "hayır aç lütfen, seni sevdiğimi anlasınlar, arkadaşım olduğun için teşekkür ederim" Miles'a döndüm ve çook tatlı bakıyordu. Sarıldım ve teşekkür ettim. Paketleri açmaya başladım, paketlerde çok güzel şeyler vardı.
"bu yiyecek mi? sen mi yaptın yoksa Miles" paketi salladım ve Miles sallama dedi, bende durup paketi açtım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bütün herkes kutulara bakıyordu, çok güzel yapmış gözlerimi alamadım, "bunları sen mi yaptın cidden" Miles güldü "biraz renkli yapmaya çalıştım çünkü.. hani evde renk pek yoktu bende market genelde hiç sevmem o yüzden yani gidemedim.. ama üstünde beyaz var? yani bence o kadar kötü değil-" Miles'ı susturdum, "gerçekten çok güzel Miles ellerine sağlık" Ona doğru gülümsedim, o da durup bana gülümsedi, paketi Will'e verdim ve Mike'la beraber donutları incelemeye başladılar, diğer kutuyu açtım.
"bu aslında çok şey değil, o kadar büyük değil yani bende olan sende de olsun istedim y/n tabi günlük hayatta giymezsin biliyorum çok böyle siyah sana göre değil, ama bilmem gecelik olarak yakışır dimi" Kahkaha atmaya başladım "Miles çok streslisin" Miles güldü, "tamam sen devam et" Paketi açtım ve içinden Miles'ın üstünde olan kazağın siyahı vardı, çok güzel kokuyordu. "Miles.. bu çok güzel kokuyor, nerden aldın bunu" Miles yere baktı, "almadım, bu benim kazağım, bende olan sende de olsun istedim dedim ya"
