İblisin Tacı

4. Bölüm

×-Selamm az yazdım aklımda konu yoktu. 🥲
İyi okumalarr 💋-×

Bazen yanlış karalar alabilirsiniz. Bir tarafınızda melek vardır, bir tarafınızda şeytan. Şeytan hep size kötü sonuçlar elde edeceğiniz planlar sunar. Siz hangisini seçerseniz seçin, kendinize güvenin. Çünkü şeytanın planını uyguladıysanız şeytan merhamet etmez.

"Lütfen insan olmasın, lütfen..." diye yalvardım Tanrıya. Yüzü tam görünmediğinden ne türden olduğunu anlayamadım. Kız arkama geçip eğilince içimi bir korku sarmaladı ama kızın niyetinin iyi olduğunu anlayınca içim rahatladı.
Kız hızlıca kollarımdaki halatı bir hançer ile kesti ve elimi kullanmam için bir hançer verdi. Minnettardım çünkü bacagimdaki hançeri çıkarttıklarını anlamıştım.

Adamın birinin üzerine koşup bacağına hançeri sapladım ve ardından tanımadığım kız diğer 2 adamla uğraşırken ben Seth'in bileklerini bağladıkları hayatları kesmeye başladım.
Sonrasında kıza yardım etmeye koştum ve kız Seth'e de bir hançer uzattı.

Kızdan gördüğüm kadarıyla Seth ondan daha iyi dövüşüyordu. Ben zaten Seth'den kötü dövüştüğüm için en iyi dövüşenimiz Seth'di ve bizsiz de onların işini kolaylıkla bitirirdi ancak onu yanlız bırakmak aklımdan bile geçmedi. Geçmezdi, geçemezdi.

Adamların işini bitirdikten sonra kızın karşısına geçtim. "Teşekkürler, peki sen kimsin?" Dedim. Kız gülümsedi ve peçesini açtı. "Ben Oynx, tanıştığımıza memnun oldum." Dedi ve yüzünü gördüğümde hemen anladım, o bir insandı. "Sen insansın. Umarım peşinde olduğun şey bizi baştan çıkarmaya çalışmak değildir. Çünkü bunu başaramazsın." Diyerek kızın omzuna elimi koydum ve sinsi bir gülüş atıp arkamı döndüm. Seth bileğimi tutarak gitmememi sağladı.
"Belki de amacı kötü değildir Aaron, belki de yardıma gelmiştir." Dedi ve yüzüme soru sorar gibi baktı. Kalmamı şöylüyordu.
"Aaron ha? Sen prensessin ve Rinalia'nın işini bitirmeye geldin."
"Şuna baksana. Tavır yapıyor, hemde yardıma ihtiyacımız yok Seth. Kendi başımızın çaresine bakabiliriz, ayrıca hep öyle yaptık." Dediğimde Seth'in elinden kurtulup kıza yaklaştım.
Gözlerimi devirdim ve gülümsedim. Tabii ki bu samimi birgülüş değildi.
"Öncelikle Rinalia'ya hiçbir şey yapmaya gelmedim. Ayrıca Aaron'sam ne olmuş? İşine baksana." Dediğimden hemen sonra Seth konuşmaya başladı. "Sende bizimle gel, bize bir taverna gösterebilirsin. Ayrıca orada iblis olduğumuz bilinmemeli. Özellikle Aaron'umun."
Aaron'un, onun Aaron'unun. İçimde bir his oluştu. Farklı hissetmeye başladım. Neden bana Aaron'um demişti? Beni sahipleniyordu ama asla arkadaşlığımızın romantik bir ilişkiye dönmemesi gerekiyordu, en azından ben öyle düşünüyorum. Bunu kafamdan atmaya çalışıp yürümeye başladım.
Atlarımızı kaybetmiştik. Bu yüzden kıza döndüm. Yani ismi Oynx olan birine işte.
"En azından bize birer at bulabilirsin." Diye söylendim. Gülümseyip takip edin dercesine elini haraket ettirdi. Onu takip etmeye başladık.
Aniden bir ses duyduğumuzda üçümüz de irkildik. Seth hızla önüme geçtiğimde şaşkınca baka kaldım. Sonrasında kılıcını eline aldı ve etrafa baktı. Hiç birşey göremediğimiz için Oynx "etraf temiz, sakin olun." Dedi ve ilerlemeye devam ettik. Seth önümden çekilip yanımda tekrar yerini aldı.
Biraz ilerledikten sonra "burada bekleyin, ben at bulabileceğim bir yer biliyorum, ancak tehlikeli." Diyerek Seth'e döndü ve "Sende prensesini koru. Tatlı çiftsiniz." Diyerek gözlerini devirdi.
Seth Oynx'e bakış attı ve sonrasında arkasını dönüp arkamızdaki ağacı izlemeye başladı. Seth'i izledim, ona birşey söylemeliydim, durdurmalıydım onu.
"Bence ona güvenmekte hata yapıyoruz." Dedim ve bir iç çektim.
"Bu bir hata değil. Ona güvenmekten başka seçeneğimiz yok." Dedi ve sesimi çıkarmamaya çalıştım çünkü kıza güvenmekte hata yaptığımızı kabullenmiyordu ve bu beni sinirlendiriyordu.
Oynx geldiğinde atlarımıza binip yola çıktık. Bizi bir tavernaya götürecekti. Büyük ihtimalle o da orada kalırdı.
Tavernaya varmamız uzun sürmemiş, oradaki bir adamdan bizlere birer oda ayarlaması için biraz dakra vermiştik.
Hemen benim için verilen odaya geçip yatağa attım kendimi. Dinlenmeye çok ihtiyacım vardı. Gözlerimi kapatıp bugünü düşündüm.
Tam gözlerimi açtığımda kapı tıklatma sesi geldiğini duydum.
"Kim?" Diye sorduğumda aldığım cevap hoşuma gitmemişti. "Benim, Oynx" diye verilen cevap karşısında istemeyerek "Gir." Dedim.
Odaya girip yanımda dikildi ve konuşmaya başladı. "Yarın sizi 2 arkadaşımla tanıştıracağım. Merak etme, onlar kötü insanlar değiller." Dediğinde gözlerimi devirip tamam anlamında başımı salladım. Kız odadan çıkmayınca kaşlarımı kaldırıp sorgulayıcı bir bakış attım. Kız biraz utangaçtı sanırım. Bir suikastçı nasıl utangaç olurdu? Umarım suikastçı olduğunu doğru tahmin etmişimdir.
"Gece odamdaki yatak hiç temiz değil, bakılırsa seninki gerçektende temiz." Diyerek bana sormadan yanıma geçip yattı. Görende başka şeyler sanardı. Sesimi çıkarmadım çünkü yatağının temiz olmaması onun suçu değildi.

Birkaç dakika sonra uykuya dalmıştım.
Uyandığımda Oynx yanımda değildi. Erkenden tavernadan çıkmamız gerekiyordu. Çünkü bize Oynx'in yaşadığı yere yakın başka kalacak bir yer bulmalıydık. Ayrıca Oynx bizi 2 kişiyle tanıştıracaktı. Umarım arkamızdan bir iş çevirmeye çalışmıyordur diye düşündüm.

Yataktan çıktığımda dünkü kıyafetlerimle yattığımı fark ettim. Neyse ki kıyafetleri kirletecek birşey yoktu.