Trouvaille [İlkin l Barış]

Episode -14-

Selam🫶🏻🫶🏻 Azıcık gecikmiş olabilirim.Ancak İlham gelmesi birazcık uzun sürdü diyelim.Umarım beğenirsiniz.Sizi ileriki bölümlerde kaosa boğabilirim azıcık🥹 İyi okumalar,yorumlarınızı eksik etmeyin..

"İlkin! Acil!Çabuk buraya bak."

Genç kadın kafasını hızla kaldırdı,telefonu genç adamın yüzüne kapayarak hızla kenara koydu.Ona seslenen ses o kadar sinirli bir tondaydı ki eli ayağına dolaşıp ne yapacağını bilemez hale getirmişti.

"Noluyor?"

"Bu ney İlkin?"

Gelen menajeriydi.Menajeriyle bir arkadaş gibiydi genç kadın.Aralarında resmiyet tabii ki vardı fakat bunu olağan dışı durumlar dışında pek gün yüzüne çıkarmazlardı.Sarı saçlı,onunla yaşıt kadın elindeki telefonu açtı,ekranı yüzüne doğru çevirdi.

İlkin derin bir nefes alarak ekrana baktığında gördüğü şey nefesinin kesilmesine,gözlerini kırpıştırarak menajerine bakmasına neden oldu.Eski bir fotoğraftı ancak gündem olmaya çok hazırdı.Genç kadın ve genç adamın cafe'de buluştuğu,daha sonrasında genç kadının ayağı yüzünden Barış Alper'in onu evine bıraktığı günden bir fotoğraftı.Ya medyada servis edilmiş,ya da edilecekti.

"Biri çekmiş,ne zamandan bilmiyorum.Mailime atmış,bu saçmalığı medyaya yaymak ile tehtit ediyor.Yaymış bile olabilir!"

Karşısındaki kadın ekranı biraz daha yüzüne yaklaştırdı,sinirle yüzüne doğru salladı.

"Her şey düzelmiş,insanların sana nefreti azalmışken bulaştığın işe bak İlkin.Yaptığın dikkatsizliğe,saçmalığa bak! Ne olacak yayılınca? Düşünebiliyor musun! "

"Bir şey yapmadım." Dedi genç kadın içine kaçmış sesiyle.Bu fotoğraf nasıl ortaya çıktı bilmiyordu.

"Bu bir şey yapmamış halin mi İlkin! Kendini ne duruma düşürebileceğinin farkında mısın? Gündeme bomba gibi düşecek,başarılarını değil gündemden bir saniye bile düşmeyen futbolcuyla aşkını konuşacaklar."

Karşısındaki sarı saçlı kadın gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı,ardından elini beline koyarak biraz daha genç kadına yaklaştı.

"Aşkın zamanı değil İlkin.Ön planda olmasını istediğin şey başarılarındı.İsteğinin içine etme ihtimalin var.Anladın mı beni? Adı her gün başkasıyla anılan, çapkın, saçmasapan bir adam yüzünden hem de."

Ellerini birbirine çarptı,ardından sinirle gülerek İlkin'e zavallıca bir bakış attı sarışın kadın.

"Nasıl engelleyeceğimi bilmiyorum İlkin.Deneyeceğim."

Menajeri son sözlerinden sonra hızla dışarı çıktığında genç kadın derin bir nefes aldı,ardından hızla ayağa kalkarak odadan çıktı.Dolan gözlerini birkaç kez kırpıştırdığında üzerindeki formasını bile çıkarmadan alandan çıktı,etrafa dolu gözlerle baktı,kuytu köşede gördüğü banka yürüdü,oturdu.Çimlerin arasında,kararmış hava yüzünden çok görünmeyen bir banktı burası.Ağzından kaçan hıçkırık ile gözlerini kapattığında olabilecekleri düşündü.

Göz önünde olmasını istediği başarılarıydı.Hele ki tam nefretin azaldığı,kendinin potansiyelini en çok gösterebildiği dönemdeyken.Şu an bu fotoğraf yayılırsa insanlar ne düşünürdü bilmiyordu.Linç mi edilirdi? Kesinlikle! Hakaret? Düşünemiyordu bile.