.4.

280 24 20
                                    

Sınıfça toplanmış ısınma hareketleri yapıyorduk.
Bu gün beden dersimiz vardı ve aynı zamanda barışların da vardı. Her zaman onlarla beden de maç oynar kazansak ta kaybetsekte illa kavga çıkardı. Onlar kaybettiğinde bize sataşır biz kaybettiğimizde onlara sataşırdık.

Onlar kendi sınıfları ile bizde kendi sınıfımız ile ısınma hareketleri yapıyorduk. Yaklaşık 15 dakika sonunda ısınma hareketleri bitirmiş, ilk 11 imizi belirliyorduk. Bizim takımda;ben,Kenan,arda,can,Samet ,Abdülkerim
Muslera,Cenk, Yusuf,Salih,Orkun abi ve Merih abi vardı. Orkun abi ve Merih abi takımımıza girmek için bizi tehdit etmeleri sonucunda takıma girmişlerdi.
Barışların takımında ise;barış,Kerem,İsmail,Altay,Hakan,berkay,Kaan,yunus,mert müldür,berkay ve Mustafa vardı.

Çok geçmeden öğretmenimizin düdüğü ile maç başladı. Ayağım hâlâ ağrıyordu fakat bunu arkadaşlarıma söyleyemezdim. Bana güveniyorlardı ve ben bu güveni boşa çıkarmak istemedim. Bu yüzden kendimi zorlamış olabildiğimce iyi oynamaya çalışıyordum. Çok geçmeden ayağıma gelen topu hemen çaprazımda ki Yusuf'a attım. Attığım pasla Yusuf kaleye sert bir şut çekmiş ve golü bulmuştuk. Hızla Yusuf'a koşup kucağına atladım(öhm öhm)
Ani hareketimle Yusufun dengesi şaşsada çok geçmeden dengesini toplayıp o da kollarını belime sardı.

Yanımıza diğerlerininde gelmesiyle hep birlikte grup kucaklaşması yaptık. Kenanın ardayı boynundan öpmesi,Sametle abdulkerimin bizden hariç birbirlerine sarılması dışında tabi.

Nihayet sevincimiz bittiğinde barışların takımına baktım. Yine göz göze gelmiştik. Bu futbol sayesinde olan 2. bakışmamızdı. Surat ifadesine bakılırsa pekte sinirli durmuyordu aslında. Ama kıskanmış duruyordu. Nedeni anlamadım ama çokta kurcalamadım. Bir süre daha oynadığımızda Hakan abi pası barışa attı. Barışta
Topa hafif ama etkili bir vuruş yaparak topu kaleye yolladı. Takım arkadaşları hızla barışın yanına gelirken,yine barışla gözlerimiz buluşmuştu. Barışı sevmiyordum hatta nefret ediyordum. Ama onunla her gözlerimiz buluştuğunda içimde bir şeyler harekete geçiyordu sanki.

Onlar sevincini yaşarken takım arkadaşlarıma göz gezdirdim. Kimi sinirliydi kimi üzgündü.
Ama daha maç bitmemişti hâlâ bir şansımız vardı. Maça tekrar devam ettik. Bir süre sonra top ardadan bana geçtiğinde hızla topu sürdüm sanki deja vu yaşıyordum. Barış tekrar önüme çıktığında karşı karşıya geldik. Barışa çalım attım, tam kurtuldum sanarken yine yere kapaklanmamla öyle kalakaldım. Yine düşürmüştü beni ayı. Canım acıyordu daha öteki yaram iyileşmeden başka bir yara daha olmuştu.
Acıyla karışık inlediğimde acım yüzünden dolan gözlerle barışa baktı. Gözlerimiz tekrar birleştiğinde, endişeyle yanıma eğildi.

"Özür dilerim Semih,istemeden yaptım."
O an söylediklerinin hiçbirini duymuyordum. Tek odağım o ve onun ela gözlerindeydi. Gözlerini ilk defa bu kadar yakından görüyordum. Ela gözleri ona çok yakışıyordu. Ağzımı açıp bir şey diyecekken ardanın konuşmasıyla açık ağzımı kapadım."Olm bilerek mi yapıyorsun amk. Bu iki oldu lan, oynamayı biliyorsan oynama."
Her zamanki gibi yine beni savunan ardaydı ama bu sefer sadece o konuşmadı onun hemen ardından Kenan"Arda haklı amk madem böyle oynayacaksın oynama o zaman. Çocuğun daha yarası iyileşmeden yenisini ekledin amk"

Kenan sert çıkışıyla afalladım. Normalde bu konularda arda konuşur,Kenan hiçbir şey yapmadan dururdu. İşler ciddiye binerse olaya girer ve kavga ederdi. Ama bugün Ardaya destek çıkarak konuşuyordu. Sahi bunlara n'oluyo amk.

Aslında yeni bir şey değil yaklaşık 1 yıldan beri neredeyse birbirleri ile flörtleşiyorlardı. Bazen gerçekten ciddi olduklarını düşünüyordum.

Kenanın bu sert çıkışıyla olaya Hakan abi ve Merih abi dahil oldu."Tamam arkadaşlar sinirlenmeye gerek yok. Yanlışıkla yapmış işte barış." diye konuştu Hakan abi. Onun ardından Merih abi de atıldı"Hakan doğru söylüyor. Barış özür diledi zaten, uzatmayalım. Bu maçta burda bitsin bir dahakine tekrarlarız."

Bu sefer lafa can daldı"Ne yani özür diledi diye Burda kapatacak mıyız konuyu bir daha ki maçta
aynısını yapmayacağı be malum."

Canın bu konuşmasının ardından söze İsmail girdi."Ne yapmasını beklersiniz beyefendi. Ayaklarına mı kapansın?" Can alayla güldü.
"Hiçte fena fikir değil aslında."

"Bana bak lan kaşınma çok kötü olur!"dedi ismail cana doğru."Kaşınırsam ne olur dövücek misin? Yoksa arkadaşının yaptığı gibi yaralayacak mısın?" İsmail"lan sana ne oluyor amk, Semih'in
avukatı mısın sen?"

"Belki öyleyim napıcan? Ayı arkadaşına sahip çıkarsan hiçbir sorun kalmaz."dedi can.

Bu sefer İsmail alayla güldü."Alla Alla çıkmıyorum sahip felan napıcan?
Seninde arkadaşın barışın karşısına çıkmasaymış. Yaralı oyuncuyu oyuna sokan sizsiniz biz napalım"
Can ismailin bu sözü ile iyice sinirlenmişti. Hızla İsmailin karşısına geçip sinirle baktı. O an aralarındaki boy farkına gülmek istesem de kendime hakim oldum,şu an hiç sırası değil çünkü. Can İsmailin göğsüne bile zar zor geliyordu. İsmail de bunu farketmiş olucak ki tekrar alayla gülüp"bu boyla mı bana dikleniyorsun ufaklık" dedi. Can bu söze daha fazla sinirlenip "bana bak ben ufaklık felan değilim tamam mı? Sen çok uzunsun ayrıca arkadaşın arkadaşımı yaralamasaydı Semih'e de bir şey olmazdı. Suçu kabullenmek bu kadar mı zor?"

Can bunu söylerken kafasını kaldırıp tam İsmailin gözünün içine bakmıştı. İsmail bir anlık bu yakınlık ve canın gözünün içine bakmasıyla yutkunmuştu.

Bir süre daha birbirlerine baktıktan sonra kavganın son bulması için araya girdim.
"Can ben iyiyim uzatmaya gerek yok. Burda bitirelim sonra devam ederiz. Hadi gidelim"
dedim. Can bana dönüp kafasıyla onayladıktan sonra bizim grup hepimiz ordan çıkıp okula doğru ilerledik. Gitmeden son kez barışa baktım onunda bana bakmasıyla gülümseyip sorun yok anlamında kafamı salladım. Bu hareketimle rahatlamış olucak ki o da bana gülüp arkadaşlarının yanına gitmişti. Bende arkamı dönüp devam ettim. Bana noluyor bilmiyorum ama içimde fena halde bir şey hissediyordum.

___________________

Selammmm umarım sevmişsinizdir oylamayı unutmayın muahhh💋💋

BAY İnatçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin