eighteen

89 14 7
                                    

"Sana çok benziyor Hyunjin, elimde olmadan hep sen geliyorsun aklıma. Gözleri seninkiler gibi merakla bakıyor. Neye atsa elini bir kazaya mal oluyor. Hep hatalar yapıyor sonra dolu gözlerle özür diliyor. Aynı senin gibi kokuyor, toprak gibi."

Zarif parmaklar arasından dökülen kum taneleri havada uçuştu. Karanlığı aydınlatan, mazlum insanların tek ışığı tek umudu olan ayın altında seyrediyordu kuru toprağı.

Gözyaşları ufak bir yeri ıslatmıştı, yağmurdan sonra ortaya çıkan o hoş toprak kokusu tüm ciğerlerine işliyordu. Yalnızlığın hoş senfonisi eşliğinde yaptığı ve verdiği kararları düşlüyor, süzgecinden geçiriyordu. Her zaman doğru şeyler yaptığına inanmıştı, peki ya şimdi doğru olan bu muydu? Zihnini durduramıyordu.

"Belki de yanına gidip konuşmam daha doğru olur.. Beni affeder misin bebeğim, O'nu seversem bana kızar mısın yoksa?"

Zifiri karanlıkta, parlayan ayın hemen yanında çakan şimşeklere gülümsedi Heeseung. Elinin tersiyle sildi damlaları ve mezar taşına uzanıp bastırdı dudaklarını.

"Seni seviyorum, üşütme orada tamam mı?"

Son kez kokusunu içine çekti toprağın ve ölümle yaşam arasında gidip geldiği çizgi de yaşama tutunmaya karar verdi. Kokusunu canlı canlı hissedebileceği çocuğun evine doğru yol aldı, bu işi daha fazla uzatmak istemiyordu.

Heeseung & Riki

Bebeğim

Efendim

İyi misin

İyiyim

Bebeğim

Seni seviyorum

Hmhm

Yapma böyle

Uyuyayım ben olur mu

İyi gelecekse eğer

Özür dilerim

Dilemene gerek yok

Ben bilmiyordum yemin ederim

Biliyorum güzelim

Açıklamana gerek yok tamam mı

Çok üzgünüm gerçekten noona

Elimde olsa izin vermezdim ben

Biliyorum bebeğim

Bunları düşünüp üzme sen kendini

İstemiyorsan giderim

Hayır istiyorum saçmalama

Üzülmüyorsun dimi beni görünce

Çok benziyorsunuz o kadar

Üzülmüyorum ben

Kapatayım mı yüzümü

Noona bırakma beni nolur özür dilerim

Tanrım saçmalama

basorexia, heekiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin