Bölüm-3
"Gözleri gözlerime"
"Bunu mu arıyorsunuz?"
Bir anda arkama dönünce karşımda Mustafa Erhan adındaki futbolcuyu görmeyi beklemiyordum. Hemen arkasında da Semih vardı. Hızlıca yanına gittim ve bilekliği elime aldım.
"Ah evet! Çok teşekkür ederim ama şimdi gitmem gerek!" dedim ve ona laf deme hakkı bırakmadan hızlıca eve gitmeye koyuldum. Arkamda da pür dikkat beni izleyen bir ikili bıraktım.
|Semih'in anlatımıyla|
Mustafa ile antrenman çıkışı soyunma odasından çıkmış, dışarı çıkmak için yürümeye başlamıştık. İkimiz de o kadar dalmıştık ki eşyaşını arayan bir hanımefebdi olduğunu bile anca farkedebilmiştik.
Kadın bana nedense tanıdık geliyordu, ama yüzünü tam olarak göremediğimiz icin ikimiz de bir çıkarım yapamıyorduk. En sonunda Mustafa'nın yerde gördüğü bilekligi eline alıp seslenmesi ile yüzünü gorebilmistik.
Bize dondugu anda bir bana birde bileklige bakan kadın hemen yanımıza gelip bize teşekkür etmiş, ardından da hızlıca buradan uzaklaşmıştı. O an kolumdaki bileklige baktım.
Mustafanın elindeki bilekligi kafamda canlandırmaya çalıştım. Benimki gibi zarif bir görünümü vardı. En önemlisi de bir tarafı diğer tarafı ile birlesen bileklik türlerine benziyordu. Benimki de öyleydi. Tekrar kafamı kaldırdım ve arkasına bile bakmadan acele ederek yürüyen bu kadına baktım.
Onun kim oldugunu elbette bulacaktım.
|Delfin'in anlatımıyla|
Eve geldiğimde direk beni bekleyen Eslem'in yanına gittim. Gözlerim hafiften dolmuştu, beni hatırlamıyordu. Eslem benim geldigimi anlayınca bana sinirlenmiş gibi yaptı ve laf saymaya başladı.
"Hani bana imzalı forma! Kızım bir dediğin bir dedigine uymuyor ha!"
Eslem bana bunları söylerken gülerek söylemişti ama yüzüme baktığında kaşları çatıldı ve hemen yüzümü ellerinin icine aldı.
"Neler oluyor Delfin? İyi misin sen? Gerçekten ciddi manada demedim özür d-"
"Beni hatırlamıyor" dedim Eslem'e
"Ne?"
"Beni hatırlamıyor Eslem! Yüzümü gördü, bilekligi de gördü ama en ufak bir tepki bile vermedi!" dedim ve Eslem'e sarılıp ağladım.
Neden ağladığımı bile bilmiyordum. Semih'e küçüklükten beri hayran olmuştum. Onunla birçok güzel anımız olmuştu, gitmeden de bana bir bileklik hediye etmişti. İkimize özeldi bu bileklik, bana "Bir gün ben seni bulamazsam, sen beni bul Delfin. Söz ver bana. İstanbul'a geldiginde beni unutma tamam mı?" demişti Semih.
Ama gel gör ki o beni unutmuş, hatta beni tanımamazlıktan gelmişti. Kendi bana verdirdigi sozu bile tutmamıştı.
•
selamlar bu bolumu atip
kaçıyorum diğer kitaplari da
yayinlayacagim tekrardann
bu arada bir oneshoot kitabi
yazsam nasil olur lütfen fikir verin 🙏🏻🙏🏻oy ve yorumlarinizi bekliyorum
iyi okumalar ❤️🙌🏻