21 Küçük Kıyamet

984 84 54
                                    

Ne demiş Cemal Süreyya “birini  uzaktan sevmedıyseniz hiç sevdim demeyin”

Arkadaşlar son attığım bölümü 600 kişi okumuş 50 kişi yıldız vermiş
20 cı bölüme kadar gelip okuyorsanız beğenin çünkü kitapım yükselmiyor ben günlerce yazıyorum hak etmiyormuyum ya gerçekten çok üzülüyorum 💔
Ez rica dikim beni üzmeyin 🤭❤️

Serhattan…..
Ben bir daha geri gelmeyecek bir Gençlik ziyan  ettim.
Emek verdiğim sevdamın gözümün önünde ziyan oluşunu izledim

Öfkem var benim kırgınlığım var gururum var mecburyetlerim ben yılllarca bekledığim sevdiğim amcamın kızı benimle evlenecek diye intihar etmiş bunu ne aklım ne kalbim kaldırabilir ..

İçimdeki öfke ve duygu karmaşasından kurtulamadım bir türlü aylar geçti ne öfkem geçti ne de özlemim …

Evin,ni suçlayan aklımı kafama bir yere vura vura patlatmak istiyorum..
Dığer yandan kalbimin evini bu kadar masum çıkarması beni deli ediyor…
Söküp atasim var kabullenmek mi ne kalbim vazgeçti sevmekten ne aklım vazgeçti suçlamaktan

Evet o da çok şey yaşadı ama bilerek yaşadı ama ben bilmeden yaşadım

Bana söyleseydi haberim olsaydı
Beni istemeyen bir kadını ben zaten
İstemezdim ömür boyu aşkından ölsem
Kalbi ve ruhu başka adama ait kadını
İstemezdim

Ben evin,nin bedenini ne yapayım yanımda
Olsa kaç yazar aklı ve kalbi benimle olmadıktan sonra

Yüzünü görmek istemiyorum ama kalbim
Beni öldürecek sanki bu Özlem’den

Zaten dünyası başına yıkılmış evin öyle demişti “dünyam başıma yıkıldı “ dediği anda dünyası yıkılan bendim ama ben sustum kolaymıydı susmak hayatımda yaşadığım en zor anlardandı diye bilirim..
Ruhum çaresizlik ve bilinmezlikle parçalanıyor sanki nereye dönsem bir çıkış yol için önüme uzun duvarlar örülüyor sanki ….

Yazardan….
Serhat bir süre odasında oturdu düşündü ne yapacağını bilmiyordu…

Ceresizligi iliklerine kadar hissetti
Elini yüzünü yıkarken
Daha iyileşmeyen elini önünde duran cam
Aynaya geçirdi camın kırılma sesi oda da yankılandı camkırıkları serhattın kalbi gibi
Paramparça olmuştu.

Hemen yan adasında olan kardeşi ciwan koşar  adımlarla girdi
Gördüğü manzara ile şaşkına döndü abisinin platin içinde olan elinden kanlar süzülüyordu..
Yerdeki cam parçalarını kenara iterek havluyu serhatın iyleşmeyen ellerine sardı

“Lan derdin ne sensin “ diye bir bağırdı sinirden ne yapacağını şaşırdı ciwan
“Yürü bir hastaneye gidip baktıralım bu böyle olmaz “ der demez serhat ellerini çekti “ gerek yok iyiyim ben “ dedi

“Abi bak benim şartellerimle oynama bak valla iyi şeyler olmayacak haa”

Eğer serhat ciwandan büyük olmasaydı onu döve döve hastaneye götürürdü ama abisiydi hem abisi çok kötü bir durumdaydı. Anlamıştı bir derdi var ama ne yapması gerektiğini bilmiyordu ciwan Serhat’a benzemezdi serhat gönül adamıydı ama ciwan çok sert ve sinirli bir yapısı vardı..

Yanlarına sesi duyup gelen küçük kardeşi Rukiye elini ağzına götürüp ağlamaya başladı.

Susmuyordu Rukiye serhat abisini canı gibi severdi ..

(“Brayemı jı bonâ xude heyde em herin textotekı”)

(Abim Allah için gel bir doktora gidelim “)

Serhat rukiye nin çok korktuğunu görünce başını salladı tamam anlamında abisine sarıldı daha çok ağladı  ciwan arabanın anahtarını oturma odasında aldığında alt katta olan Zeynep “ ciwan nereye böyle gece gece bi yerinde dur “ dedi ciwan onu duymazlıktan geldi..aşagı inen serhatı elindeki havlu ile görünce yanına koşup eline baktı ağlamaya başladı o da “bende gelicem ne oldu serhatt”

Dıl GeşaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin