KEREM AKTÜRKOĞLU
"Yeni transferler aşırı iyi olacak gibime geliyor. Ben şimdiden heyecanlandım."
"Ben de. Geçenki maçlarını da izledim. Çok iyiler."
"Yarınki antrenmanı bekleyeceğiz artık." Yunus, Barış ve Abdülkerim konuşurken dediklerini düşündüm. Meşhur Yıldız kardeşler Galatasaray'a transfer olmuştu. Takımca heyecanlıydık çünkü ilk defa bir kadınla oynayacaktık. Alışmamız uzun sürecekti muhtemelen. Açıkçası ben pek desteklemiyordum bunu. Kadınlar için erkeklerle oynamak zor olurdu.
Üstümüzü giyindikten sonra Barış Alper'in evine gitmiştik. Pizza söylemiş ve FIFA oynamıştık. Daha sonra sıkılıp maç seyretmeye karar vermiştik. İki gün önce Yıldız kardeşlerin oynadığı maçın eleştirisi yapılıyordu. Yunus'un elinden kumandayı alıp sesi açtım.
Top şuan Alaz Yıldız'da idi. Önüne geçen rakip oyuncuya çalım atmıştı. Daha sonra Alev Yıldız'a pas vermişti. Rakip takım taktik değiştirmişti. İki kişi Alev'i tutarken iki kişi de Alaz'ı tutuyordu. Defansa da ağırlık vermişlerdi. Alev kendini kapatmıştı fakat pas veremiyordu. Kardeşine baktı. O da onunla aynı haldeydi. Alev geri pas verdiğinde Arda topu kapmıştı. Rakip oyuncular Arda'nın peşine düşerken Alev ve Alaz da Arda'nın iki yanındaydı. Arda, Alev'e pas vermiş. O da topu Alaz'a göndermişti. Alaz'ın kafa golüyle sayıyı Real Madrid almıştı. Alev ve Alaz birbirlerine koşup el hareketlerini yapmış ve sarılmışlardı. Bu onların her zamanki gol sevinciydi.
"Yalnız iyilerdi."
"Harbi. İki kardeş. Bir gol bir asist."
"Yarınki antrenman için daha da heyecanlandım şimdi."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ertesi gün antrenman sahasında tüm takım heyecanla Okan hocayı bekliyorduk.
"Nerede kaldılar ya?"
"Sakin ol be Barış. Ne bu heyecan?" diyerek sırtımı kale direğine yasladım.
"Oğlum ilk defa bir kadınla oynayacağız. Sadece ben mi heyecanlıyım?"
"Ben de heyecanlıyım. Aha! Geliyorlar." Kaan'ın söylediğiyle hepimiz girişe döndük. Okan hoca yanında Yıldız kardeşler ile geliyordu. Onlar geldiğinde hepimiz ayaklanmıştık.
"Arkadaşlar. Yeni takım arkadaşlarınız. Alev ve Alaz Yıldız. Onlara antrenmanların nasıl geçtiğinden bahsettim. Gördüğünüz gibi hazırlanıp geldiler. Antrenmanda kaynaşmanızı umuyorum. Alev, Alaz ikinize de başarılar diliyorum. Kendinizi dışlanmış hissetmeyin ve bir şey olduğunda çekinmeden bana gelin."
"Teşekkürler."
"Sağolun hocam." Okan hoca gittikten sonra hepimiz ikizlerin etrafına doluşmuştuk. Herkes sırayla onlara hoşgeldin diyordu. Ben de önce Alaz'a elimi uzattım.
"Hoşgeldin kardeşim."
"Eyvallah." Ona gülümseyip Alev'e döndüm. Onun da elini sıktım.
"Hoşgeldin."
"Eyvallah." Tepkilerinin aynı olması komiğime gitmişti. Çok geçmeden antrenmana başlamıştık. Sırayla koşarak parkuru tamamlıyorduk. Ben Yunus'un arkasındaydım. Benim arkamda da Alev vardı. Alaz da onun arkasındaydı. Yunus'un ardından ben de koştum. Birinin omzuma çarparak geçmesiyle omzumu tutup kaşlarımı çatarak başımı kaldırdım. Alev önüme geçmişti. Onun arkasından Alaz da koşarak beni geçmişti. İkisi Yunus'u da gerilerinde bırakıp kendi aralarında yarışa tutulmuş gibilerdi. Aynı anda parkuru tamamlamışlardı. Soluklanıp gülerlerken Yunus ile beraber yanlarına gittik.