2. Bölüm

136 10 6
                                    

YENİDEN BAŞLAMAMIZ LAZIM

YENİDEN BAŞLAMAMIZ LAZIM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.
.
.

Hastaneden çıktığımızda geceydi. Havanın soğukluğu tenime çarpınca irkildim ama bu soğuk bile içimdeki donukluğu eritmeye yetmiyordu.

Abimin eli hâlâ sıkıca benimkini kavramıştı. Başka bir dünyadaymışız gibi hissettim. İçeride annemle babamı bırakmıştık, dışarıda ise onların olmadığı yeni, yabancı bir dünya vardı.

Bu koskoca dünyada herkese yabancıydık, artık dünyaya da yabancıydık.

İki insan, iki çocuk. Bu dünyada kendilerinden başka herkese yabancıydılar.

Gördüğümüz bir taksiye doğru yürüdük. Adımlarımız ağır, bedenlerimizse yorgundu.

Abim kapıyı açıp beni yavaşça içeri oturttu.
Ardından kendisi. Hiçbir şey söylemedi. Söyleyecek bir şey kalmamıştı zaten. Adam anahtarı çevirdi. Motorun uğultusu hastanenin sessizliğini bozdu.

Eve gidiyorduk. Artık kimsenin yuvası olmayan o eve.

Yol boyunca camdan dışarıya baktım. Şehrin ışıkları sanki uzaktaki yıldızlar gibiydi, ulaşılamaz ve soğuk. Her şey anlamsız görünüyordu. İnsanlar evlerine dönüyor, kahkahalar atıyor, yaşamaya devam ediyordu. Benim dünyam parçalanmışken, onların dünyasında hiçbir şey olmamış gibiydi. Bir yandan nefes almaya çalışıyor, bir yandan da kalbimdeki boşluğun beni yutmasına direniyordum.

Abim arkadan bir elini uzattı ve elimi tuttu. Sıcaktı. Bu sıcaklık, beni hayata bağlayan son şeymiş gibi hissettirdi.

Gözlerimi kapattım. Kalbim hâlâ düzensiz atıyordu, ama o an abimin eli her şeydi. Kendimi ona bıraktım, sadece onun yanında olduğumu bilmek istiyordum.

"Biraz daha sabret, Arya," dedi sessizce. Sesi kısılmıştı, yorgundu. "Eve gidiyoruz. Orada... her şey farklı olacak." Sesindeki çaresizliği hissettim. O da benim kadar kırılmıştı.

Eve vardığımızda arabadan yavaşça indim. Kapının önünde bir an duraksadım. Bu ev, bir zamanlar bizimdi. Annem, babam, abim ve ben... Hep birlikteydik. Şimdi ise sadece bir boşluk vardı. Kapı, geçmişten kalma bir hayalet gibi karşımda duruyordu.

Abim, kapıyı açıp bana baktı. Gözleri hüzün doluydu, ama içinde bir kararlılık da vardı. "İçeri girmeliyiz, Arya." Sesi yumuşaktı, ama beni zorlamıyordu. Birlikte buraya adım atmamız gerektiğini biliyordu.

Başımı sallayıp adım attım. Kapıdan geçtiğim an, evin soğuk havası içime işledi. Sanki bir zamanlar sıcak ve canlı olan bu yer, şimdi bir mezara dönüşmüştü. Duvarlar üzerimize kapanıyormuş gibi hissettim. O an, bu evin sadece bir yer olduğunu fark ettim. Annem ve babam gitmişti. Burası artık bir yuva değildi.

Yıkımın İki YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin