Şimdiden söyleyeyim bu bölümden sonra bol,bol geriye dönüş tekniği kullanıcam çünkü olaylarda anda kalmayı maalesef ki sevemiyorum😞
İyi okumalar🤍🖤***
Flashback"Çağla kızım koş abine bir bardak su getir"
Çağla,eli ayağı birbirine dolaşarak mutfaktan bir bardak suyu hemen getirdi Alazın geçmeyen öksürük krizine bir yenisi daha eklenirken Neslihan kıpkırmızı olmuş oğlunu sakinleştirmeye çalışıyordu annesinin abartılı hâllerini elleriyle sımsıkı tutarak durduran Alaz"Tamam,tamam geçti ya, abartmayın, fındık çağlanın getirdiği tatlıdan oldu ne olduysa"
Çağla şaşkınlıkla "boşuna tatlıya bahane uydurup durma,sen yemeyi beceremezsen tatlının suçu ne"deyince
Neslihan gözleriyle Çağlayı susması için uyarıp arkasını döndü kafası kapıya yaslı, önünde ellerini birleştirmiş Alazı inceleyen Asiyle görünce"Gel kızım"dedi
Asi Neslihanın komutuyla iki adım öne çıkıp beklemeye başladı "çocuklar öncelikle tanıştırayım bu Asi, Asi bu yaz birçok konuda Alaza yardımcı olacak" Alaz,gözlerini Asiye dikip hâlâ incelemeye devam ederken Asi hafif çekingen tavırlarla sadece Alazın dibinde oturan alımlı,boncuk gözlü genç kıza bakıyordu.
Tanışma faslı bittikten sonra Neslihan günün yorgunluğundan ve gitmesi gerektiğinden bahsederek deyim yerindeyse Alazı öpücüklere boğup işe gitmek için ayaklandı.
Yedikleri tatlının bulaşıklarını mutfağa götürmek için hareketlenen Asiyi eliyle durduran Çağla şaşkınlıkla "hayırr,bu senin görevin değil Asi, diyerek içerideki yardımcılardan birini çağırdı "sen sadece Alaz ve Alazın sorumluluğuyla ilgilensen yeterli" diyerek hafif tebessüm etti.****
saatler,günler,haftalar,aylar birbirini kovalarken Asi başladığı işinde tam altıncı ayı doldurmuştu****
Lapa,lapa yağan karın altında koşarak otobüse yetişmeye çalışırken ayağında botuyla sertleşmeş kârların ezilme sesi ve gıcırtısı kulağını dolduruyordu saat sabahın yedisi olduğu için etrafta pek fazla kimseler yoktu
Uzaklarda bir yerlerde havlama sesleri geliyordu,bulunduğu dar sokaktan çıkıp ana caddeye ulaştığında burnuna mis gibi patatesli poğaça kokusu doldu hafiften tebessüm ederek karşısındaki pastanenin yolunu tuttu, biraz peynirli,biraz zeytinli Alazın da çok severek yediği patatesli olan poğaçalardan sardırıp tam çıkacakken gözüne tatlı bölümünden bol çikolatalı ve kremalı pastalar takıldı aklına Alazın çikolata görünce nasıl kıvranıp:"Asi,tamam çikolatalar elbette sağlığa zararlı ama ben eğer yemeyip üzülürsem bu durum sağlığım açısından bana daha çok zarar vermez mi hem senin hiç mi acıman yok"
diyerek ajitasyon yaptığı anılar aklına doluşunca gülümseyerek minik çikolatalı pastalardan da iki tane alıp otobüs durağına doğru ilerledi duraktaki oturaklardan birine elindekileri bırakıp boynundaki atkısına iyice sarındı kıpkırmızı olmuş burnunu içine çekip kaşe paltosunun cebinden telefonunu çıkardı her sabah olduğu gibi yine iki bildirim görünce içinden kıkırdamaya başladı ve bildirimleri tıkladı
Alaz: "Günaydın Asi kız"
"Bugün bana hangi hayat dersi veren romanı getireceksin?"
Asi msg de yazılanları okurken içi sımsıcak olarak huzurla nefes aldı
Çantasının büyük gözünü açıp JoJo moyesin "senden önce ben" romanına bir bakış atmıştı iki haftadır çantasında olan romanı bugün vereceğine dair kanıya varıp tekrar çantayı kapattı
gelen otobüse dikkatlice binip şehre çok yakın olan dağ evinin yolunu tuttu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biri Otuz Geçe.. //Aslaz//
Teen FictionBu hayatta her birimizin çok güzel hayalleri ve geleceğe dair umutları var. Hiçbirimiz bir gün acaba başımıza bir şey gelecek mi diye sorgulamayız ya da böyle bir durumun olacağını aklımızın ucundan bile asla geçirmeyiz Alaz da böyle düşünüyordu ta...