18. BÖLÜM

45 2 0
                                    

• Elimden geldiğince haftasonları zamanım olduğunca hem yavaş, hem de rahat bir şekilde yazabiliyorum. Umarım güzel olmuştur... İyi okumalar. ☺️
Bu arada Ateşten Kalbim isimli kitabımı yazmaya devam ediyorum fakat yayından kaldırdım, taslağa çektim. Yaz tatilinde yayınlamayı düşünüyorum ve zaten birçok okurun okulları sebebiyle okumaya zamanları olduğunu düşünmüyorum. Yine yazacağım ve sizinle Haziran ayında buluşturacağım. Konusunu değiştirerek daha güzel bir bölüm haline getireceğim.
_________________________________________________

(1 ay sonra... Operasyon...)

Yine bir çocuğun yaşamı söz konusuydu. Belki de yine bir çocuğu ölümden kurtaracaktık. Konumuz bu kez bir cinayetti. Bir evde düzenlenen cinayetin izini sürecektik. Kısa zaman içinde hallordu bu, çünkü buradaki hedef sadece tek bir kişiydi. Babaydı... Baba denemeyecek kadar câni olan o adam, karısını ve kızını öldürmüştü. Şu an izini bulmaya çalışıyorlardı ve bu kez yine bize ihtiyaçları vardı. Bitmek bilmeyen vakalar ve biz... "Evi basacaksınız. Mecburen, o evdeki izleri bulacaksınız. Parmak izine kadar..." Yeni gelen ajandan bir komut vardı. Yanlış hatırlamıyorsam tam 1 ay önce gelmişti ve üst kıdemli bir ajandı.

Araz ve Kayra gibi...

"Şu konuma doğru ilerliyoruz," diyerek gaza bastu şoför. Yine ev ıssız bir sokaktaydı. En tehlikeli sokaktı neredeyse burası. Gerçi bu ülkede cinayetler bitmiyordu. Evin yakınlarında durduk ve araçtan indik. Selin ve diğerleri ile eve girdiğimizde evde kan lekeleri görmemizle birlikte birbirimize baktık. Kusmak üzereydim fakat şu an bu eylemi gerçekleştirmeyecektim. Koltuk ve masalardaki parmak izlerini incelediğimizde o adama ait olduğunu anladık. Belki de kadının veya bir çocuğundu... "Yerdeki kanın yuvarlak içine al," diyerek Selin, Cristina o kanı incelemeye başladı.

"Bununla bir delil bulabiliriz, böylece daha kolay bilgi elde etmiş oluruz. Parmak izleri de gerekli." Diyerek evdeki parmak izlerini tespit ettiğimizde bunu kayıtlara geçirdik. Elimizdeki ses cihazından ajanlara haber verdiğimde bu kanıtların laboratuvara gitmesi gerektiğini belirttiler. Kanın incelemesi ve parmak izinin hangisine ait olduğunu inceleyerek bulacaklardı. Babanın dışında başka bir insan da olabilirdi. Bu sebeple önlemleri almak daha iyi olacaktı. Polislerin ve diğer ekibin de yardımlarıyla bu iş kökten çözülmüş olacaktı. Umarım... Umarım o öldürdüğü iki masum kadının intikamını biz alabilirdik. "Araştırılan yeni bilgilere göre babanın katil olması öncelik. Bunu göz önünde tutmamız gerekiyor. Fakat evde cinayet yaşanırken babanın yanında bir adamın daha olduğu biliniyor. Bu işin içinde akrabaların da olduğu göz önünde bulunduruluyor."

Kulağımıza gelen bilgi ile birbirimize şaşkınca baktık. "Nasıl yani? Bu işin, bu cinayetin içinde başka kişiler de mi dönüyor?" Dedi Selin. Haklıydı, ben de onun gibi düşünüyordum. "Öyle gözüküyor gibi," dedi ve elindeki cihazı cebine koydu Andrea. "Umarım bu işi kökten çözeriz," dediğinde Eva'ya umarım der gibi bir bakış attım. Gerekilen cezanın verilmesi gerekiyordu o pisliğe. O evden ayrıldığımızda tesise geri döndük. Labaratuvarda incelenen testler vardı. Kanın ve parmak izinin kime ait olduğunu kolaylıkla anlayabilirdik ve kolayca ulaşabilirdik ona. Fakat odanın birçok kısmında kan vardı. Parmak izinin ise kaç kişiyi gösterdiği de birkaç güne belli olmuş olurdu. İmzalanacak dosyalar vardı, o operasyon için dosyaları imzaladığımızda FBI üst kuruluna gönderdik. Aslında bunlar operasyon öncesi yapılıyordu...

Buraya diğer bloktan gelen ajan daha sıkı çalışıyor ve bu çalışmalarını gece gündüz sürdürüyordu. Bu görev dışında bir operasyon bize gelmemişti ve zaten çıkacağımız en önemli operasyonlardan birisi de buydu. Umarım bu işin içinde sadece bir kişi vardır yoksa işimiz çok zor olacaktı. Aslında parmak izi ve o kanlardan her şey anlaşılmış ve ortaya çıkmış olacaktı fakat bu biraz zaman alacaktı. Tesise geri döndüğümüzde diğer ajanlar, Selin ve Cristina'yı ofise yönlendirmişlerdi. Nedenini bilmiyordum fakat apar topar ajanıyla birlikte gitmişti Selin. Umarım labaratuvar sonuçları erken çıkar yoksa cidden işimiz zor olacaktı. İncelemeler pek uzun zaman almaz gibime geliyordu ama bilmiyordum. "Abla!" Diyerek bana seslenen Derya'yı gördüm. Çimlerin üzerine oturmuş puzzle yapmaya çalışıyordu. Sanırım benden yardım isteyecekti minik kız.

KÜLLER VE KURŞUNLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin