𝑦𝑜𝑢 𝑎𝑟𝑒 𝑚𝑖𝑛𝑒

9 1 0
                                    

Tepki veremicek kadar şaşırmışdım.tom catalca birşeyler söyledi ve basilik'i geri yoladı,sonra bana yaklaşdı ellerimi tutu,tepki veremiyordum.burda gördüklerime,Tom'un hiç şaşırmayışına.

"Sen...seni takip etiğimi biliyormuydun"Tom usulca başını saladı.

"o gün, benden ilk şüpelendiğin gün ben peteri tehdit etiğimde orda olduğunu anlamamışdım,fakat geri ortak salona girdiğimde sen yokdun, diğerlerine seni sorduğumda benim arkamdan cıkdığını söylediler,birkaç gün garip davrandın,belki duymamışsındır diye düşündüm ama Peter'in kolunu yakman ve beni sürekli takip etmen bu düşüncemi değişdirdi"

Şaşkın gözlerle ona bakıyordum nasıl olur çok dikatliydim.

"Önemli değil zaten sana açıklamak isdiyordum,Lavinia...benim ölüm ciceğim benim yanımda ol adın gibi ölüm getir,sen sadece benim yanımda mutlu ola bilirsin seni seviyorum ve senin için herşeyi yaparım"

Son sözleri bunlar oldu,konuşmak için dudaklarımı araladığımda aralık dudaklarımı dudaklarıyla kapatı,üst dudağımı dudaklarının arasına alarak cekişdirmeye başladı,karşılık vermiyordum.

Karşılık vermemem onu sinirlendirmişdi, alt dudağımı ısırdı buda benim dudakları'nın arasına inlememe sebeb oldu, inlememle öpücükleri derinleşdi, bende karşılık verdiğimde eli tüm bedenimi işgal eti,diğer eli belime dolanarak beni daha çok kendine cekdi.

Beni tek hamlede kucağına aldı,kolarımı boynuna sardım, gözlerini gözlerimden ayırmadan,kucağında benimle sırlar odasından cıkdık,gece yarısı olduğu için ortalıkda kimse yokdu, Slytherin'in ortak salonuna girdik, içerisi boşdu.

Odasına girdiğimizde beni yatağına yatırdı,kendiside yanıma yatı,eleriyle saclarımı okşamaya başladı,gözlerini gözlerimden cekdi.

"Bunu sana daha önceden söylemek isdiyordum,ama...ama beni terketmenden korkdum,tek ailem senken sensiz kalmakdan korkdum,karanlık kalbimi aydınlatan ışığımıdan ayrılmakdan korkdum,gökyüzümdeki  yıldızımdan ayrılmakdan korkdum..."

ilk kez Tom'un gözlerinde korku görüyordum,kaybetme korkusu...

Toma aşıkdım, hemde delicesine.

bu Siriusa duyduğum gibi değildi,ikisini kıyaslayınca Siriusa duyduğum aşk çocukluk aşkı gibi geliyor,ben gözümi acdığımdan beri ben ve siriusu evlendiriceklerini söylerdiler,bu benim için bir kabulenişdi.

Ama Toma karşı öyle değildi,onun için herkesden vazgece bilirdim sanki.

benliğimden bile.

Ailem gibi bende muggle'leri sevmiyordum,onlara tahamülüm yokdu,
Muggle'lere bana göre zavalı mahlukatlardılar.

Lily bir istisna'ydı tabii.

Ama bu bana onları öldürme hakını vermiyordu,bu yüzden ne yapıcağımı bilmiyorum.toma nasıl davranıcağımı

dambldor'a söylemeli miyim? Yoksa Tom'a zarar gelememesi için susarak bir sürü suçsuz insanın ölümüne gözmü yumalıyım?

Kimi seciceğim, kimin yanında olucağım beliydi.tom benim için çok değerliydi,herşeyden çok.

Elimi Tom'un yanağına koydum,onu kendime çekerek dudağını öpdüm bu ona olan cevapım'dı. Tom'un yüzüne renk geldi sanki,gülerek beni kendine çekerek sarıldı,yüzünü boynuma gömdü,kokumu içine cekdi.

"Seni seviyorum,uğruna dünya'yı yıkıcak kadar"Tom.

"Seni seviyorum,uğruna dünya kurucak kadar"Lavinia.

İşde ikisi bir birinden bu kadar farklıydılar.

biri gündüzdü diğeri gece.

biri gökyüzüydü diğeri yıldız.

biri kalpdi diğeri beyin.

ikiside bir birini tamamlıyordu. gündüz olmadan gece olmaz,siyah gökyüzü yıldızlarsız aydınlanmaz,kalpsiz beyine ihtiyaç olmaz...

𝑓𝑖𝑜𝑟𝑒 𝑑𝑒𝑙𝑙𝑎 𝑚𝑜𝑟𝑡𝑓𝑖𝑜𝑟𝑒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin