Karadeniz İnsanı

535 42 58
                                    

Antrenmana giderken yazıyorum değerimi bilin :)

İki gün sonra birlikte bir gün geçirecektik. Stadyumda çıkarken önümde Barış Alper vardı telefonla konuşuyordu.

Kulak misafiri olunca arabasında sorun çıktığı için tamirciye verdiğini ve konuştuğu kişiden alması için onu ikna etmeye çalışıyordu.

"Peki Çiko, eyvallah kardeşim unutmam yanlız ben bunu." diyip kapattı.

Sıkıntılı bir nefes vermenin ardından 'of'layınca adımlarımı hızlandırıp omzuna dokundum. Kafasını bana doğru çevirince çehresini şaşkınlık kapladı.

"Selam, kulak misafiri oldum da konuşmana istersen benim arabamla gidebiliriz. Yani senlik sıkıntı yoksa..."

"Tamam, olur olur."

Olur olur
Yeriz yeriz.

Arabaya kadar konuşmadan yürüdük, bindikten sonra klimayı açıp, medya kısmına tıklayıp Audi'lerin ortak özelliği olan torpido kısmının içindeki CD kartı katma yeri sayesinde istediğim müzikleri dinleyebiliyordum. Daha geçenlerde eklediğimiz Bandıra Bandıra şarkısını açtım. Müzikle birlikte sağ koltuk prensesi Barış kızarmaya başladı. Bana gönderdiği kısım geldiğinde sesini biraz daha arttırıp eşlik etmeye başladım.

Bir-iki dakika sonra dayanamayıp yuvarlak ses kısma uzanıp üstüne basarak durdurdu.

"İlkin bak sadece senle dalga geçmek için öyle yazdım. Altında bir şey yok yani o yapılan yakıştırma videolardaki gibi. Umarım anlayabilmişimdir."

Önüme bakıp arabayı sürerken bana söylediklerini düşünüyordum.

Yanlış anlamışım. Ne düşünmüştüm ki zaten.

Benden hoşlandığını falan mı? Koca bir aptalım ben.

"İl-" derken onun sözünü kestim.

"Yanlış bir şey anlamamıştım zaten açıklamada gerek yok." sert sesim gayet açıktı. Konumunu açtığı evinin önüne geldik o sırada. "İnebilirsin."

"İlki-" kendi kendini susturdu. "Batırdım değil mi?" dedi alt dudağını dişlediği sırada.

"Olmayan bir şeyi batıramazsın. İyi geceler." diyip araba kilidini solundaki kapının üstünden basıp açtım.

Sert bir nefes verdi.
"Kendimi sana açıklayacağım ama şuan değil. Sınırları sonuna kadar zorlayacağım." diyip arabadan çıktı ve kapıyı sertçe kapattı.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Sağ koltuğun kapısı tekrar açıldı. Barış'ın sarı kafası görüş alanıma girdi.

"Özür dilerim yanlış anlama bilerek çarpmadım. Bana zaten genellikle hayvanat derler. Öyle işte. İki gün sonra görüşürüz." Kapıyı kapattı.

Kapı yine sert kapandı. Barış'tan bir ses yükseldi.

"Hay anan- İlkin sen kapatır mısın?" dedi yine bana doğru eğilirken.

Kısık sesle "Hayvanat gerçekten..." dedim. Ona dönüp "Tamam." diyip kapattım. Gaza bastım, dikiz aynasından arkama baktığımda orada dikilip avel avel ilerleyen aracıma baktığını gördüm.

Elif'e olanların hepsini anlatmıştım

"Böyle işte. Salaklık bende zaten onunla ilgili öyle düşünmem saçmaydı." dedim bıkkınlıkla.

"Öyleyi açıklasana sen." dedi kuşkuyla gözlerini kısarken.

"Neyini açıklayayım öyle işte." dedim bu sorgulamasına anlam veremeyerek.

Bandıra Bandıra | İlkin Aydın & Barış Alper Yılmaz|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin