Trouvaille [İlkin l Barış]

Episode -6-

Wattpad açıldığında devam edecektim aslında ama pek açılacak gibi durmayınca olanlarla devam edelim dedim.🥹🥹

Ayrıca bu bölüm en uzun bölüm,yorumlarını lütfen eksik etmeyin🥹🙏🏻

——-

Üzerindeki siyah,yırtmaçlı ve belini güzelce saran uzun elbisesine aynadan son bir kez baktı genç kadın.Elbisesiyle uyumlu küpesini son kez eliyle düzeltti ve derin bir nefes aldı.Heyecanlı mıydı? Aşırı heyecanlıydı! Çok büyük bir organizasyonda sunucu olmak-Barış Alper ile sunucu olmak- kaç gündür uykularını kaçırma raddesine getirmişti.Aynada kendisini izlerken aklına gelen anılarla yüzünde bir tebessüm oluşmuş ancak bu tebessüm çok fazla sürmemişti.5 gün önce menajerinden gelen sunuculuk mesajı sonrasında kendisine genç adamdan da bir mesaj gelmiş,bu mesaj birkaç mesajın kapısını açarak konuşmalara davet çıkarmıştı.

Bir iki gün mesajlaşma devam etmiş ve aniden kesilmişti.Neden olduğunu bilmiyordu ve açıkçası sinirini bozuyordu.Son iki gündür bir tane de olsa mesaj atmak,haber vermek çok mu zordu? Antrenmanları yoğundu,biliyordu ancak kendisinin de aşırı yoğun olmasına rağmen 2 dakika da olsa boş zamanı oluyordu,ona vakit ayırıyordu.

Bunlar İlkin'in içinde oturtturamadığı bazı şeylerin oturmasına da vesile olmuştu.Genç kadın zor da olsa bu adamın içini kıpır kıpır ettiğini kendi kendine sindirmiş,aralarında bir şey olmamasına rağmen ilerisi hakkında azıcık da olsa umutlanmıştı.Aynı şeylerin karşısındaki adam içinde geçerli olduğunu düşünüyordu-ki genç adam İlkin'in aksine bunu açıkça dile getirmişti- .Onu belirsizlikte bırakan aralarındaki şeyin ne olduğunu bilememesiydi.Arkadaş? Hayır. Dost? Hayır. Sevgili? Yoo. E neylerdi o zaman? Bunun ne olduğunu muhtemelen uzun bir süre öğrenemeyceklerdi çünkü genç adam ellerindeki ipleri kendisine bırakmışçasına bombayı ortaya bırakıp ortadan kaybolmuştu.Genç kadın da bu bombayı patlatmaya cesaret edemeyerek bir kenara atmakla yetiniyordu.

Ne kadar sürecekti bu? Adam bir müddetten sonra sıkılıp vazgeçer miydi? Vazgeçmiş miydi?Ya da bir kaç gün sonra onu başka kişilerle magazinde görebilir miydi? Açıkçası bu sorular onu stres ediyordu.Genç adam ona umut veriyordu.Bunu inkar edemezdi ancak neredeyse her ünlü ve göz önündeki futbolcunun da nasıl haberlere çıktığı inkar edilemezdi.Türk futbolunda oyuncular genellikle göz önünde olmaya başlanınca egolanıp bu tanınırlığını iyi şeyler üzerine değil de karşı cins üzerinde kullanırdı,adı kadınlar harici magazinde görülemez hale gelirdi.

Tıklatılan kapıyla irkildi İlkin.Kendini düşüncelere fazla kaptırmıştı.

"İlkin hanım! Çok güzel olmuşsunuz.Tören başlıyor,sahneye gidelim hazırsanız."

"Tamam,hemen geliyorum." Derin bi nefes aldığında gözü son kez telefonuna kaydı.Genç adamdan hala bir mesaj yoktu.Telefonunu kapattı ve beyaz masanın üzerine koydu.En azından bir mesaj çok mu zordu?

Kısa, topuklu ayakkabılarıyla dikkatlice yürüyerek odadan çıktı.Gözlerini yanından geçen insanlarda gezdiriyor,tanıdık bir sima arıyordu.

Derken adımları yavaşladı İlkin'in.Oradaydı.Siyah,spor takım elbisesi, kalın tabanlı ayakkabıları ve düzeltildiği belli olan sarı,kıvırcık saçlarıyla kol düğmelerini ilikliyor,gözlerini etrafta gezdiriyordu.Gördüğü görüntüyle derin bir nefes almasına engel olamadı.
Genç adamın gözleri hissetmişcesine ona döndüğünde gözleri buluştu,onu gördüğünde yüzünde yandan bir tebessüm belirdi.Barış Alper'in kendisine ne yaptığını bilmiyordu İlkin ancak bu adamın,birkaç gündür dediği gibi ayarlarıyla oynadığı belliydi.Göz temaslarını kesen başlama anonsunun verilip herkesin yerine konumlandırılmasıydı.
Kendini yerden azıcık yüksek sahnede genç adamın tam yanında bulduğunda dikkat çekmemek amacıyla elindeki kağıtları son kez kontrol etmeye başladı.