Evden nasıl çıktığımı bilmiyorum benim için bir gelenek haline gelmişti zaten geç kalmak off bir saat başhekimin dırdırını çekecem aman sanki yarım saatçik geç kalmışım idare etse ne olacak. Hızla arabama doğru ilerledim allahım ne olur trafik olmasın derken ana yola çıkmıştım bile geç kaldığım için trafik yoktu talih bizede gülüyormuş. Hastane zaten evime yakındı 15 dakika sonra gelmiştim sonunda hemen arabadan inip yürümeye başladım. Hızlı hızlı yürürken ayağımı burktum bi bu eksikti derken arkadan gelen alkış sesiyle irkildim gelmişti gönlümün efendisi "Fuat Bey"adeta dilim tutulmuştu."Evet Bengi hanım Fuat Bey ne o yine geç kaldınız bu seferde komşunuzun oğlumu hastaydı ya da ne bileyim yolda kim kalp krizi geçirdi"off şimdi ne diyecem ben bu adama allahım sana geliyorum."Şey efendim özür dilerim uykuda kalmıştım." Lütfen kızmasın lütfen lütfen"Bugün size nöbet yazıyorum ve her geç geldiğiniz gün için nöbete kalacaksınız" ya niye ben neden ben yani bugün kızlara söz vermiştim üniversiteyi bitireli görüşememiştik neredeyse 5 ay oldu şimdi ne diyecem ben onlara Hira İngiltere'den gelmiş daha kızı görmedim ve malumunuz yeni eniştemizle de tanışacaktım. Bittim ben şimdi ne yapacam. Etrafımda gezen Figen ablayla kendime geldim."Ne o gızım yine haşladı mı Fuat Beyim seni"bu kadını çok seviyorum annemi özlediğim zaman hep ona uzun uzun sarılırım bana annemi hatırlatıyor kokusu "Evet ya nöbet yazdı bana bir sürü de işim var"yüzünde ki telaşı beni tedirgin etti."Gızım bu mendebur herif gelmiş" arkamı işaret ediyordu kim gelmişti ki arkamı dönmemle tabi ki şaşırmadım"Burak ne işin var burada sana bir daha beni rahatsız etme demedim mi?" Suratıma bakıp sırıtıyordu bide ne kadar sinir oluyorum bu herife"Ama aşkım ne zamandan beri sen bana emir veriyosun" bana aşkım mı dedi ya sabır "Güvenliği çağırmadan defol git" dediğimde kayboldu allahım bu çocuk ne istiyor benden 2 yıldır rahat vermedi ne kadar aşağılasam kovsam hep bir yerden çıkıyor ve bu beni artık çok korkutuyor.Düşüncelerimin arasında odama gelmiştim.Günlük hastalarımın çoğunun kontrölü bittiğinde mesai çoktan bitmişti. Şimdi sıra kızları aramakta hangisini arasam en az kızar diye düşünürken en iyisi Maya' yı aramak en anlayışlısı odur aramızda herkezin halinden anlar geçen yıl beraber çıktığımız tatilde kendinde 4 yaş büyük olan otel sahibimizle bizden habersiz yıldırım nikahıyla evlenmişti. Annesi anlamasın diye ne badireler atlatmıştık sahte kız isteme merasimleri mi desen sahte nikahlar mı allahtan kimseye bi şey anlamamıştı. Telefon bir kaç çalıştan sonra açıldı." ALO" off telefonu çatlak eniştem açmıştı aşırı kıskançta " Alo Yusuf benim Bengi, Maya yok mu? "
sesi birden yumuşadı "En sevdiğim baldızım burada dur götüreyim telefonu sen nasılsın rahatsız eden falan olmuyor değil mi bak biri rahatsız ederse- derken sözünü kestim "Rahatsız ederse tek telefonla dünyaya geldiğine pişman edersin biliyorum" birden gülme sesi geldi "Aferin baldızama hadi Maya geldi ona veriyorum" şimdi ne diyecem ben "Alo kuzum" "Alo Maya ya şey diyecektim ben sabah işe yine geç kaldım ve Fuat Bey nöbet yazdı anlıyacağın gelemiyorum diğerlerini arıyamıyacağım için seni aradım sen beni idare edersin değil mi?" Sonlara doğru sesimi acındırarak konuştum.
" Tamam canım ben onlarla konuşur sen sıkma canını" nasıl sevindim anlatamam " Çok sağol canım ben şimdi kapatmalıyım acile hastalar geldi kaza olmuş etraf çok karıştı kendine iyi bak ben sonra yine ararım" onun konuşmasını beklemeden telefonu kapatıp acile doğru koştum. "Burcu durumlar nedir?" Endişeli görünüyordu. "Hastanın kalbi durmuş ambulansta yapılan müdahele sonucu tekrar çalıştırılmış. Solunum yolları açık olduğu halde beyindeki solunum merkezi zarar görmüş.Bu yüzden solunum cihazına bağladık ağır bir durumu yok ama bu gece yoğun bakımda kalması lazım.Bu hastamızla sen ilgilen biz şimdi ameliyata girecez" bu adam bana birini hatırlatıyor sanki tanıyorum ama nereden " Tamam canım ailesine haber verildi mi " gülerek bana baktı. "Canım bizim haber vermemize gerek yok Araz Hatemoğlu ailesine çoktan haber gitti." ne diyor bu kız ne yani o burda ve yaralı mı içimden bir şeyler koptu ilk aşkım şu an burada benim çalıştığım hastane de ondan o kadar kaçmışken yine o mu aman banane o bir hasta ve şimdi çoktan evlenmiştir belki birazdan karısı ve çocukları gelecek. Kendine gel Bengi " Peki o zaman ben hastayı kontrol edeyim "
Odasına girdim hiç değişmemiş yüz hatlarına kadar ezberlediğim adam ama ne gariptir ki ilk defa ona bu kadar yakınım. Kontrollerini yaptıktan sonra test sonuçları için odadan çıkacaktım ki kapıda orta yaşlı bir bayan bana doğru geldi ne yani karısı bu mu? "Kızım oğlum nasıl iyi mi bişey olmaz değil mi benim aslanıma" az önce düşündüğüm şeyden dolayı biraz utandım hemen yargıla zaten aptal kız "Yok hanfendi oğlunuz gayet iyi sadece tedbir amaçlı bu gece yoğun bakımda tutulacak korkulacak bir durum yok" kadın yüzüne sımsıcak gülüşünü yerleştirip bana baktı "Teşekkür ederim kızım" dedi şimdi neden teşekkür ettiki valla insanlarımız garip ama Araz gözleri annesinden almış. Acaba evlenmedi mi? Diye düşünürken telefonuma mesaj geldi.
Hira ;
"Aşağıdayız dışarıya gel seni bekliyoruz." Ne yani buraya mı gelmişlerdi ahh benim zırr deli arkadaşım. Hemen aşağıya indim allahım şimdi Hira da evleniyor bi ben kaldım. Aman zaten ben evlenmicem Nehir'e bak sevdiği adamı kafalıyana kadar canı çıktı. Neler neler yaptı 30 kilo zayıfladı sürekli etrafında gezindi nafile çocuğu bir türlü aşık edemedi en son çocuğun kampüs girişinde tesadüfen arabayla ona çarpması ve Nehir'in bilinci kapalıyken onun adını sayıklaması sonucu Ahmet her şeyi öğrendi. Ve Nehir iğleşinceye kadar geçirdikleri zaman içinde Ahmet beyimiz de aşık olmuş. Ve şimdi evliler arada hafif tartışmalar dışında araları gayet iyi yani anlayacağınız neyin ne zaman oldacağını siz seçemiyorsunuz.
Birinin hayvan gibi üstüme atlamasıyla kendime geldim arkadan garip bir adam bizi tutmasa düşecez."Bengiiii" diye cırlamasından anladığım kadar bu bizim kaçak gelindi.Ama ne yani yuhh bir eniştem daha taşlıkta çığır aşmıştı.Şimdi bu dövmeli taş çocuk bizim yabancı damattı demek ki."Hira enişte beyimiz bu mu?" bir kaynana edasıyla sormuştum "Evet canım kızlar tanıştı onunla bak bu Dean" aslında iyi birine benziyodu ama yinede ilk dakikadan yumuşayamam yüzüme sahte bir gülümseme koyup "Memnun oldum bende Bengi" lan ben türkçe konuşuyorum bu anlıyomudur acaba alttan Hira'yı dürtüp "Kız bu türkçe biliyor mu?" Diye sordum Hira gülerek cevap verdi "Biliyo biliyo korkma" Biraz sohpet ettikten sonra kanım kaynamıştı çok tatlıydılar birazcıkta şapşal. Dean söze girdi "Aşkim hadi gidelim artik" kendine has aksanıyla konuşmuştu. Bu da çok hoşuma gitti.Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum.
Hira mızmızlanmaya başladı "Ama aşkım biraz daha kal-" sözünü yarıda kesen şey Dean oldu.Kızı omzuna almış gidiyordu. Hastanede olduğumuz için Hira pek müdahale edemedi. Dean çarpık bir şekilde gülerek el salladı bu halleri çok tatlıydı. Saate baktığımda saat 2.5 tu Araz'ın tahlillerini alıp odama geçtim neyse ki hiçbir terslik yoktu. Annesi aklıma geldi ve odamdan hızla çıktım.Kadın bir koltukta oturmuş yanında da sanırsam Araz'ın babası vardı. Yanlarına doğru gittim. Adam hemen söze girdi sert biriydi "Oğlum neden hâlâ uyanmadı ona bir şey olmaz inşallah olursa eğer hastaneyi başınıza yıkarım" kendini ne sanıyor bu adam "Efendim sakin olun oğlunuz gayet iyi şuan tedbir amaçlı burada ve uyutuluyor." Adamın konuşmasına izin vermeden bayana döndüm "Siz iyi misin efendim bence dinlenmeniz gerekiyor. Hem oğlunuz uyanıncaya kadar sizede bir oda ayarlıyalım dinlenin" adam da bana hak verircesine karısına bakıyordu. "Peki kızım sana güveniyorum hem oğlum uyanınca beni böyle görse kızar" sıcacık gülümsedi ve ayağa kalktılar onları hastanenin bir odasına yerleştirip odama geçtim. Ne garip bir gün geçirmiştim içimde tarif edilemez duyglar beni onun yanına sürüklüyo.
Odasının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım. Durumu iyi olduğu için normal odaya alınmıştı.Köşedeki sandalyeyi yatak uçuna çektim yüzü neredeyse hiç değişmemişti 10 yıl önceki gibiydi. Ama ben değişmiştim, o değişmişti artık eskisi gibi değildik. Liseli değildik artık o zaman ki gibi vurdum duymaz olamazdık. Ama ne kadar özlemişim onu unuttum sanıyordum vazgeçmek için çok uğraştım bu kadar çabuk başa saramam.################################
Uyandığımda boynum tutulmuştu. Nerdeydim ben kafamı kaldırmamla bana pis pis sırıtan Araz'ı gördüm. Ne diye gülüyor bu aptal sessizliği bozan o oldu. "Ne o doktor hanım çok mu endişelendiniz." ne saçmalıyor bu
" Ne diyorsunuz siz beyefendi" dedim. Yoksa tanımışmıydı beni "Ama hangi doktor hastasının adını sayıklar ki" ne ben onun adını mı sayıklamışım. Allahım çok aptalım niye buraya geldim ki ben "Görünüşe göre çok iyisiniz rutin kontrollerinizi yaptıktan sonra taburcu olabilirsiniz." şaşırmış bir ifadeyle bana baktı "Bir açıklama yapmanızı beklerdim" ne diyor bu allahım kıpkırmızı olduğuma yemin edebilirim."Evet ben kontrollerinizi yapayım. Anneniz çok merak etti" biraz sessizlikten sonra bana döndü ve "Peki"dedi.
Kontrollerini bittikten sonra ona doğru döndüm. " Her hangi bir komplikasyon gerçekleşmedi ama kendinize dikkat etmeniz gerek size rapor yazacam çalıştığınız bir yer varsa veya okulunuz bir hafta gibi kısa bir süre dinlenmeniz ger-" sözümü tamamlıyamadan beni kolumdan kendine doğru çekti ve gülerek "Benim tatile ihtiyacım yok doktor hanım baya bir tatil yaptım artık işlerimin başına dönmem gerek" ne kadar debelensem beni bırakmıyordu öylece onun üzerinde uzanmış bekliyordum bir ara konuşmak aklıma geldi "Hemen beni bırakmassanız tecavüz ediyolar diye bağırırım" ne demiştim ben öyle inanmıyorum rezil oldum bir günlük bu kadar rezillik yeter. Araz kocaman bir kahkaha patlattı "Ay hiç güleceğim yoktu doktor hanım öyle bağırsanız bile kimse size inanmaz ki" yani bu ne demek istiyor .
"Neden bana inanmıyacaklarmış isterseniz deneyelim" gülmeye devam edince sinirlendim ve düşünmeden bağırmaya başladım. "İmdattt..!"
Hemen elleriyle ağzımı kapatıp " İyi be bırakıyoruz" bide o kızıyor "Yok bide bırakmasaydın" dediğimde aırıtmaya başladı "Bıraktımda senin kalkmaya niyetin yok anlaşılan ve hemen kalkmalısın nefesimi kestin kaç kilosun sen" off ben hâlâ bu adamın üzerine uzanıyorum kahretsin acelleyle üzerinden kalktım "Kusara bakma ama ben kilolu değili sen güçsüzsün" konuşmasına izin vermeden odadan çıktım ve karşımda gördüğüm kişiyle dondum. Sinirliydi acaba beni onun üzerindeyken gördümü.************************************
BÖLÜM SONUMedya: Araz ve Bengi
İlk kitabım bazı yazım yanlışlıkları olabilir. Yorumlarını ve görüşlerinizi bekliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybetmek Mi Oda Neymiş ?
ChickLitYıllarını insanların aptallık olarak vurguladığı ilk aşkına vermiş Bengi tam yeni mesleğini eline almış her şeye yeniden başlayacakken baş belasının yeniden karşısına çıkması tesadüf mü bu yoksa ben rüyada mıyım ? Sizce ne yapacak tekrar caba göster...