1. BÖLÜM

865 80 19
                                    

Selammmm

Kitabın ilk bölümü umarım hoşunuza gider.

İyi okumalar   :)))

>>>>>>>>>>>>>>>>>>

"Evet Efe anladın mı konuyu, eğer anlamadıysan tekrar edebilirim."

"Gerek yok hocam anladım. Teşekkürler."

"O zaman ben gideyim haftaya Pazartesi görüşürüz."

"Görüşürüz hocam."

Umay hoca gidince derin bir nefes aldım. Yorulmuştum çünkü bugünkü ders programım oldukça yoğundu.

İçeriye Sultan ablanın girmesiyle ona baktım. Bana kocaman gülümseyerek yanıma geldi ve yanaklarımı sıkarak "kuzum benim yoruldun mu? Yemek hazırladım acıktın mı?" dedi. Sultan ablanın elinden yanaklarımı kurtararak kocaman gülümsedim. Sultan abla evimizin görevlisiydi annemgil  neredeyse eve hiç uğramadıkları için yatılı olarak burada kalıyor ve bana bakıyordu. Gerçekten onu çok seviyordum.

Düşüncelere daldığımı ve Sultan ablaya cevap vermediğimi hatırlayarak "hemde çok acıktım Sultan abla şuan neredeyse iki tabak yemek yiyebilirim." Dedim gülerek. Konuşmam üzerine Sultan abla burukça gülümsedi. Çünkü ben hiçbir zaman o kadar yiyemezdim midem o kadar yemeği almazdı. Buna sebep olan olayı hatırlayınca korkudan kalbim hızlandı.

Kalbim ağrıyınca  kafamı iki yana sallayarak aklımdaki düşünceleri dağıttım. Sultan abla arkama geçerek tekerlekli sandalyemi ittirmeye başladı. Mutfağa geldiğimizde beni yemek masasının önüne bıraktı ve kendiside önüme geçerek oradaki sandalyeye oturdu. Sessizce yemeğimizi yedikten sonra yorulduğumu söyleyerek odama geçtim.

   Odama gelince üstümü değiştirmek için dolabın önüne sürdüm tekerlekli sandalyeyi elimle. Dolabın önünde durunca aynadan kendime baktım bir süre.

   Ne kadar süredir kendime baktığımı bilmiyorum ama yavaş yavaş aklıma eski anılarım dolmaya başlamıştı.

~Efe 13 Yaşındayken

Okuldan dönüyordum, bugün mutluydum çünkü bugün sınavlar tamamen bitmişti. Evin önüne gelince zili çaldım. Kapıyı abim açtı. Gözleri çok bayık bir şekilde bakıyordu ve leş gibi kokuyordu. O içki mi içmişti?!?!

İçeri geçip kapıyı kapattığımda bana bakarak sırıttı. Nesi vardı abimin zaten bu aralar çok garip davranıyordu.

   "Abi sen iyi misin? Birşey mi içtin?" Abim yürüyüp önümde durdu ve "ah sadece biraz bira içtim ve diğer sorunun cevabı iyiyim ve daha önce kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim." Dedi ve bana daha çok yaklaşmaya başladı. Birden bire sarılınca irkildim. Kafasını boynuma koyup öpmeye başlayınca onu ittirmeye başladım. "Abi ne yapıyorsun? Bırak beni!!!" Dedim. Beni birden sert bir şekilde duvara itti ve "Yeter artık bunca zaman iyi abi rolü oynamaktan yoruldum. Ben seni istiyorum." Dedi ve tekrar boynumu öpmeye başladı ne kadar ittirmeye çalışsamda ellerimi tutmuştu.

Kalbim korkudan hızlanmaya başladı. Onu tüm gücümle ittim ve şeyine bir tekme attım. Semih yerde acıyla kıvranmaya başlayınca kapıya doğru koştum. Ama birden ayağıma dolanan elle yere düştüm ve kafamı duvara çarptım.

Beynim zonkluyordu resmen. Semih sinirle yerden kalkarak "nereye gidiyorsun seni küçük or*s*u!!" Dedi ve tekrar boynuma uzandı. Korkudan elim ayağım titriyordu, ne yapacağımı bilmiyordum. Gözüme sehpadaki vazo çarpınca elimi ona uzatarak almaya çalıştım. Sonunda alınca Semih'in sırtına vurdum.

Vazo param parça olurken Semih sendeleyerek üstümden kalktı. Ama dengede duramayarak yere düştü ve "ne yaptığını sanıyorsun lan sen şerefsiz" dedi. Semihin düşmesini fırsat bilerek tekrar kapıya koştum.

   Kapıyı açıp dışarıya koştum. Semih arkamdan koşarak geliyordu. Bende koşarken arada sendelesemde koşmaya devam ediyordum karşıya geçmek için yola doğru koşarken bana doğru gelen arabayı fatketmemiştim. Birden bire bedenim savruldu ve bedenimde büyük bir acı hissettim sonrası ise karanlık.

