chapter 17: randevu

3.9K 726 330
                                    

ufak bir aradan sonra merhabalar. ^^ final için gün sayarken (aynı zamanda file arkası çıkışı için de) wattpad tarafını olabildiğince yavaştan almaya çalışıyorum... çünkü kitabın dosyasını teslim ettiğimde yk dönemine gireceğiz bu biraz uzun sürecek. 🫡 sabrınız ve iyi yorumlarınız için teşekkür ediyorum.

önceki bölümü 1k oy yaparsak mutlu olacağım. bu bölüm için de oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen. iyi okumalar.

gelişmeler için:
ig: misshelov
tw: deneyselhisler/witchcartel

♪ Stephen Sanchez, Until I Found You

❝Aslında biraz bile bunun üzerine düşünseydin, o geceleri güzelleştiren şeyin sen olduğunu fark ederdin.

Düşündüğüm ilk şey, yırtmaçlı bir gece elbisesinin kesinlikle Londra'nın zincir restoranları için uygun olmadığıydı.

Düşündüğüm ikinci şey ise, elbisenin canlı kırmızı rengine uyum sağlamak adına dudaklarıma buladığım iddialı bir kırmızı rujun bu mekâna çok abartı kaçtığıydı.

İlk kez onun gibi biriyle randevuya çıktığım için miydi bilmiyordum ama... Bana yarım saate seni alacağım başlıklı mesajını yolladığı vakit elim ayağıma dolanmış ve aceleyle bavuluma sarılmıştım. Çin yemeklerini sevmediğini söylediği için kendimi çok daha gösterişli bir yere gideceğimize ikna ederek, onun da en az benim kadar özeneceğini düşünmüş ve Polina'nın valizime tıktığı elbiselerden gözüme ilk çarpanı üzerime geçirmiştim.

Eh, benim kadar göz alıcı giyinmese de üzerindeki siyah salaş gömlek ve aynı renk pantolon en azından yan yana absürt durmamızı engelliyordu. Hatta tuhaf bir şekilde iyi gözüküyorduk. Onun rahat duruşu benim sert duruşumu yumuşatıyordu; benim gösterişli kıyafetlerim ise onun sadeliğini parlatıyordu.

Uyumluyduk ve bu hoşuma gidiyordu.

"Eee?" Elinde tuttuğu menünün üzerinden bana doğru sorgularcasına baktığında, gözleri birkaç saniyeliğine kırmızı rujlu dudaklarımda oyalandı. Beni odamdan alırken de aynen böyle yapmıştı. Kapıyı çaldığı anda nasıl bir manzarayla karşılaşacağını düşünmüştü bilmiyordum ama odamdan dışarı çıkar çıkmaz olduğu yerde buz kestiğini ve bir süre tek kelime etmediğini hatırlıyordum. "Ne yiyoruz?"

Aslında aç olmadığımı ve sadece onunla vakit geçirmek istediğimi söylemek için can atmama rağmen belli belirsiz başımı sallamakla yetindim. "Fish and Chips?"

Kaşları havalanırken bana doğru tuhaf bir bakış attı. "Cidden mi?"

"Baksana, restoranın en çok tercih edilen menüsüymüş." Bunu ona kanıtlamak ister gibi masanın üzerinden öne uzandım ve elimdeki menüyü ikimizin de görebileceği bir hizada tuttum. "Söylesek mi?"

Fakat onun dikkati bambaşka bir noktadaydı. Eğildiğim için normalin on katı daha belirginleşen göğüs dekolteme ters bir bakış yolladıktan sonra boğazını temizledi ve sanki kapatabilecekmiş gibi elbisemin askısını hafifçe çekiştirdi. "Tamam, geri çekil. Gördüm."

YARININ KIYISINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin