Evet bir bölümle daha karşınızdayım sevgili incilerim🤍
Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın🤍İyi okumalar incilerim🤍
_______🕊
Helikopter havalandığında planı bir kez daha aklımdan geçirdim. Azrail için kolay bir plan. Planın her detayını aklımdan geçirdim. Şimdi ise ikinci planımı da her detayıyla son kez aklımdan geçirmede.
Azrail'in her zaman ikinci bir planı olur ve ben şimdi ikinci planı da gözden geçirdim. Ve rahatlıkla arkama yaslanıp gözlerimi kapattım.
Yaklaşık bir 15-20 dakika sonra pilotun seslenmesiyle gözlerimi açtım.
"komutanım buraya kadar inebildim atlayabilir misiniz? "
"tamam aslanım. Atlarım ben." Yaklaşık bir 10-20 metre vardı ama bunun daha yükseğini atladığım için pek umursamadım. Ve fazla düşünmeden direk atladım. Eğer biraz daha oyalansaydım. Ya helikopterin sesine yakındaki itler gelirdi, yada atlayamazdım.
Görev sürem 2 hafta ve ben bunu olabildiğince kısa tutmaya çalışarak elimden geldiğince kusursuz ve kısa süre içinde yapmak istiyorum. Eğer tek bir hatama gelirse ya ölürdüm ya esir olup hem kendi canımı hemde içerdeki askerlerin canını tehlikeye atmış olurum. Askerlikte tek bir hataya yer yoktur eğer hata yaparsanda bunu ya silah arkadaşlarının canına mâl olursun yada kendi canına. Bu yüzden herkes askerlikte dikkatli olmak zorunda. Zorundayız.
Helikopter'den atladığımdan beri yaklaşık yarım saattir aralıksız bir şekilde yürüyordum. Gideceğim yer yaklaşık 3 kilometre idi ve ben şuan daha yolun yarısındaydım. Bir kilometre daha yürüyüp mola verebilirim. Böylece sadece dinlendiğimde bir buçuk kilometre kalmış olurdu.
Ben sürekli planımı aklımda kurar sonra direk uygulamaya koyulurdum. Ve ben bir şeyi kafama koyduysam mutlaka yapardım. Ve hala yapıyorum. Yeter ki o şey ne ise onu elde etmek için her şeyi yaparım ve benim olduğunda ise kazandım diye sevinmem ve diğer aklıma koyduklarımı yaparım. Benim mesleğimde sevinmeye bile vakit yoktur sadece sırıtır geçersin. Tabi ki bu benim düşüncem. Diğer askerler sevindiğinde falan aileleri ile paylaşırdı bu sevinçlerini ve daha bütün duyguları ancak benim bunu yapıcak ne vaktim nede ailem var.
Aile demişken acaba öznur hanımlar napıyodu. Banane ki beni çocukluğumda bile üvey ailem istememiş ve şuan ki ailemde istememiş ve ben buna rağmen nasıllar diye düşünüyorum. İçimdeki merhamete şıçıyım!.
Bu düşünceleri bir kenara bırakıp göreve odaklandım. Yaklaşık 1 kilometre yürümüştüm. Arkamdan adım sesleri duyduğumda ne kadar arkama dönmek istesemde dönmedim onu görmemiş gibi yapıp atakta bulunmasını bekledim.
Yaklaşık 15 dakikadır arkamdaki kişinin atak yapmasını bekliyorum ancak ne bi atak var ne bir hareket sadece beni takip ediyodu.
Biraz yavaşlamak zorunda kalmıştım. Çünkü arkamdaki kişininin sık nefes aldığını ve yoruldum adlı fısıltısını duymuştum. Arkamdaki her kim ise 2 kişi idi. Artık dayanamayarak olduğum yerde durdum.
Ben durduğumda arkamdaki adımlar da durmuştu ve arkamdakilerin konuşması ve bana olan yakınlığı nedeniyle konuşmaları rahatlıkla duymuştum ve bunların çocuk olduğunu anlamıştım.
"Hii durdu! acaba bizi fark etti mi? Ya terörist ise? "Diyerek soru yöneltti kız çocuğu erkek çocuğuna
"Kızım saçmalama bizi niye fark etsin sesiziz biz bir kere. Hem bizi fark etmesi için asker olması gerekir burdaki salak terörist'ler bizi fark etmeden kaçtıysak ordan ,bunun da bizi fark etme ihtimali yok. Ayrıca sakin ol ben varım yanında bişi yapamaz sana"diyerek cevapladı kız çocuğunun sorusunu erkek çocuğu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİNBAŞIM!(Gerçek Aile) Düzenlemede
Короткий рассказBir kadın asker düşünün güçlü. Bir kadın asker düşünün korkusuz. Bir kadın asker düşünün vatanı için her şeyi yapabilecek. Bir kadın asker düşünün vatanı uğruna bin canı olsa hepsini verebilecek. Ve bu kızımızın kod adı:Azrail İyi okumalar🤍 Arg...