Ateşin İhaneti

1|𝑯𝒂𝒗𝒂 𝑽𝒂𝒓𝒊𝒔𝒊 𝑳𝒂𝒓𝒂

🔥

Sarayın yankı yapan koridorlarından gelen sesle beraber gözümü açtığımda kendi kendime sarayın diğer günlere göre neden bu kadar sesli olduğunu düşündüğümde aklıma gelen detayla hevesli bir derin nefes aldım.

Bugün benim doğum günümdü
20 yaşıma giriyordum yani güçlerime kavuşacağım yaşıma

Her element krallığında olduğu gibi 20 yaşına gelen varis güçlerine kavuşur ve güçlerini nasıl kullanacağı hakkında eğitim alırdı. Eğitim başarıyla tamamlayan varisler karanlığın varisleri ya da ruhları ile savaşırdı. Aslında karanlıkla savaşmak iki element topluğu için geçerliydi. Çünkü karanlık varisleri seçtiği element topluğuna zarar vermezdi. Çünkü her an o element topluğunun varislerini kendi varisi olarak ilan edebilirdi. Peki bu nasıl oluyordu? İşte bunun bunda tamda bugün öğrenecektim. Çünkü benim temsil ettiğim element topluluğu, karanlığın varislerini seçtiği element topluğundan sadece bir tanesiydi.

Aklımın içinde bunları düşünürken birden odamın kapısı açıldı. Gelen Hazal'dı. Hazal "Günaydın majesteleri, bugün nasılsınız?" diye sorduğunda samimi bir gülümsemeyle "Günaydın Hazal, bugünün anlam ve önemini hatırladığımdan beri çok iyiyim. Yoksa gününe çok güzel bir şekilde başlamıştım." dediğimde bana karşı resmi olacak bir şekilde gülümsedi.
"Kahvaltı hazır majesteleri." dedi Hazal ve ekledi "Kahvaltıdan sonra kâhin sizi bekliyor, güçleriniz hakkında konuşmak için." Başımı sallayarak kafamı onu onayladım ve "Tamamdır." Dedim.

🔥

Üstümde her zaman giyindiğim tarzda ama biraz daha uzun bir beyaz bir elbiseyle kâhinin odasına doğru gidiyordum. Koridorda yürürken kalbim gereğinden fazla atıyordu. Gereksiz yere heyecanlanmıştım şu an. Niye mi? Çünkü çocukluğumdan beri beni herkes bugün için hazırlamışlardı ve herkes bana bunun normal olduğunu ve benim bu iş için doğduğumdan bahsetmişlerdi. Kâhinin odasın önüne geldiğimde sakin bir nefes alarak kapıyı tıkladım ve içeriye girdim. Kâhin bana dönerek "Hoş geldiniz majesteleri" dedi

Gülümsersek "Hoş buldum kâhin, neden şu an burada olduğumu biliyorsun dimi?" dediğimde gülümsedi. "Hem de çok iyi biliyorum majesteleri." diye çok içten bir cevap verdi. Bu cevabı karşısında gülümsememi tutunmadım ve gülmeyi başladım." O zaman direkt konuya giriyorum kâhin. Bana bu savaşta bünyeme verilen güç ne?" dediğimde soruma aldığım cevap karşısında gülümsem solmaya başlamıştı. "Majesteleri sizin tek bir gücünüz değil birden fazla gücünüz var" dedi

Nasıl yani benden önceki varislerin bile bir tane gücü varken benim nasıl birden fazla gücüm oluyordu?

"Nasıl yani?" dediğimde aldığım cevap karşısında şok olmuştum. "Üzgünüm majesteleri ama siz hava elementinin varisinin yolunda değil, karanlığın varisi olma yolundasınız." dedi

"Ama nasıl? Hani karanlık kendine bir süredir varis seçmiyordu." deyince kâhin gülmeye başladı. "Kendi ağzınla söylediniz majesteleri, 'bir süredir' varis seçmiyordu. Demek ki yeni planlarını var ki o bir süredir kendine seçmediği varislerini tekrar seçmeye başlamış." dedi. Kâhin bana söylediği cümlede aklım 'yeni planları' kısmına takılmıştı.
"Bir saniye kâhin yeni plan derken neyi kasettin?" dedim ama artık alacağım her cevaptan korkacak bir hale gelmiştim. Kâhin derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"Okuldayken bize karanlık için 'Karanlık kendine bir plan doğrultusunda varislerini seçer ama varis seçme hakkı kısıtlı olduğu için bu nadir yapar.' demişlerdi. Sizden önce iki varis seçerek varis hakkından geriye sadece tek bir tane kalmıştı." dediğinde beynimde bazı parçalar oturmak üzereydi ama çoğu parçalar hala eksikti.

