✨ Bölüm müziği: Öyle Kolay Âşık Olmam - Canozan
_______________________________________
Saat başı hemşireler odaya girip serumumu yeniliyor ve ağrı kesici vuruyorlardı. Ziyaret saati başladığı esnada, ajanım dışındakiler buraya ziyaret saatlerinde girebiliyorlardı. Burası Türkiye'de ki gibi değildi, iki kere ziyaret yapılabiliyordu. Andrea, Eva ve Selin beni görmek için girmişlerdi ve şu an beni sorguya tutuyorlardı. "Daha iyisin değil mi? Ödümüzü kopardın, aptal!" Cristina'nın bu gülünesi cümlesi üzerine kıkırdadım. Sanırım şu an cidden onlara ihtiyacım vardı. "İyiyim, senden her ne kadar hoşlanmasam da konuşacak durumdayım. Bu da benim ultra mega iyi olduğumu gösteriyor." Güldüler.
"Seni aramaya çıktığımız esnada bir köpekle karşılaştık. Selin sinirden ve korkudan nefes alamayacak duruma geldi. Hatta ajanının kollarında bayılıyordu," dediğinde Andrea, ona şaşkınca baktım. Bunu söylerken ciddiler miydi? Acaba o bana saldıracak olan köpek miydi? Sanırım oydu. Selin'in köpeklere olan korkusu, daha doğrusu benim ve onun köpeklere olan korkumuz anlatılamaz biçimdeydi. "Kayra Bey, sakin olmasını söylüyor fakat o hâlâ bağırmaya devam ediyordu." Eva gülerek cümle kurduğunda, Selin kusura bakmasın ama burada kahkaha atıyordum. O ise bana dik dik bakmakla uğraşıyordu. "Tamam ya, ne köpekmiş! Fobim, fobimle dalga geçmeyin." Güldüm. Sanırım bunu sonlandırmalıydık.
"Burada kalman çok iyi. Aman diyeyim, sakın tesise dönmeye falan kalkışayım deme. Ciddiyim berbat bir alana dönmüş orası. Diğer bloktakileri operasyon sonrası fena şekilde çalıştırıyorlar." Andrea, bunu söylediğinde gözlerimi fal taşı gibi açtım. "Yemin ederim var ya, şurada yatmaktansa oraya dönmeyi tercih ederdim. Bunda ciddiyim." Selin söze girdi;
"Abartmasan mı acaba? Ayrıca iyi ol da, o eğitimlerin üstesinden gelirsin. İki hafta dinlenme izni verseler tamamdır bu iş. Bu senin için avantaj olur." Tebessüm ettim. "İnanmazsın ama sana bir şey itiraf edeceğim." Dediği esnada Eva'ya döndüm. "Nedir?" Gülüyordu ve gülmekten dolayı konuşamıyordu. Bir yandan da Cristina'ya bakıyordu. Sanırım onun hakkında bir şey söyleyecekti bana. "Senin için ağladı. Sana bir şey olacak korkusuyla araçta kendinden geçti. Burada gülüyorum, çünkü senden nefret ediyor ve nefret etmesine rağmen nasıl bu kadar korktu anlamıyorum." Eva bunu söylerken, Cristina ona dik dik bakıyordu.
Benim için ağlamış mıydı?
"Bu konuda ciddi," dedi ona katılarak, Andrea. Selin güldü. Kaşlarını çattı. "Ya gülmeyin. Endişelendim, ne var bunda? Nefret ediyorsam da kanlı bıçaklı değil herhalde." Dıştan bakılınca belki gıcık bir tipe benziyordu fakat samimi olunca az çok iyi bir kızdı. Ama ben burada kimseye güvenmiyordum Selin hariç. "Olur öyle şeyler. Yalan yok, ben olsam ben de endişelenirdim. Sonuçta ekipten birisi, öyle değil mi?" Dedim. "Yarın tesise dönecekmişiz." Bunu üzülerek söyledi Andrea, konudan bağımsız bir şekilde. "Kayra Bey'in emriymiş ve en önemlisi ise Araz Bey tesise bir süre gelmiyor." Ne? Ne demek gelmiyor? "Neden?" Diye sordum bakışlarımı büyüterek. "Senin yanında kalacakmış. Kontrolün için doktor ile görüşüyor. Bu sebepten dolayı da hastanede kalacak. Üç güne buradan çıkmış olursun herhalde." Andrea her cümle kurduğunda hem sinirleniyor, hem de şoka giriyordum.
Ne demek burada kalıyordu?
"Sonuçta çaylağına önem veriyor." Cristina'ya göz devirdim.
Önem mi veriyordu o? Burada kalmasıyla ben daha da hasta olacağım farkında değil!
Kapı açıldığı esnada gelen kişiyle Selin göz göze geldi. Bu Kayra'ydı. "Selin, benimle geliyorsun. Diğerleri söylediğim saatte tesiste olacak." Selin ona dik dik bakıyordu. "Ne için geliyorum?" Sanki ona ayar olmuş gibi konuşması insanı delirtiyordu. "Eğitimleriniz devam edecek. Daha doğrusu senin eğitimlerin. Bu sebeple benimle yalnız tesise geliyorsun." Selin oflayarak ayağa kalktı ve yanıma geldi. "Beni öldürmezse iyi," diyerek fısıldadığında Kayra hariç herkes duymuş ve kıkırdamıştı. "Bana göre öldürmek hariç her şeyi yaşayabilirsiniz." Sanırım şu söylediğim son kelime çok yanlış şeylere mahal vermişti. Bunun farkındaydım. "Haydi, Selin!" Onu sıkıştırdığı esnada hızlı adımlarla ilerlemeye başladılar ve buradan ayrıldılar. "İki saat sonra gideriz büyük ihtimalle." Andrea bu cümleyi kurduğunda yüzüm düştü.
![](https://img.wattpad.com/cover/373867382-288-k618564.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLLER VE KURŞUNLAR
Akcja"Acıların Ardında" Küçüklüğünden beri üvey babasının şiddetine maruz kalan, yıllarca içindeki acılarla başa çıkmaya çalışan Ayda... Hayat, ona hiç kolaylık tanımadı. Her darbede biraz daha kırıldı ama bir o kadar da güçlendi. Üvey babasının gölgesin...