   Gözlerimi kırpıştırarak açtım. Her tarafım çok ağrıyordu.
"Hocam hasta uyandı" diye bir ses duydum. Etrafıma bakınca bir hastane odasında olduğumu fark ettim. Yaşlı ve üstünde önlük olan bir adam yanıma geldi ve gözlerime ışık tuttu.

   Doktor geri çekilerek "merhaba Deniz bey, ben doktor Selim 1,5 hafta önce kaza geçirdiğiniz için hastaneye geldiniz. Geldiğinizde durumunuz çok ağırdı. Çok riskli bir ameliyata girdiniz. 1,5 haftadır uyuyorsunuz şuan durumunuz iyi ama malesef kazada bacaklarınız çok hasar almıştı. Üzgünüm ama bacaklarınızı kullanamıyacaksınız. İşe yarayacağını sanmasam da fizik tedaviye başlamanız gerek. İşe yaramasa da bacak ağrılarınıza iyi gelecektir. 1 hafta daha sizi burada misafir edicez geçmiş olsun." Dedi ve çıktı.

   Şuan aklıma hiçbirşey almıyordu, gerçeklik algımı yitirmiştir resmen. Şimdi ben birdaha bacaklarımı kullanamayacak mıyım.

   Odaya uzun zamandır yüzlerini görmediğim annem ve babam girdi. Annem yanıma gelerek "Deniz iyi misin? Kaza geçirdiğini duyar duymaz hastaneye geldik. Abin söyledi neden birden bire yola atladın neden hiç dikkat etmiyorsun?" Dedi. Hayatımı mahveden o şerefsiz yalan mı söylemiş annemgile. Gerçekten neden bunların hepsi benim başıma geliyor?

   "O size yala-"

   "Hiç itiraz etme Deniz abin herşeyi anlattı seni okuldan almış ve sen birden önüne bakmadan yola atlamışsın. Neden bu kadar dikkatsizsin? Abin yurt dışına gitti artık orada kalacakmış." Dedi. Gerçekten böyle anne mi olur ya?

  Ben burada kaza geçirmişim kadın hayla gelmiş bana ne diyor. Gerçekten ne bekliyordum ki ama artık sabrımın sonuna gelmiştim. Sinirlerime hakim olamayarak "YA SEN NASIL BİR ANNESİN YA SEN BİRGÜN BİLE BANA ANNELİK YAPMADIN ANNELİK YAPMAYI BIRAK EVE BİLE GELMEDİN. VE BEN BURADA KAZA GEÇİRMİŞKEN SENİN BANA DESTEK OLMAN GEREKİRKEN GELMİŞ HAYLA NEDEN BU KADAR DİKKATSİZSİN DİYE BENİ AZARLIYORSUN.!!!!" diye bağırdım. Hemşireler anında odaya girip koluma iğne yaparken annem hiçbirşey demeden odadan çıktı babamda  bana üzgün gözlerle bana bakarak çıktı odadan. Gerisi ise yine karanlık.

   ~Günümüz

   Aklıma gelen anılarla gözüm doldu ve kalbim ağrımaya başladı. O günden sonra her zaman fizik tedavisine gidiyordum. İştahım kapanmış çok az yemek yiyordum fazla yiyince midem bulanıyordu ve eriyip bitmiştim resmen yaşıtlarıma kıyasla çok küçük bir vücuda sahiptim. Bu halde okula gidemediğim için evde özel ders alıyordum.

Annem ise o günden sonra eve neredeyse 2 ayda bir geliyordu. Babam ise tam tersi o günden sonra daha sık gelmeye başlamıştı.

   Kalbimin ağrısı şiddetlenmeye başlayınca elimi kalbime atıp sıkmaya başladım. Odaya birden elinde meyve dolu bir tabakla Sultan abla girdi.

   "Kuzum sana meyve- Deniz sen iyi misin? Ne oldu kuzum, bekle ilaçlarını vereyim." Dedi telaşla Sultan abla. İlaçlarımı getirip tek tek içirdi ve yüzümü elleri arasına aldı "Kuzum iyi misin şimdi?" Dedi. Tam ağzımı açıp cevap vericekken zil çaldı.

  "Bu saatte kim geldi ki? Bekle kuzum ben kapıya bakıp geliyorum." Dedi Sultan abla ve odadan çıktı.

   Sultan ablanın gelmesini beklerken odanın kapısı açıldı ve içeri annem ile babam girdi. Şok ile onlara baktım. Şaşırmıştım çünkü eve hiçbir zaman beraber gelmezlerdi.

   Şokumu atlattıktan sonra "hoş geldiniz" dedim. Babam gelip bana sarılırken annem direk yatağıma oturdu ve "seninle konuşmamız gereken birşey var Deniz" dedi.

💙💙💙💙

Evett ilk bölüm hakkındaki düşünceleriniz?

Deniz Efe'nin  geçmişi hakkındaki düşünceleriniz?

Yazım hataları varsa özür dilerim.

DENİZ EFE [ Erkek Versiyon ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin