Dans ede ede sınıfa doğru yürüyordum, gören 'bu ne yaşıyo amk.' dese de sikime takmıyordum şuan. Mırıldana mırıldana yürümeye devam ettin. Ben anksiyeteden değil, anksiyete korksundu benden!
"She's crazy, but she's mine. Damn, I lose my mind. She's dancing every night, singing sha-la-la-la.."
Fena sarıyordu yaa, sonunda sınıfa yaklaşmıştım. Sınıfa kapıyı çarparak girdim ama etrafa bakmadım.
"Crazy, but she's mine.
Damn I lose my mind.
She's dancing every night, singing sha-la-la-la-la!!"Çantamı sırama fırlattım, of çok enerjiktim bugün. Kafamı kaldırıp etrafa bakındığımda bana bakan Ryan'ı görmemle yanaklarımın kıp kırmızı olduğunu hissettim.
Şarkıyı durdurup sırama oturdum ve gözlerimi sadece önündeki sıranın üstünde yazan anlamsız salak saçma yazılara odakladım.
Rezil olmuştum, hemde sevdiğim çocuğun önünde. ANKSİYETEYİ SİKEYİM. Barış kolumu dürtene kadar öyle kramp girmiş gibi oturmuştum sırada. Kaşlarımı çatıp Barış'a çevirdim.
"Ne var be!"
"Aman sanada birşey demeye gelmiyo amına koyayım. İsmail'i soracaktım, nerede?"
"Ne bileyim Barış ben!?"
"Sakin lan, arkadaş değil misiniz siz? Biliyorsundur diye- Aman neyse kolay gelsin."
Barış elleri cebinde yanımdan uzaklaşırken üzerimde hissettiğim gözlerin sahibine bakmaya cesaretim olmadığını hissettim. Dik dik bakıyordu birde, arsız mısın nesin be Ryan'ım? Ya da sadece beni nasıl döveceğini düşünüyor da olabilir.
Daha fazla dayanamayacağımı anlayınca hızla kalkıp sınıftan çıktım. Koşarak çıkış kapısına yürüdüm, zilin çalmasına daha vardı.
Kulaklıklarımı kulağıma yerleştirdim ve arka bahçedeki kimsenin uğramadığı banka oturdum. Gözlerimi beyaz ayakkabılarıma sabitleyip hiçbir şey düşünmemeye çalıştım, o kadar odaklanmıştım ki yanıma oturan kişiyi fark etmemiştim bile.
Belki ben fark etmemiştim ama hayatım değişiyordu, aynı bu çürümekte olan banka ilk defa benden başka birinin oturmuş olması gibi.
Kulaklıklarımı indirdim ve kafamı kaldırıp o kişiye baktım. LAN, BU RYAN'IN TAKILDIĞI (uyumadığı zamanlarda) NİCOLO DEĞİL MİYDİ BE!? Benim ona baktığımı hissetmiş olmalı ki gözlerini bana çevirdi, tek kaşı yukarı kalkmıştı.
"Ne baktın birader?"
"Ha, şey pardon."
Gözlerimi önüme çevirdim, o da kendi önüne döndü. Aramızda bir dakikalık süren bir sessizlik oldu, sonra bu sessizliği bozdu.
"Sen geysin demi?"
Öyle boş boş sorması sinirime dokunmuştu ama boşverip kafamı salladım.
"Evet."
Bakışları yüzümü buldu,
"Nasıl anladın... Gey olduğunu?"
"Şimdi anlaticam, ama dövme beni."
"Niye be?"
"Sus ve dinle, okulda ilk günümdü. Fena stresliyim böyle, birde o günün sabahı babamla kavga etmişim. Ergen ergen geziyorum ortalıkta yanlız başıma, sonra ikinci derste birisi içeri daldı. Hoca onu ilk günden okula geç kaldığı için fena azarlamıştı ama onun umrunda değildi. Sonra o çocuk benim arkama oturdu, istemsizce bir çekim oluşmuştu içimde. Ondan sonra ben derslerde birkaç kez bunu dikizledim, o günün okuldan çıkma saati gelince babamı aradım çünkü yolu bilmiyordum. Sonra babam beni telefonda sinir etti yine kavga etmeye başladık. Sonra o çocuk geldi telefonu babamın suratına kapattı, aynı yerde oturuyoruz ben seni bırakırım dedi. Ben eridim orda, beni evime götürdü. Sonra bir kaç hafta oldu uzaklaştım ondan. Neden bilemediğim bir şekilde ondan uzak durmam gerektiğini düşündüm. Sonra zamanla onu görmeden duramadığımı fark edince tekrar peşine düştüm, bunları neden yaptığımı düşündüm. Sonra çocuğa aşık olduğumu anladım, buda benim gey olmam demek olduğu için... Öyle işte. Yani zaten kim olduğunu bilmeyen kalmadı, Ryan olduğunu anlamışsındır."
Herşeyi ona böyle anlatma sebebim çok yakınım olmaması ve zaten pekte umrunda olacağını düşünmememden hemde sıkıntıdandı.
Yani belki Ryan'ın yakını olduğundan biraz tırsmıştım, ama biraz. Gözlerini yere indirdi, baya düşünceli gibiydi. İstemsizce bir rahatsızlık düştü içime,
"İyi misin?"
"Ha?"
"Dalgın gibisin, iyi misin diyorum."
"Şey.."
"Anlatmaktan çekinme lütfen."
"Ahh, pekala. Üst sınıfılarda biri var, böyle çok şeker ve kısa. Uğraşmadan duramıyorum, ama o benden pek haz ediyor gibi değil. Geçen bana tokat atıp sal beni demişti, bende ne olacak sanki diye boşvermiştim."
"Şimdi de görmeden duramıyorsun."
İç geçirdi,
"Evet.."
"Bence söyle direkt ona, benim gibi uğraşma. Sonra okulda dedikodun çıkıyor ona bakıyorsun, dikizliyorsun diyorlar. Yani belki yalan söylemiyorlar ama... Aman neyse, söyle sen ona. Kabul etmezse de canı sağolsun."
Bana baktı, sonra gök yüzüne baktı. Gözlerinden belliydi hüzünü, gülümsedi yavaşça. Sonra kaşlarını çattı ve ayağa kalktı.
"Teşekkürler, Sebastian."
"Seba yeterli."
Gülümsedi ve koşarak okula gitti. Aşk konusunda yardımı dokunabilecek son kişi olduğunu söylemeyi unutmuştum, ama çok geçti. Aman be Seba, çok salaksın.
°
661 Kelime
Sebastian'dan aşk tavsiyeleri 💅🏿💅🏿💅🏿
Benim her bölüme şarkı sözü eklemem şako mu?
YAZIM HATALARINI BOŞVERİN LÜTFEN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•∆{-Benimde Artık Bir Sevgilim Var!-}∆• RyanSeb
FanficRyan×Sebastian Dusan×Edin Barış×İsmail Mert×İrfan Ezgjan×Emre