Yazdığım en uzun bölüm oldu.Yorumlarınızı belirtin lütfen 🙏🏻🙏🏻
Buz kesmiş ellerini nereye koyacağını bilemiyordu genç kadın.Ellerini birbirine sürtüyor,telefonun kamerasından pembeleşmeye başlayan yanaklarına bakıyordu.Şu an niye böyle stresliydi?
Birazdan burada olacak adamı özel alanı sayılabilecek kadar değerli bulduğu minik mağarasına çağıran oydu.Gerginliğinin sebebi bütün bu olanlar mı,yoksa gerçekten sanki bir date ayarlamış da onunla buluşmaya hazırlanıyormuş gibi hissetmesi miydi?Ayrıca her şey sanki çok yerindeyken (!) sakat bacağının ağrısı nüksetmişti.Eli ayak bileğine gitti.Açıkçası uzun süredir ciddi bir ilişkisi olmamıştı.Hatta bugüne kadar erkeklerden bir bakıma kaçmış,hayatını kariyerine adamaya odaklamıştı.Ayrıca kariyeri boyunca da adı birileriyle illa ki yanyana gelmişti.Fakat şu an adının yanyana yazıldığı kişi diğerlerinden farklıydı.
Adam genç kadının dikkatini istemeden de olsa çekmeyi başarmıştı.İlkin bunun sadece bir dikkat çekme olduğuna emindi.Yani,emin olmak istiyordu.Ona göre şu an ki düşünceleri basit düşünce balonlarından ibaretti.Adının geçtiği adam adı üstünde ünlü bir sporcuydu.Başarılıydı da.Ayrıca ne kadar kabul etmek istemese de ortalamanın üstü bir fizik ve yüze sahipti.Yoldan geçen bir insanın da yaşadıklarını yaşasa kendisiyle aynı düşüneceğine emindi.
Büyütülecek bir şey yoktu.
Barış Alper az sonra gelecek,yaşanan olaylar konuşulup bir sonuca varacak ve bir daha açılmamak üzere kapanacaktı.Düşünürken kapattığı gözlerini sakince açtığında karşısında gördü genç adamı.
Üzerine beyaz,vücudunu saran Polo yaka tshirt giymiş,siyah basic pantolonu ve beyaz marka ayakkabılarıyla gerçekten iyi bir kombin oluşturmuştu.Siyah güneş gözlüğünü çıkarıp yakasına astığında samimi bir gülüşle kendisine baktı."Çok bekletmedim umarım.Antrenmandan çıktım da." Dedi genç adam sağ elini ensesine götürüp ovuşturduğunda.Fakat İlkin'in şu an düşündüğü şey bu değildi.Aklında ki düşünceler şu an ki konudan biraz farklıydı.
Antrenmandan çıkmış.Yeni çıkmış?Bu kombini ne ara yapmış bu adam?
Kafasını iki yana sallayarak bu saçma balonları patlattığında ayağa kalktı.Gerginlikten uyuşan ellerini karşısındaki adamın görmeyeceği şekilde birkaç kere açıp kapadığında elini uzattı.
"Hayır,bekletmedin.Hoşgeldin." Dedi gülümseyerek.Barış Alper bu 3 kelimelik konuşmasını küçük bir tebessümle izlemiş,birkaç dakika sonra kendilerini menüden içecek bakarken bulmuşlardı.Genç kadının 24 saatlik gününün zaten neredeyse her gün belirli bir kısmı burada geçiyordu.Buranın o kadar müdavimi olmuştu ki bir gün kafasına eserse kendi içeceğini kendi yapmayı bile teklif edebilirdi.
"Chai tea Latte'si çok iyi,denemelisin."
Dedi yüzünde istemsizce beliren -Burayı bana soracaksın koçum.- mimiğiyle."Sana uyalım bakalım."
Siparişlerini verip beklemeye başladıklarında İlkin çiçeklerle dolu saksıların renk kattığı mekanı yüzündeki huzurlu tebessümle izliyordu.Yani,izliyor sayılırdı. Konuşmayı bir şekilde başlatmak istiyordu ancak kendisinde o cesaret kırıntılarını henüz bulamamıştı.Ayrıca neden o başlatıyordu ki?Sonuçta bugün yeterince kendinden beklenmeyecek hareketler yaptığını düşünüyordu.
Gözlerini derin bir nefes alarak karşısındaki adama çevirdiğinde onun gözlerinin zaten kendisinde olduğunu gördü.Tam ağzını açacakken genç adam ondan önce davrandı,ipleri eline alarak konuşmaya başladı."İlkin,kaç gündür neler yaşadığını tahmin edebiliyorum.Gerçekten aşırı olaylı bir akşamdı.Ancak O gece sana yazdığım şeyler hala geçerli.Bunu bil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trouvaille [İlkin l Barış]
FanficMilli voleybolcu İlkin Aydın son günlerde gönderilerinin altında gördüğü sarı saçlı futbolcudan artık gerçekten sıkılmaya başlamıştı.