Trouvaille [İlkin l Barış]

Episode -13-

Selam!!! Vote'u hemen doldurmuşsunuz!
Şöyleki bölümlerde hep bir ponçiklik hakim,bunu sevdiğinizi biliyorum ancak her hikayenin hep mutlu gitmeyeceğini eminimki siz de biliyorsunuz🫶🏻(Korkmayın drama bayılırım ama sizi drama boğmam<3))

Yorumlarınızı eksik etmeyin 🙏🙏🙏🏻

"Ve İlkin arkadaşına pas atıyor,mükemmel bir sayı daha!"

Derin bir nefes alarak ellerini birbirine vurduğunda kendini durduramadı,gururlu bir haykırış bıraktı sahaya.

Yarı finali kazanmalarına son sayı kalmıştı.Genç kadın bu maçta da diğer maçlarda olduğu gibi performansını en üst seviyede tutmuş,takımına en büyük katkıları sağlayan oyunculardan olarak hayalinin büyük bir kısmını gerçekleştirmişti.

"Son bir sayı! Haydi Sultanlar,son bir sayımız."

Yerine geçerek Ebrar'ın atacağı servise odaklandığında gözlerini kapattı,yere doğru çömelerek içinden en iyi dileklerini sıralamaya başladı.Buraya hak ederek gelmişlerdi,daha iyisini,hatta en iyisini hak ediyorlardı.

Düdük çaldı,servis atıldı.

İstenen oldu.

Filenin Sultanları Yarı Final'e hak kazandı.

Alınan sayı ile çığlık atarak ayağa kalktığında dolu gözlerle Elif'e koştu,gözünden akan sevinç gözyaşları ile arkadaşına sarıldı.

"Delireceğim!" Ellerini Elif'in boynuna doladı,sağ eli ile göz yaşlarını sildi. "Elif!"

Arkadaşı da aynı içtenlikle kendisine sarıldığında aralarına Hande başta olmak üzere diğerleri de katıldı,ortalığı bir şenlik,kutlama havası sardı.

Dakikalar sonra müzikler çalınmaya
başlanıp,danslar da beraberinde geldiğinde kızlar sahada kalmaya devam etmiş,müziklere eşlik etmeye başlamıştı.

Birçok müzik çaldı,birçok dans edildi fakat hiçbiri ortama ve gündeme şu an çalınmaya başlanan şarkı kadar katkı sağlamadı.

Sevgilim güzellik şöleni!

Son zamanlarda ortamı savuran,çalındığında akla tek bir isim gelen -ki bu kişi Barış Alper Yılmaz'dı- şarkı genç kadının kulaklarına dolduğunda dudaklarında bir gülümseme oluşmasına engel olamadı.

Gözünün önüne gelen kişi genç adamdan başkası değildi ancak bunu yaşayan tek kişi olmadığını bildiği için kendini dizginledi,oynayan arkadaşlarının biraz arkasına geçerek göz önünde bulunmamaya çalıştı.

Ortamda parlayan ışıklar,Al bayraklar ve eğlenen insanlar görüş açısına girdiğinde emeklerinin boşa gitmediğini görmek moralini biraz daha düzeltmişti.Başarmaya çok yakınlardı, başaracaklardı.

Derin bir iç çekti,birkaç saniye daha etrafını izledi fakat bu gözlemleri Elif'in gürültülü ve kalabalık saha içinde kendisini bularak kolundan çekiştirmesiyle çok uzun sürmedi.

"Şaka mısın kızım sen?" Sağ eliyle ağzının etrafını kapattı,sesini duyurmak için kulağına yaklaştı. "Seninkinin şarkısı çalıyor,asla duramazsın burada.Oynayacağız." Arkadaşı kolundan tuttu,genç kadının itirazlarını dinlemeden sahanın ortasına,kızların arasına çekti.

İlkin kendini şarkının ve ortamın tam ortasında bulduğunda birkaç saniye çekingence etrafına bakmış,içinden oynamak geçmesine rağmen kararsız kalmıştı.

Şu anki hareketlerinin gündem olacağını biliyordu ancak başarılarının önüne geçmesini de istemiyordu.

"Düşündüğün şeyi biliyorum,aklından sil İlkin.İçinden geleni yap! Bugün bizim günümüz,senin günün!" Dedi Elif gürültünün arasında.Arkadaşı kendisini çok iyi tanıyordu.