"O zaman bu son varis seçme hakkıysa ve kendine bir plan doğrultusunda varis seçiyorsa, demek ki şu an ki planı elementler topluğu üzerinde fazla bir negatif bir etki bırakacak anlamına geliyor dimi?" diye kâhine sorduğumda gözlerindeki gururlu bakış ile olayı doğru çözdüğüm anlamına geliyordu. "Aynen öyle majesteleri" dediğinde bazı sorular aklımı karıştırmaya devam ediyordu. "Hala anlamadığım bazı yerler var kâhin." dedim ve kâhini konuşmasını hiç beklemeden kâhine sorularımı sormaya başladım. "Az önce bana karanlık hakkında 'varis seçme hakkı kısıtlı olduğu için nadir varis seçer' demiştin peki bu nasıl oluyor? Yani elementler sonsuz varis seçebiliyorken karanlık niye kısıtlı varis seçsin?" diye sorduğumda kâhin derin nefes alarak konuşmaya başladı

"Majesteleri sizinde bildiğiniz üzere elementler sonsuz varis seçiyor ama aynı zamanda sadece bir tane olacak şekilde varis seçiyor. Lakin bu karanlık için bu geçerli değil." dedi ama aklımdaki karışıklığı düzeltmeye hiç yardımcı olmadı aksine daha da çok aklım karıştı
"Kâhin bunu daha açıklayıcı bir şekilde anlatır mısın?" dediğimde "Karanlığın varisleri elementlerin varisleri gibi aynı zaman diliminde tek bir tane değil iki tane varise sahiplik yapar ama bu nadiren artabilir." dedi.

Kafam iyice karışmaya başlamıştı. Benimle birlikte bir kişide daha vardı karanlığın varisliğini yapacak onu anlamıştım. Ama karanlığın benim ve partnerim olacak kişi için planı neydi? Bize de ne gibi potansiyel görmüştü ki bizim varis olacağımız zaman da planını işlenme koymaya başlamıştı.

"Anlamaya çalışıyorum ama bir türlü olmuyor... bu beklediğimden de çok karışık bir olaymış." dedim. "Ne yazık ki öyle majesteleri ama siz bunu Tanrının da izinliyle halledeceksiniz." dedi. Umarım öyle olur.

Ama içimden bir ses bunu asla olmayacağını söylüyordu.

Umarım o ses doğru çıkmaz. Şu an Tanrıdan tek isteğim bu.

"Umarım kâhin umarım öyle olur" dedim ve ekledim "Peki kâhin ben bu karanlığın benim için ve partnerim için olan planı nasıl öğrenebilirim." Dememle beraber kâhin gülmeye başladı. "Ne yazık ki bu şu an ki konumuzun için imkânsız bir şey majesteleri. Bunu ancak karanlığın varisliğini yaparsanız öğrenebilirsiniz." dedi ama sıkıntı şu ki ben o planı aşırı merak ediyordum ama o planı merak ettiğim kadar da karanlığın varisi olmak istemiyordum.

"Peki bu karanlık bu zamana kadar kendine varis seçmediyse nasıl bazı elementlere kötülük yapıp duruyor?"
"Şöyle ki sizi nasıl doğurup büyüten bir aileniz varsa, karanlığında doğuran bu hale getiren karanlığı sahibi olarak bilinen siyah ruhlar vardır." dediğinde aklımdaki parçalar az çok yerine oturmaya başlamıştı.

O parçaları yerine oturması sağlayan birkaç sorum daha kalmıştı. "Peki bu ruhlar ile karanlığın varisi olmadan iletişime geçmez miyim?" sorduğumda kâhin kafasını "Geçilmez" gibi kafasını salladı ve "Karanlığın ruhları ile iletişime geçmek için ruhların sizin için belirlediği partneriniz bir tensel temas sonucunda kanınıza karışacak 'Siyah şah zehirin verdiği imkân ile iletişime geçebilirsiniz. Başka türlü ruhlar ile iletişime geçmeniz imkansıza kaçar" dedi.

"Anladım peki benim karanlığı varisliğindeki partnerim kim?" diye son sorumu sordum. Burada geçirdiğim her dakika boyunca ya da her saniye boyunca kâhinin ağzından çıkacak her kelime beni öyle korkutacak hale gelmiştim.

Şu zamana kadar ki ömrü hayatımda ben bir aksiyon yaşamamıştım. Ve anladığım kadarıyla bu noktadan sonraki hayatımda aksiyon hiç eksik olmayacaktı.

"Karanlıktaki partneriniz; Ateş Varisi Kara"

O anda isimi nedensizce içimden tekrar etmek istedim "Kara." İsimin verdiği vibe onun karanlığı varisi olmak için doğduydu

Selamlar uzun zaman sonra Ateşin İhanetine başlamak çok iyi geldi

Umarım kurgumu çok severerek okursunuz aşklarım

Bu sene üniversiteye başladığım ve hukuk öğrencisi olduğum için bazen bölümleri çok uzun olabilir ama elimden geldiği kadar bölümleri kısa tutmaya çalışacam. Umarım konuda sizlerle sorun yaşamayız

Yazım yanlışım varsa bunun için sizden özür diliyorum

Yeni bölümde görüşmek üzere 🔥

Parodi hesabı:havavarisilara
Yazar:soiaberil