'yasak Aşk' [eddraco]

²kitli mi kaldık?²

Bu gün dün sabah gibi düzgün uyanmak yerine kafama dökülen bir sürahi su ile uyandım. Ablam bibi yine beni trollüyordu.

Edgar: ya, abla!

Bibi: efendim edgar?

Edgar: komik mi ya! Daha güneş doğmamış!

Bibi: ama kar yağıyo....

Ablam daha lafını bitirmeden cama yapıştım. CİDDEN KAR YAĞIYOR!

Edgar: Abla, Abla, abla, abla, abla, abla!

Bibi: NE?!

Edgar: abim kahvaltıyı hazırlayana kadar dışarı çıkalım lütttfeeennn!!!

Bibi: okula gidince bahçede oynarsın.

Edgar: ya ama kapıları kapatıyorlar izin vermiyorlar ki!

Bibi: iyi tamam ama üstüne düzgün bir şeyler giy yoksa fang beni parçalar.

Edgar: TAMAM!

Ablam odadan çıkarken çabucak üstüme kalın bir şeyler giydim ve atkımı boynuma dolayarak bahçeye karlara atladım. Şimdiden baya bi kar dolmuştu. Bu sırada karşı evden bana bakan colette'i gördüm. Ben yattığım yerde otururken colette yanıma geldi.

Colette: vaay be! Karı bu kadar sevdiğini bilmiyordum, edgar!

Edgar: Edgar'ım ben tabiki kar sevcem. Bunu en iyi bilen sensin colette.

Colette: evet! Sonuçta ben senin ilk arkadaşını..!

Colette'in kafasına gelen terlik ile cama baktık. Abim atmıştı, herkese annelik yapan abim.

Fang: COLETTE! niye doğru düzgün bir şey giymedin?! Üşütüceksin bak çabuk git üstüne kalın bir şeyler giy, getirtme beni oraya.

Colette: Tamam, Fang anne!

Fang: bana da anne demeyi kesin kafanıza terlik atarım!

Bibi: Fang anne!

Fang içeri girip bibi'nin de kafasına bir terik atmıştı. Ablam abimi kızdırmagı sevdigi icin içerden anne diye bağırmıştı.

Colette: abin ne garip insan ya...

Edgar: deme lan öyle adam bizi düşünüyor. NANKÖR!

Ben şakadan bağırırken colette drama queen moduna girmişti.

Colette: hiğ!? Yazıklar olsun edgar! O kadar sana arkadaşlık ettim!

Edgar: tamam bokunu çıkarma.

Cokette: ok!

Biz bir iki saat kadar karda debelendikten sonra abim seslendi.

Fang: lan dingil edgar, Hadi kahvaltıya! Colette kahvaltı yapmadıysan sende gel!

Colette: yok abi ben tokum.

Edgar: Tamam geliyorum abi.

Colette'e el sallayarak eve çıktım ve üstümdeki montu falan çıkarıp mutfağa gittim. Kenji yine mükemmel bir kahvaltı hazırlamıştı.

Bibi: Allah'a şükür geldin. Az daha gekmeseydin sensiz yiyecekti...

Ablam abimden ensasine bir şapalak yiyince sustu. Kıkırdayıp yerime oturdum ve Kenji de yerini alınca yemeye başladık. Yemekten sonra hemen hazırlanarak okula gittim. Ama ablam beni sabah sabah uyandırdığı için biraz uykum vardı. Ders matemetikti hem hoca tekrar yapıyordu hemde matematiğim gayet iyiydi. Biraz uyusam bir şey olmaz diye düşünerek kafamı masaya koyup uyumaya başladım...