9.Bölüm | Doğru Anlaşılma

751 86 60
                                    

Firuze pazar öğleden sonrasını arka bahçedeki hamakta şekerleme yaparak geçiriyordu. İki saattir bir o yana bir bu yana sallanırken gözlerini bir an bile açmamış, ve gözlerinin önünden bir an bile dünkü görüntü gitmemişti.

Emir ve İdil'i öyle sarılırken görünce onlara fark ettirmeden arabadan inmiş, eve kendi dönmüştü. Dünden beri ağzını bıçak açmıyordu, adeta ruh gibiydi ve bu ruh haline bir sebep bulamamıştı.

Tamam, Emir'e fena halde yükseliyor olabilirdi ama adamdan aynı zamanda nefret de ediyordu. O halde onu Galler Prensesiyle görmek neden canını sıkmıştı bilemiyordu. Üzerinde durmamaya karar verdi.

"Firuze!"

Gözlerini sonunda açtıran şey kendisine doğru koşan Elif ve Şule olmuştu. "Telefonuna neden bakmıyorsun dünden beri?"

"Odamda kalmış."

"Sürprizimi beğendin mi?" diye heyecanla sordu Elif. Firuze doğrulup kıza sertçe baktı.

"Lütfen bir daha olmasın Elif."

Onun da yüzü düşmüştü şimdi. Arkadaşına bakıp anlam vermeye çalıştı. "Neden?"

"Çünkü abinden nefret ediyorum."

Buz gibi bir sesle söylemişti bunu. Duyguları ne zamana baş edemeyeceği kadar yoğun olsa böyle sert davranır, adeta mekanikleşirdi.

Şule bu durumu fark edip gerilen ortamı yumuşatmaya çalıştı. "Ama hala abinle neden küstüklerini bulmak istiyorsun değil mi?"

Firuze biraz düşünüp başını onaylarcasına salladı. "Gel bizimle, bazı ipuçlarımız var."

Üçü birlikte bahçe masasına geçince Firuze dinlemeye koyuldu. "Bizim dönemde Büşra diye bir kız var, hatırladın mı?"

Elif'in sorusunun üzerine başını onaylarcasına salladı. "Onun birlikte proje yaptığı abinizin bir üst döneminden Alp varya," devamını heyecanla Elif getirdi. "Abimler küsmeden önce onlarla aynı arkadaş grubundaymış."

"Onu sorguya çekicez o zaman?"

"Aynen öyle bebeğim."

Firuze'nin keyfi biraz olsun yerine gelmişti. Kollarını göğsünde kavuşturup arkasına yaslanırken yarım ağız gülümsedi. "Hadi bakalım."

"Firuze, dün için kızgın mısın.."

Konuyu değiştiren Elif olmuştu. Öyle masum masum sorunca dayanamayıp yumuşadı. "Kızgın demeyelim de, anlamsız bir şeydi."

"Abimle birbirinizden hoşlandınız sanmıştım."

Firuze aniden yükseldi. "Elimizde olsa abinle birbirimizi bir kaşık suda boğarız."

Ya da çok daha farklı şeyler..

"Neyse, İdil geldi ya şimdi, abime yavşayıp duracak, ona kendimce bi önlem almak istemiştim, özür dilerim.."

Elif boynunu bükerek sesini de titretirken içten içe gülüyordu. Firuze istediği kadar abini sevmiyorum desindi, aralarındaki çekim ortadaydı ve bu işten vazgeçecek değildi.

"Abin de boş değil bence." diye söylendi Firuze gözlerini devirerek. Aklı birden yine dünkü sarılışlarına gitmişti.

"Abim mi? İdil'den hiç haz etmez."

"Hiç mi?" diye sordu Firuze heveslenmemeye çalışarak. Elif başını ik yana sallayınca gülümsemesini bastıramadı.

"İyi bari, şimdi gönül işlerinin derdine düşse onla uğraşmanın hiçbir zevki kalmazdı."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 29, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Düşman HattıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin