aşka inanmam

*14*

En sonunda okula vardık kızlar hemen başıma toplandı. Doğanayla ne yaptığımızı soruyodu hepsi.cansel yanıma geldi . dolunay bi gelirmisin dedi. Cevap vermeden peşine takıldım. Doğanayın çetesinin toplandığı ağacın altında bir kız ,doğanay ve onun çetesi vardı. Kalbim güm güm atmaya başladı. Doğanay beni görmüştü. Selam verdi ve kızı öpmeye başladı. Hırsla yürümeye başladım. Bi itibarım vardı. Ortalık yerde ağlayamazdım. Tuvalete gittim. Çıkın diye bağırdım . hepsi çıkınca ağlamaya başladım. Huzursuzdum. Bana inatmı yapıyodu yoksa gerçekmiydi. Sormaya karar verdim. Yüzümü yıkadım. Yanına gidicektim. Ama cesaretim yoktu. Ben böyle değildim. Sonra tuvaletten çıktım. Yanına gittim. Yanındaki şıllığa"bizi biraz yanlız bırakırmısın şekerim " dedim. Kız "tabi güzelim ne demek "dedi. Kız uzaklaştığı zaman konuşmaya başladım.
-konuşabilirmiyiz?
-evet
-neden gözümün önünde öptün.
-sevgilimi istediğim yerde öpebilirim demi zamanında seni öptüğüm gibi.
Gözlerim dolmuştu. Yutkundum ve başımı salladım. Sonra kaşlarımı çattım.
-iyi tamam o zaman yeni sevgilin hayırlı olsun.
Tokalaşmak için elimi uzattım. Oda uzun uzun bakıp elini uzattı.
-bir daha yoluna çıkmam doğanay mutluluklar.
Dedi. Ve elini sertçe bırakıp sınıfa ilerledim. Geocunun ödevinide getirmiştim. Derste onundu zaten. Sınıfa girdim. Öğrtmen zilini brkliyodum. Bu arada sınıfa eleni geldi. Rüyada gibi dalgın ve şapşi bir gülümsemeyle geldi. Yanıma oturdu.
-eleni naptınız.
-hiç ders çalıştık. Bana yer iğmelerini ve coğrafi konumları anlattı.
-derken?
-knk coğrafya kitabını karıştırsana az.
-haaa bende başka şey anladım.
-siz Türkler hep böyle fesatmısınız?
-evet canım kanımızda var.
-haha gıdıklada güliyim bari
-oluurr.
Eleniyle amma gülmüştük. Neyse geocu geldi.
-günaydın arkadaşlar.
-teşekkürler gülşen hocam
-oturun bakalım.
-gülşen hocam ben ödevimi getirdim.
-tamam dolunay getir kızım ama daha süren vardı.
-olsun hocam.
-tamam dolunaycım bırak kızım masama
-tamam hocam.
Öğretmenin masasına ödevi bıraktıktan sonra masama dönerken doğanaya baktım. Yeni sevgilisiyle konuşuyodu.
Beni kırıyodu. Neyse işte hoca trigonometri silivilasyonunu anlatıyodu. Doğanayla yarışa parmak kaldırıyorduk. Evet inat yaptığı çok belliydi. Ama acaba sevgilisi gerçekmiydi. İnanmak istemiyodum. Kalbimi çok kırıyodu. Neyse zil çalınca efe ayağa kalktı."bundan sonra yengemiz selda dır herkez haddini bilsin " dedi. İçime taş gibi oturmuştu o laf. Ayağa kalktım. Eleniye döndüm.
-eleni ben lavaboya gidiyorum bizim kızları topla banada oflazı getir onla konuşcam lavabonun önünde toplanın.
-tamam güzelim görüşürüz.
-tamam.
İlerlemeye başladım. Büyük bi planım vardı. Lavaboda yüzümü yıkadım. Çıktığımda oflaz ve benim ekibim beni bekliyodu.
-kızlar bi dakika geliyorum oflaz gel bakıyım.
Oflazla biraz iler gittik.
-oflaz ben seni seviyorum benle çıkarmısın?
Oflazda bana boş değldi tabi . hemen kabul etti.ordan kol kola kızların yanına gittik.eleni bana tuhaf bakıyodu.
-eleni sınıfa girince ilan et artık enişteniz oflaz.
-sen ne diyorsun dolunay
-sağırmısın güzelim.
-tamam sen nasıl istersen.
Zil çalmıştı. Sınıfa gidiyoduk. Ben oflazın kolundaydım. Sınıfa kahkaha atarak giriyordum ama içim yanıyodu. Neyse eleni sıranın üstüne çıktı.
-millet her kez buraya baksın eniştemiz artık oflaz haberiniz olsun.
Doğanay ayağa fırlamıştı.
-ne !!! Nasıl olur!! Yani ,(derin bir nefes verdi) hayırlı olsun.
Ayağa tüm asaletimle kalktım.doğanaya kim lidermiş bakışı attım ve
-sağ ol ama sana bi tavsiyem var senin yerinde olsam oflaza fazla dalaşmam.
-öylemi dersin. Tamam öyle olsun.
Aramızdaki aşk büyük bi rekabete dönüşüyodu. Eleni bu durumdan hoşnut değildi. Biz ders boş diye seviniyoduk . ama ferid hoca içeri girdi. Eleni yi hiç o kadar mutlu görmemiştim.inan gözleri parlıyodu. İnanmıycaksınız ama onun mutluluğunu kıskanıyodum. Ama asla buna engel olmazdım. Çünkü o benim kardeşimdi. Neyse ama sadece böyle bi mutluluk olmamalıydı onunki. Saadete dönüşmeliydi. Bi aile saadetine. Ferid hocayla konuşma zamanı gelmişti. Bütün ders boyunca ferid hoca eleniye baktı. Eleni ise belli etmemek için gözlerini kaçırdı. Böyle olmamalıydı. Ağırlığımı koyma zamanım gelmişti.