Elimdeki kitapları kütüphaneye taşıyordum. Hoca sanki başka kimse yokmuş gibi beni görevlendirmişti, hayır birde ağırdı kitaplar.
Bazılarının sayfa sayısı bin sayfanın üstündeydi. Sonunda kapıyı görünce rahat bir nefes aldım ve içeri girip kitapları kütüphane görevlisi ablaya verdim abla kafasını salladı ve geri çekildim.
Tam gidecektim ki onu görmemle olduğum yerde kaldım, Ryan masaya kafasını koymuş yatıyordu. Çok şeker görünüyordu, gülümsedim.
Yavaşça kitaplığın arkasına geçtim ve telefonumu çıkartıp Ryan'a doğrulttum. Bir fotoğraf çekmekle flaşı açık unuttuğumu çektiğim anda hatırlamam beni koşarak kütüphaneden çıkarmaya yetmişti. Oysa ben nereden bilecektim arkamdan sırıtarak bakan Ryan'ı...
Kütüphaneden yeterince uzaklaştığımı düşününce durdum ve soluklandım. 10'ların katına mı gelmiştim?
Öyle olmuştu galiba, sarışın (bu okuldaki herkes sarışın mıydı lan.) bir çocuk koşarken bana çarpmıştı.
"PARDON ABİİ!"
Koşarak yoluna devam etmişti, en azından özür dilemişti o yüzden pek kafaya takmadım. Ama sonra ikinci bir çocuk omzuma çarparak yanımdan geçince kaşlarımı çattım.
"ÖZÜĞRR DİLİYO'M, ABİCIM!"
Bozuk Türkçesi'yle uzaklaşan çocuğa baka kaldım. Sonra gözlerimi devirip önüme döndüm ama kafamı çarpmamla kaşlarımı daha çok çattım.
"Aaa, yeter be!"
Kafamı kaldırıp çarptığım kişiye baktım. Dünkü sarı saçlı çocuklardandı buu, neydi... İsmet, yok... İs, is...
"İSMAİL!"
Kıkırdadı,
"Buyrun, benim?"
"Şey, ya... Aman boşver, sen birşey mi diyecektin?"
"Şey, aynı sınıftayız da... Sınıf nerede diye arıyordum, sen beni götürebilir misin acaba?"
"Tamam, takip et."
Merdivenlere yürümeye başladım, beni takip ediyordu. Tatlı birine benziyordu, benim aksine yani...
"Şey..."
"Utanma söyle."
Dedim, gülümsedi.
"Barış diye birini tanıyor musun ya? Barış, Barış Alper."
Biraz düşündüm, Barış...
"Kıvırcık ve saçı noodle'a mı benziyodu?"
"Evet, evet o."
"He, tanıyorum. Bizim sınıfta, önümde oturuyo."
"Ya off, şansıma ya..."
"Noldu ki?"
"Çocuk sapığım gibi birşey, sürekli yazıp duruyo. Reddediyorum, yeni hat alıyo. Anlamıyorum ben istemiyorum diyorum niye devam ediyorsun gerizekalı, mal, özürlü, yakışıklı, seksi- AMAN NEYSE. Öyle işte."
"Barış Alper gey mi."
Olduğum yerde kalmıştım, lan hani tek gey bendim!?
"Yani öyle olması lazım."
Kafamı salladım, inanılır gibi değildi. Belki bilmediğim çok gey vardı da ben bir tek kendimi belli etmiştim. Sonunda sınıfın önüne gelmiştik, içeri girdim. Peşimden İsmail'de girmişti.
Barış ve arkadaşları her zaman ki gibi benim sıramda dahil olmak üzere etrafa çullanmış sanki babalarının malı gibi oturuyorlardı. Kaşlarım çatıldı,
"Kalk sıramdan Allah'ın cezası."
Barış bana bakıp gözlerini devirdi ama gözleri İsmail'i görünce kocaman açıldı. Sıramdan hoplayarak kalktı.
"Buyrun tabii!"
İsmail tek kaşını yukarı kaldırdı, 'ne yapıyo la bu?' gibi bir bakışı vardı. Gülmemek için kendimi tuttum. Hemen sırama oturdum, İsmail bana baktı.
"Ahmm..."
"Oturabilirsin tabi."
Gülümsedim, İsmail gülümsedi ve yanıma oturdu. Önüme döndüm, lan. YUMUŞUYOR MUYDUM BEN!? Sakin ol içses. Sakin. Yumuşamıyorsundur ya.
Ben bunları düşünürken zil çalmıştı, hoca içeri girince kafamı kaldırıp hocaya odaklanmaya çalıştım...
°
428 kelimeeeBiri sormuştu atim artık dedim
Bu arada merak etmeyin Seba'm yumuşuyucak zaten şu tiple soğuk olamaz aw
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•∆{-Benimde Artık Bir Sevgilim Var!-}∆• RyanSeb
FanficRyan×Sebastian Dusan×Edin Barış×İsmail Mert×İrfan Ezgjan×Emre