Well, I never wanted to be with you
But I think I'm falling, so what can I do?
-------
Peki, asla seninle olmayı istemedim
Ama sanırım sana düşüyorum, ne yapabilirim?
~~~~~~~Yoongi(evimyanıyor)/Jimin(biz neyiz?)
Jimin(biz neyiz?):
Yoongi nereye gittin?
Burada beni bırakıp gittin bir deElin elime değince bir şey yapmadın|
Titredin ama belli etmemeye çalıştın|
Hissettiğimi anladın mı yoksa?|Yoongi(evimyanıyor):
Üzgünüm Jimin
Ocakta yemeğim kalmış da
Ona bakmaya gittim
Yoksa seni orada niye tek bırakayım kocaman koltuğun içinde?
Etrafın yastıklarla çevrili ve yüzüne bakarken çok hoş hissettirdin bana|
Tuhaf hissettim|
Öperim seni yine de tutamam kendimi diye korkup kaçtım galiba|
Üzgünüm cidden Jimin
Geliyorum birazdan
Senin için sakıncası yoksa bir işim var da, onu halledip öyle gelsem olur mu?
Hemen gelirimJimin(biz neyiz?):
Olur hyung
Bekliyorum seni
Zaten buradaki koltuklar da dediğin kadar yumuşakmış
İçine çekiyor insanı sanki
İyi hissettiriyorlar
Senin kadar olmasa da|Yoongi(evimyanıyor):
Demiştim Jimin
Orayı ben dekore ettim
Beğenmene çok sevindim
Bizim çocuklarla orada takılmayı seviyoruz
Televizyonun oradaki dvd setleri ve oyun kumandaları falan hep Hoseok ve Namjoon'a aitler ama diğerleri de hep benim eşyalarım ya
Erken geldiğin için toparlayamadım çok
Kusuruma bakmaJimin(biz neyiz?):
Anladım hyung
Sorun değil
Bu arada bir soru sorabilir miyim?Yoongi(evimyanıyor):
Tabiki Jimin
Sor lütfenJimin(biz neyiz?):
Acaba sana bazen hyung bazen de Yoongi demem seni rahatsız ediyor mu?
Hyungumsun ama Yoongi de demek istiyorum
O yüzden doğru mu yapıyorum emin değilim
Rahatsız mı oluyorsun diye de sormak istedim
Yüzüne karşı sormayı unutabilirim diye de buradan yazayım dedimYoongi(evimyanıyor):
O nereden çıktı Jimin?
İstediğin gibi seslenebilirsin bana
İkisinin de duymayı seviyorum senden
Hangisi o sırada hoşuna gidiyorsa ya da kolayına geliyorsa öyle seslenebilirsin
Ayrıca sadece bu ikisi olmak zorunda da değil
İstersen başka şekilde de seslenebilirsin
Fark etmez benim için
Dediğim gibiJimin(biz neyiz?):
O zaman bu andan cesaret alarak bir şey itiraf edebilir miyim sana hyung?Yoongi(evimyanıyor):
Tabiki Jimin
Buyur
BekliyorumJimin(biz neyiz?):
Vazgeçtim hyung
Yanıma geldiğinde yüzüne söylemek istiyorumYoongi(evimyanıyor):
Heyecanlandım aniden|
Geliyorum Jimin
Bekle beni
İşim bitti zaten
Utanmam geçti|
Yani geçmedi ama en azından yüzümün kızarıklığı geçti gibi|Jimin(biz neyiz?):
Bekliyorum hyung
Yoongi(evimyanıyor) bu mesaja "✨️" ifadesini bıraktı....
Yoongi aceleyle merdivenleri çıktı çatının kapısına kadar. Kapıya gelince soluklanmak için durdu ve nefesini düzene soktuğunu düşündükten sonra kapıyı hafifçe açarak oradan dışarı çıktı. Karşısında battaniyelere iyice sarılmış bir Jimin görmeyi beklemiyordu. Görünce gülümsedi istemsizce. Sonra yavaşca Jimin'e doğru yaklaştı. Jimin onu fark edince doğrulup gülümsedi ve "hoş geldin hyung" dedi. Yoongi de "hoş buldum Jimin" dedi ve yanına oturdu.
Battaniyenin altına girdikten sonra Jimin'e doğru döndü. "Söylemeyecek misin Jimin? Merak ettim" dedi. Jimin tam olarak Yoongi'ye döndükten sonra ellerinden birini tutup okşamaya başladı. Yoongi'nin de bakışları ikisinin ellerine kaydığı zaman Jimin söze girdi: "Aslında Yoongi... bunu söylemek ve söylememek arasındaydım ama yüzüne karşı daha kolay söylerim dedim. En azından duyunca oluşan ifadelerini izleyebilmek için..." Gözlerini Yoongi'ninkilere kilitledikten sonra cümlesine devam etti: "Kokun hakkında konuşmak istiyorum. Vanilya gibi yumuşak bir his veriyorsun insana. Hissettiğin ruh haline göre de farklı mandalina aroması olabilir. Mesela kızgınken ekşi, üzgünken bozulmaya yüz tutmuş ya da mutluyken ve gülümsüyorken tatlı. Yani tüm duyguların yumuşak hali de vanilya yüzünden seni olman gerkenden daha da güzel yapıyor. Sana yaklaştığım zamanlarda burnuma doluşan kokular bunlar. Ruh hallerine göre de betimlemelerini yaptım. Bunu söyledim çünkü kendine has bir kokun var. Parfüm olmadığı belli ve bu koku insanı mest ediyor. Asıl olay ise benimleyken hep tatlı ve yumuşak bir koku hissetmem. Bu da benimle aynı hissediyor olabilirsin gibi hissettirdi bana..." gözlerini kaçırıp derin bir nefes aldı. Tekrar Yoongi'nin kahvelerine bakarken parmaklarını Yoongi'ninkilere geçirdi ve tamamladı son cümlelerini: "Bana verdiğin huzur ve mutluluk bambaşka Yoongi. İzin ver bu güzel dolunayın altında birlikteliğimizi kabul edelim, öpeyim seni ve günahlarımız birbirine karışsın."
Yoongi ne diyeceğini bilemedi. Onun da istediği şey buydu ama ne diyeceğini bilemedi. Jimin ona yaklaşınca minik bir öpücük kondurdu dudaklarına ve geri çekildi. Jimin'in bu hareketi yüzünden Yoongi gecenin en kısık sesiyle birlikte sözlerine başladı: "Senin dudaklarınla dudaklarım günahtan arındı" Jimin Yoongi'nin ne yaptığını anlayınca o da duyduğu repliğin devamını getirdi: "öyleyse şimdi günah dudaklarımda kaldı" Gecenin sonu ve güneşin doğuşunu getiren son sözlerden sonra Yoongi "Öyleyse ver bana günahımı geri" diyerek Jimin'in yakalarından tutup sonunun gelmesini istemeyecekleri bir öpüşmeyi başlattı.
_______
Son paragraftaki replikler Romeo ve Juliet'e aittir.
2. Paragrafta Jimin'in Yoongi'ye dediği iltifatların tamamı tüm kalbimle sevdiğim birine söylediğim sözlerdir. Bir gün ellerini tutup gözlerinin içine bakarken söylemek dileğiyle... Sana karşı olan sevgimle kal... Her zamanki duru güzelliğinle ve dik başlılığınla kal... Çünkü seni en çok böyle sevdim, seviyorum.
Son olarak Cemal Süreya'nın çok sevdiğim bir dörtlüğünü yazmak istiyorum:
Biliyorum sana giden yollar kapalı!
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni.
Ne kadar yakından ve arada uçurumlar, insanlar, evler aramızda duvarlar gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're The Only Good Thing In My Life | YoonMin
Fanfiction"Sanırım turuncu kafalıları öldürmeyi bırakmalıyım" "Sanırım yeşil kafalıları öldürmeyi bırakmalıyım"