Eddie Keşfediliyor

101 12 4
                                    

Yeni bir bölüm daha... Beğenmenizi umuyorum. Yorumlar için teşekkürler bu arada :)) İyi okumalar.

Kate

Uyandığımda nerede olduğumu anlayamadım. Sadece tavana baktım. Biraz kendime geldim. Kalkıp otumaya çalışacaktım ki kolumdan bir acı hissettim. Ayrıca başım da ağrıyordu. Kapı açıldı ve içeriye bir hemşire girdi. Uyandığımı görünce bana hareket etmememi söyleyerek hızla odadan çıktı. Kafamı tekrar yastığa koydum. Acaba o iyi miydi? Biraz sonra içeriye az önceki hemşireyle birlikte bir doktor girdi. Doktor bana sorular sormaya başladı "Nasılsınız küçük hanım? Başınız ağrıyor mu... ". Cevap vermem için sustu. Zar zor iki kelime söyleyebildim "O iyi mi?". Doktor duyunca şaşırdı "Kim?". Başım çatlatacak gibiydi. Cevap vermedim. Doktor kim olduğunu bilmiyordu nasılsa, cevap versemde anlamazdı. Konuyu değiştirerek konuştu "Ailen senden alacakları güzel haberlerini bekliyorlar.". Sanki beni çok önemsiyorlardı da. Kesin yeni gelmişlerdir. Doktora sahte bir gülüş attıktan sonra annem içeriye girdi. "Tatlım, iyi misin?" Ne kadar saçma bir soruydu o öyle. Ne demek 'İyi misin?' ? Sanki halimi görmüyor. Yapmacık anne kız konuşmamızı sergiledik "İyiyim.". Babam kapıda bekliyordu. Biraz kafamı kaldırsam onu görüyordum. Nasıl olsa annem annelik görevini yapıp bana bir soru sormuştu, babama gerek kalmamıştı. Biraz sonra sessizliği bozdum "Otobüsteki diğerlerine ne oldu?". Doktor ve annem göz göze geldi. Babam onların konuşmayacağını anlayınca cevap verdi "Onlar senin kadar şanslı değillerdi. Zaten sen otobüsün içinde değildin. Yoldayd-" babamın daha fazla konuşmasını istemedim, sözünü kestim "Hepiniz dışarı çıkın, lütfen!". Üçüde şaşkın şaşkın birbirlerine baktılar. Sonra da dışarı çıktılar. Duygu ve düşüncelerimin arasında kayboldum. Ne yani ölmüş müydü? Ben neden otobüsün dışındaydım? Bunlar bana fazla geldi, gözümden akan iki damla yaşa engel olamadım. Elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim. Neden ağlıyordum, şanslıymışım. Artık onu düşünmeyi de bırakacaktım. Ama küçük bir araştırmadan sonra...

Eddie

Tek odalı evimin bir köşesinde o kızı düşündüm. Acaba iyi miydi? Üzerimdekileri bir çırpıda çıkarttım ve soğuk bir duşa girdim. Gözlerimi ne zaman kapatsam önüne o kız geliyordu. En son kızı yola bırakmıştım. Onunla birlikte ben de yola yığıldım. Henüz yarım saat olmadan uyandım. Kimse beni görmeden oradan kaçtım. Kızı yolda öylece bırakıp nasıl gidebilirdim ki? İçim rahat etmedi ve ambulansı aradım. Aklıma gelen en parlak fikir buydu. Olanları bildirdikten sonra yolun kenarlarındaki ağaçlardan birinin arkasına saklandım. Kızı sağ salim görütmelerini izledim. Ama ne yaziık ki otobüsten hiç kimse kurtulamamıştı. Bir piç kurusunun dikkatsizliği yüzünden o kadar insan ölmüştü. O da öldü.

Kızı çok merak ettim. Acaba kızın birşeyi var mıydı? Soğuk duşumu bitirip üzerime birşeyler giydim. Daha fazla sabredemeyip hastanenin yolunu tuttum. Bu sefer bir otobüse binmek istemedim. Yürüyerek gitmeyi tercih ettim. Hastanenin tam kapısının önündeyken büyük bir iç geçirdim. Ağır adımlarla hastaneye girdikten sonra yukarıya çıktım. Görevli kadına sordum "Burada bir kız olacaktı. Ambulansı ben aramıştım.". Kadın anlamamış gibi yaptı ilk başta sert ve kötü bakışlarımı gözlerinden ayırmadım. Ciddiliğini bozmayarak cevap verdi, aslında cevap vermedi oda soru sordu "Siz nesi oluyorsunuz?". Bir an kadını öldüresim geldi "Dedim ya ambulansı ben aradım. Onun birşeyi olmuyorum. Sadece iyi olup olmadığını merak ediyorum.". "Kate Davis. Evet, o iyi." Yüzüme bir gülümseme belirdi. Bir hışımla hastaneden çıktım. İçim içime sığmıyordu. 'Kate Davis' bu adı beynime kazıdım.

Kate

Bir saate yakın zaman sonra doktor içeriye girdi. Ben hemen doğrulup oturdum "Doktor bey, ben iyiyim." dedim. "Biliyorum. Zaten şu saatten sonra iyi olman gerekiyor. Sadece başın ara ara ağrıyabilir. Bir sorun çıkarsa yine gelirsin. Çıkış işlemlerini başlamadan önce sana birkaç soru sormam gerekiyor, sağlığınla ilgili...". Doktorun sorduğu sorulara cevap verdim. Yarım saat sonra da üstümü giyinip hastaneden çıktım. Hızlı hızlı eve doğru yürüdüm. Otobüsü kullanmak istemedim. Biraz sonra eve geldim. Hızlı bir sekilde kapıyı açıp üst kata çıktım. Bilgisayarı açtım ve bir taraftan da Carl'ı aradım. "Carl, bana bir konuda yardım edebilir misin?" dedim. "Olur. Ne zaman?". "Şimdi. Evime gelebilir misin?"diye cevap verdim. "Hemen geliyorum." Carl birilerinin kimliğini bulma konusunda çok iyidir. Zaten beni de geri çevirmeyeceğini biliyordum. Beş dakikaya evime geldi. Benim anlattığıma göre bir profil resmi çizdi. Birkaç özellikte sorduktan sonra iki saate yakın bir zamanda bana onun kim olduğunu buldu. "Evet, anlattıklarına göre bulduğum kişi Eddie Barnes." dedi. Ama bu işte bir gariplik vardı. Eddie Barnes ölüydü. "Bu kim?" dedi Carl. "Bilmiyorum..."

BELİRSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin