°5°

59 11 8
                                    

Ders her zamanki sıkıcılığı ile devam ederken Ryan'ın bakışları artık beni tuhaf hissettirmeye başlamıştı. İsmail bunu fark edip bana iyi misin diye sormuştu bile, geçiştirmiştim ama hiç iyi değildim.

Bunaldığım için etrafa bakmaya başladım, tenefüse çok az kalmıştı. İç geçirdim ve kafamı sıraya dayadım. Yok. Bu iş böyle olmayacaktı, zil çaldığı gibi ayaklandım ve Ryan'ı kolundan tutup bahçeye kadar sürükledim. Sonunda sadece ikimiz kalınca ona döndüm,

"Ne bakıp duruyorsun, sapık mısın acaba!?"

Dudağının kenarı kıvrıldı, kollarını birleştirdi.

"Sen bakarken sorun yok ama?"

Kızardım, gözlerim kocaman oldu. Nereden bilebilirdi ki!?

"N-nereden uyduruyorsun be!?"

"Sebastian, bana aşık olduğunu zaten biliyoruz. Bari dikizlediğini inkâr etme."

Somurtup gözlerimi devirince yanağımdan bir fıske aldı ve arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı.

"Hem güzelliğine bakıyordum ben, sapık değilim."

O uzaklaşırken ben kaşları çatık ve kocaman gözlerle ona bakıyordum. NEY. GÜZEL. GÜZEL OLMAK. BEN. GÜZELİM. BEN Mİ? GÜZELİM!

°
"Keyfiniz yerinde sanırım Sebastian efendi?"

"Seba yeterli."

Herkes bana dönüp bir bakış atmıştı, sanırım bayadır sert davranıyordum onlara. Seba demelerine izin vermem bir mucizeymiş gibi bakmaya devam ettiklerinde 'ne bakiyonuz?' bakışı attım. Hepsi yemeğine döndü. İrfan gülümsedi,

"Pekala Seba efendi, ne oldu da böyle mutlu ve neşelisiniz? Etrafınıza neşe saçıyorsunuz."

Gülümsedim,

"Güzelim."

"Ney?"

Mert'in çatık kaşlara bana baktığını fark edince gergince kıkırdadım.

"Yani, güzelmişim. Biri öyle dedi.."

Mert rahatlamışa benziyordu, İsmail 'OoooOoooo' gibi bir ses çıkartınca gözlerimi devirdim. Sonra fark ettim ki bir saate yakındır sebepsizce salak salak gülümseyip duruyorum. Bu adam harbiden hayatım olmuştu ya...

"Kimmiş peki 'biri'?"

Diye soran Dusan'a baktım,

"Hâlâ bilmiyor musunuz!?"

O kadar dedikodunun içinde öğrenmemişler miydi yani? Pes doğrusu.

"Hayır?"

Dedi, Mert.

"Ryan, Ryan Kent. Bizim sınıfta."

"O yüzden mi bakıp duruyormuş sanaa?"

Diyince İsmail yine kızardım.

"Tebrikler kardeşim."

Diyip omzuma vuran Edin'e gülümsedim. Abilik etmesi hoşuma gitmişti, belki yumuşamalıydım. Şu son birkaç gün cidden iyiydi ve hepsinde insanlarla ilişkimi düzeltmiştim. Edin'e gülümsedim,

"Sağol, abi."

"Kaptan de sen ona."

Dedi, Ferdi. Tek kaşımı yukarı kaldırdım, Ezgjan açıklamaya koyuldu.

"Maçlarda hep kaptanımızdır da kendisi."

Diyince başımı salladım, gerçekten iyi insanlardı ya. Neden arkadaş olmak zor gelirdi ki insana? Soracak cesaret bulmak istiyordum şuan...

"Seba, arkadaş olalım mı?"

Diye soran Dusan'a baktım. Akıl okumayı biliyordu sanırım? Parıldayan gözlerim hepsinin üzerinde gezindi, hepsi bu durumdan memnun gibiydi.

"Çok isterim!"

Birden başlayan şarkıyla hepimiz durduk. Barış ve arkadaşları 'Dale don Dale' söylemeye başlayınca İsmail ayaklandı. Kaşları çatıldı, Barış İsmail'in gözlerinin içine bakıyordu....

°

348 KELİME

BU ŞARKIDAN NEFRET EDİYORUM AMA SÖZLERİ ŞUAN İSMAİL VE BARIŞ'A TAM UYİYO😭😭😭

•∆{-Benimde Artık Bir Sevgilim Var!-}∆• RyanSebHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin