5

147 14 0
                                    

"Üstümü değiştirip geliyorum. Devam edin siz." Diğerleri antrenmana devam ederken ben de soyunma odasına gittim. Zaten herkes sahada olduğundan kendi alanıma girmeden tişörtümü çıkarırken kapının açılmasıyla tişörtümü indirdim.

"Allah! Çok pardon. Valla bilsem şey etmezdim. Görmedim zaten bir şey." Kerem bir eliyle gözlerini kapatıp başını başka yöne çevirince gülmemek için dudaklarımı bastırdım.

"Sorun değil." Formamı alıp kendi alanıma gidecekken kolumdan tutmasıyla ona döndüm.

"Dün beni savunduğun için teşekkür ederim." Gülümsedim.

"Sana özel değildi Aktürkoğlu. Haksızlığa uğradığını düşündüğüm herkes için aynı şeyi yaparım. Çok önemseme o yüzden." Başını sallayıp kolumu bıraktığında yanından ayrıldım. Üstümü değiştirip geldiğimde hala buradaydı. "Bir şey mi diyeceksin?"

"Geçen gün söylediklerinde ciddi miydin?" Hangisinden bahsettiğini anlamayarak kaşlarımı çattım. "Taraftarın sevmediği, takımdakilerle sürekli kavga eden beceriksiz..." Şimdi hatırlamıştım. Ona baktığımda solgun ve düşünceli göründüğünü fark ettim. Şuan niyeyse gözüme küçük bir çocuk gibi gelmişti. Derin bir nefes verdim.

"Canını yakmak istemiştim. Dediklerimi çok umursama." diyerek soyunma odasından çıkıp sahaya döndüm.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Ya Abdülkerim abi! Mevlana gibi döndürmesene." Abdülkerim abi beni belimden tutup kolunun altına alarak etrafında çevirirken diğerleri de bize gülüyordu.

"Abi ikizimi alabilir miyim?" Alaz beni kurtarmak için yanımıza geldiğinde Abdülkerim abi bir hamlede onu da yakalayıp kolunun altına almıştı. İkimizi çevirirken Mertens ve Barış Alper de bizi videoya çekiyordu. "Abi canlı yayına alıyorlar. Karizmam çiziliyor! Gözünü seveyim."

"Hadi len oradan. Karizmaymış." Abdülkerim abi ikimizi de yere indirip Alaz'ın poposuna vurduğunda hepimiz gülmüştük. Alaz ise utanarak ellerini yüzüne kapatmıştı.

"Canım karizmam..." Alaz'a gülerken gözlerim takımda gezindi. Yavaş yavaş alışmaya başlamıştık.

"Alev. Alaz." Gökhan abi yanımıza geldiğinde ona döndük.

"Buyur abi."

"Bir misafiriniz var." Kaşlarımızı çatarak birbirimize baktık. Tekrar Gökhan abiye döndük.

"Ne misafiri?"

"Ne misafiri?"

KEREM AKTÜRKOĞLU

"Bekleme odasına aldım. Sanırı-"

"Bizim küçük ikizlere bak. Kocaman olmuşlar." Gökhan abinin arkasından orta yaşlı bir adam gelmişti.

"Ne işin var lan senin burada?" Alaz sinirle onun üstüne yürümeye kalktığında Mertens ve Barış Alper onu tutmuştu. Gözlerim Alev'e kaydı. Alaz ne kadar sinirli ise o da o kadar korkmuş görünüyordu. Yerinden kıpırdamıyor ve kollarını kendine sarmış bir şekilde karşısındaki adama bakıyordu. Alaz hala o adama küfürler edip üstüne atlamaya çalışırken Alev'in yanına gittim. Omzuna dokunduğumda irkilerek geri çekildi.

"Afedersin. Korkutmak istemedim. İyi misin?" Bir şey demediğinde gözlerinin dolduğunu fark ettim. "Alev?"

"Ooo... Alev Yıldız. Büyümüşsün." Ne ara yanımıza geldiğini bilmediğim adam sırıtarak Alev'e bakıyordu.

"Yaklaşma ona! Uzak dur ondan!" Adam, Alaz'ın bağırışlarını umursamadan Alev'e yaklaştığında Alev'e baktım. Donmuş gibi hiçbir tepki vermeden sadece titreyerek adama bakıyordu. Adam ona biraz daha yanaştığında önüne geçtim. Bana baktığında sırıtışı silinmişti.

"Kenara çekil delikanlı."

"Bence gitme zamanınız geldi." Adam bu sefer benim üstüme yürüdüğünde diğerleri de yanıma gelmişti. Abdülkerim abi önüme geçerken Kaan ve Yunus da iki yanıma geçmişti.

"Hemen şimdi gidin. Tabi güvenlikle kapı dışarı edilmek istemiyorsanız." Adam sinirli bakışlarını Alev'e gönderdikten sonra gitmişti. Adamın arkasından baktıktan sonra Alev'e döndüm. Ona dokunmak için elimi uzattığımda bağırdı.

"Yaklaşma!" Geri geri giderken kriz geçiriyor gibi sürekli yaklaşma deyip duruyordu. Takılıp yere düştüğünde Kaan yardım etmek için elini uzattığında kendini geri çekti ve ona da bağırdı. "Yaklaşma! Dokunma bana! Uzak durun benden!" Hala adamın arkasından gitmeye çalışan Alaz, Alev'in bağırışlarını duyunca durup bu tarafa baktı. Alev'i yerde görünce Barış Alper ve Mertens'in kollarından kurtulup hızla yanımıza gelerek Alev'in yanına çöktü ve başını göğsüne yasladı.

"Geçti. Geçti güzelim. Merak etme. Ben buradayım. Güvendesin. Geçti..." Alaz onun saçlarını okşarken Alev biraz daha sakinleşmiş gibiydi.

"Sana Türkiye'ye gelmeyelim demiştim... Bırakmayacak peşimizi..."

"Korkma. Bize hiçbir şey yapamaz. Eski güçsüz kardeşler yok karşısında." Neden bahsettikleri hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tek anladığım o adamın bu ikisine daha önceden zarar verdiği ve bu yüzden Alev'in ondan çok korkuyor olduğuydu. İyi de kimdi ki bu adam?

Söz | Kerem AKTÜRKOĞLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin