Buradan Mollysx'e selamlar. (Nbr irem yavrum )
^^^^^_^^^^^
Ne kadar koştuk bilmiyorum ama sonunda durup dinlenirken bana sinirli bir şekilde bakıyordu. Umrumda değildi. Onu takip edeceğimi biliyordu.
"Sen gerçekten de delirmişsin! Gelme diyorsam
gelmemeliydin. Tam bir salaksın."Dedi nefes nefese. Haklıydı ama salaklar daha cesur olur derler. Anlamazsın kötü birşey olacağını ama gerçekten umrumda değildi. Salak olabilirdim ama bu yaptığımdan nedense pişman değildim. Cevap vermek yerine omuzlarımı siliktim.
'Sende biliyorsun ki bu olaya tanıklık etmişken gidebileceğini sanmıyorum. Ormanda bir ağaç evim var. İlk ayakkabılarını alır sonra da oraya gideriz."
Dedi. Kafamı salladım. Yaşadıklarım benim için yeniydi. Alışmak da zor olacaktı. Olsundu artık onunlaydım gerisi umrumda değildi. Derin bir nefes alıp verdi.
"Hadi gidelim"
Ve yürümeye başladık. Yan yana sessizce.
^_^
Ağaca kadar durmaksızın yürüdük. Pek de uzak değil di zaten. Bu kadar sessiz olması hoşuma gitmemişti. Ayakkabılarımı aldık. Sessizce ve kısa süreli güldü.
"Ayakkabılarını niye çıkardın onu anlamıyorum yani delilik bu! Baştan aşağı, peki niye? Ne için? Kazancın ne?"
"Sen"
Dedim sanırım başka kelime daha açıklayıcı olmayacaktı. Tek kelime ve herşey göz önünde. Sanırım açıklamam bayağı açıklayıcı olmuştu. Önden ilerlerken her zaman yaptığım şeyi yaptım. Tabiki onu takip etmeye koyuldum. Ağaçların yukarısına dikkatlice incelerken sanırım ağaç evini arıyordu. Kim bir ormanın içine ağaç ev yaptırırdı ki? Durun biraz o yapardı. Tabiki de yapacaktı. Yani saklanması gereken onca insan onca polis vardı. Bende olsam bende yaptırırdım. Ağaçlar ilgi alanımdı. Sıkıcılar ama bir o kadar da huzur veriyorlardı. Mükemmel bir döngüye ve mükemmel bir yapıya sahiplerdi. Öylece duruyorlardı ama yaşıyorlardı. Büyüleyiciydi. Durdu bana doğru gülümseyerek döndü.
"Mükemmel yapıyı görmeye hazır ol"
Karşımda gördüğüm manzara nefesimi kesmişti ağacın gövdesi çok büyüktü ve gerçekten ağaçtan bir evdi. Tek kelimeyle MÜKEMMEL idi. Nasıl anlatsaydım. Kapıyı açıp ağacın iç kısmını görmemi sağladı. Yavaşca içeri girerken resmen bir ağacın içinde olduğuma inanamıyordum. Kesinlikle böyle bir şey istiyordum.
"Mükemmel değil mi? Bu ağacı keşfettiğimde ilk düşündüğüm şey benim olması gerektiğiydi."
Dediğinde ona baktım. İçeri girdi ve kapıyı kapattı.
"Keyfine bak bugün buradayız."
Dedi ve evin en sonundaki tekli yatağa kendini attı. Bende koltuklardan birine uzandım. İlk defa tam olmak istediğim yerde olduğumu düşündüm. Buraya geldiğimizde çoktan akşam olmuştu ve benim uykum gelmişti zaman çok çabuk geçmiş ve yorulmuştum. Yaşadığım olayları gözden geçirdim. Kesinlikle kurtulamayacaktım. Onun peşinde ona ayak bağı olacaktım. Belkide bir süre sonra benden sıkılır beni öldürebilirdi bile. Ondan beklerdim doğrusu. Acımasızdı, çabuk sinirlenirdi ve ne yapacağı belli olmazdı. Belkide gece ben uyurken acı çekmemi istemediği için zamanı bekliyordu. Bilemezdim. Ama ne kadar böyle desem de içimden bir ses herşeyi reddediyor ve güvenmemi haykırıyordu. Çözmeliydim. Bu kızın gizemini çözmeliydim.
"Hadi uyu artık sabah erkenden buradan ayrılmalıyız"
Dedi ve yatakta yan dönüp rahat edeceği bir konuma erişti. Çok geçmeden bende onun kusursuz yüzünü izlerken uykuya dalmıştım.
^-^
Sabah erkenden yola çıkmıştık...
^^^^
Evet çok kötü bir zamanda bitirdim ama daha yazamıyorum parmaklarım ağrıdı. Telefondan yazıyorum bu yüzden biraz kısa oluyor bölümler ama kısa hikaye yapacağım zaten 15 bölümde bitecek bilginize :)-Ayça Kara
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Kız
AdventureOnu kimse tanımıyor... Ben bile! Ben sadece gördüklerimi söylüyorum. O kız'ın gizemi hala çözülebilmiş değil ama en azından yazdıklarım size fikir verir. Merhaba ben 3. şahıs O kız'ın gizem maceralarını merak ediyorsan buraya bir bak derim.