yirmi🐬

10 1 0
                                    

Merhabalar iyi okumalar....
Okurken "one last time" by LP dinleyebilirsiniz.

.
.
.



Taehyung

Busan'da ikinci günümüzdü. Dün akşam alkol içtiğimiz  için hepimiz geceden kalmaydık. Sabah kahvaltımızı hafif bir çorba ile geçirmiştik.

Bugün Jungkook beni Jeon teyze yani annesine götürecekti. Jeon teyze gerçekten cana yakın bir kadındı. Jungkook'un da dün gece anlattığı gibi her gün arar, Jungkook'a herhangi bir ihtiyacı olup olmadığını sorardı. Tabi beni de sormaktan çekinmezdi. Sırf beni görmek için görüntülü arardı, Jungkook tatillerde Busan'a döndüğünde mutlaka bana da bir şeyler gönderirdi. Jeon amca da çok iyi biriydi. Belliydi zaten yetiştirdikleri çocuktan. Bazıları anne baba olma sıfatına sahip değilken bazıları gerçekten anne babaydı.

Ben de isterdim Jungkook'u ailemle tanıştırmayı. Ailem benim homoseksüel olduğumu da bilmiyordu. Gerçi bilselerdi kötü olurdu. Geri kafalı oldukları için bana "hasta" diye ithamda bulunurlardı.
Annem ve babam şiddetli geçimsizlik sonucunda ayrılmışlardı. Sağ olsunlar velayetimi bile alma gereksiniminde bulunmamışlardı. Boşandıktan sonra ikisi de evlenmişti. İkisinin de birer çocuğu vardı. Ben ortaokuldan beri yurtlarda büyüyen bir çocuktum.
Yaz tatilinde biraz annemin evinde biraz babamın evinde kalırdım. Gerçekten ikisi de çekilmezdi çünkü bana sunmadıkları şartları çok sevdikleri çocuklarına sunmuşlar, onların ellerini sıcak sudan soğuk suya değdirmemişlerdi.

Liseden sonra yaz tatillerini tek başıma geçirmiştim ailem buna ses etmemişti. Sonuçta huzurlarını bozuyordum.

Jungkook'um bana asla öyle ithamlarda bulunmadı. Bana hep değer verdi, benim de bir birey olduğumu hatırlattı. Bana huzur verdiğini söyledi her zaman. Bana "Ay çocuğu" diye seslendi. Bu sayede bir gün bana bir şey olacağını bilsem son duymak istediğim şey "Ay çocuğu" olmasını sağladı. Benim hayatım oldu. Hayat amacım oldu, melodim oldu. Bana değer görmeyi öğretti. Bana "Ayın doğduğu zaman senin zamanın ay çocuğu*" dedi. Bana zamanda bir yerim olduğunu öğretti. Zamanı nasıl durdurabileceğimi öğretti. Biz beraber gece manzarasına daha çok ihtiyaç duyduğumuzu, yağmurda bile dans etmemiz gerektiğini öğrendik*.
Biz beraber büyüdük Jungkook'um ile. Büyümeye de devam edeceğiz.

"Bebeğim benim hazırlandın mı?"

Aynanın önünde saçımı tararken arkamdan belime sarılıp mavi saçlarıma öpücük bırakan Jungkook ile göz göze geldik.

"Evet Jungkook'um hazırlandım."

Belimdeki elleri sıkılaştı Jungkook'un.
Burnunu boynuma indirdi ve oraya sürttü. Dudaklarından bana bahşedilen nemli öpücük boynuma mühürlendi.

"Vanilya kokulu ay çocuğum..."

"Kaslı big boy sevgilim..."

"Öyleyse bu kaslı big boy sevgilin, vanilyalı ay çocuğunu sevdiğini yıldızlara, ay'a ve güneş'e aynı anda haykırıyor."

"Seni seviyorum Jungkook'um farklı kelimelerle anlatamayacağım kadar. Seninle eğer hiç tanışmamış olsaydık ben hep başlangıçta gördüğün Taehyung olarak kalacaktım. Teşekkür ederim benimle beraber büyüdüğün için."

"Güzel yüzlü aşkım benim kelimeler o kadar önemli değil önemli olan birbirimize karşı olan davranışlarımız ki bence sen bunu yeterince belli ediyorsun. Hatırlıyor musun geçen gece bardan eve giderken taksi kullanmıştık? Ve taksi ani fren yapınca senin elin benim alnımda, benim elim ise senin alnındaydı. İşte o zaman anladım senin neden benim her şeyim olduğunu. Benim her şeyimsin Taehyung. Sen benim benliğimsin. Seni çok seviyorum aşkım. "

moonchild | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin