Gül ve papatya

243 12 4
                                    

Ayyy ben bölümü musmutlu olarak yazdım.

umarım beğenirsiniz,iyi okumalar💙




Eylül 2024..

Telefon ekranındaki yazıya tekrar tekrar baktı "Seni çok özledim Loui" yüzü buruk bir hüzünle ışıldarken umutlu gözlerle aynadaki aksine baktı yüksek sesle "Saçmalama Asi,ya gerçekten kafayı yedin ya da yemek üzeresin" dedi

Aynada bir süre daha kendini incelerken "Ne yani iki yıl oldu,o kadar uzun zaman geçti şimdi gelmiş hiçbir şey olmamış gibi bir de seni çok özledim mi diyosun"
Yüksek sesle söylenmeye devam ederken tuvaletten çıkan sarı saçlı kadın Asinin kendi kendine söylenmelerine karşı tuhaf bir bakış atarak işini bitirip lavabodan çıktı.

Asi sıkıntıyla eline ve yüzüne bir kez daha su vurup kafenin içine masasının olduğu yere doğru adımlayıp oturdu bir süre ne yapacağını,ne tepki vereceğini düşündü tam telefonu eline alıp bir şeyler yazmak üzereydi ki telefonun titremesiyle gelen mesaja baktı.

"özür dilerim"

"Biliyorum, bu durumun açıklanabilir herhangi bir durumu ve izahı yok ve olamaz da ama seni görmek istiyorum. Asi, seninle bir kere,son kez bile olsa konuşabilmek istiyorum"

"Lütfen,Asi"

"Gelmek istersen eğer konumu atıyorum."

Asi bir kere daha gelen bildirime baktı, gerçekten de bu sefer gelen bildirim konum bildirimiydi ve bu konum bulunduğu yere beş dk mesafedeki bir oteli gösteriyordu.

Uzun bir düşünme ve karar vermenin ardından hesabı ödeyip kalktı.



***
Duşun altında kaç dk beklediğinin farkında değildi,su her ne kadar kaynar hâlde sıcak olsa da titremesine bir türlü engel olamıyordu elleriyle duşa kabinin her iki tarafına tutunup beklemeye koyuldu zihni o kadar karmaşıktı ki yaşanılanları hayal mayel hatırlıyordu.

kafeden hızlıca çıkıp eve gelişi, evde bir süre kendine özenip hazırlanması,çok severek süründüğü mat kırmızı ruju,
ânlar kısa kısa gözünün önünden film şeridi gibi geçiyordu aceleden şemsiye almayı bile unutmuştu, sıkıca giyinik hâlde evden koşar adım çıkıp konumu gösteren yere doğru hızla ilerlediğini hatırlıyordu....

Kendisini bacakları taşıyamayınca kabinin içinde yere çöküp kendini tutamayarak yüksek sesle hıçkırarak ağlamaya başladı ne kadar ağlarsa ağlasın bir türlü sonu gelmiyordu.

Dökülen göz yaşlarına yenileri eklenirken bi anda ağlamayı kesti zil mi çalıyordu iyi de kim gelebilirdi ki bulunduğu durumun farkına yeni yeni varıyordu hızlıca duştan çıkıp üzerini giyindi, kapıya doğru yönelip kapı deliğinden baktı, görünenlerde kimse yoktu kapıyı çok az belli belirsiz aralayıp baktı yerde bir buket çiçek gördü gül ve papatya üzerinde de minik bir not vardı yere doğru eğilip hızlıca çiçeği yerden aldı ve notu okumaya başladı

Je t'aime (seni seviyorum)

A.s

Yorgun adımlarla salona girdi çiçeği masanın üzerine sertçe fırlatıp yere çökerek ağlamaya başladı...

Heyecanla otelin kapısından içeriye girince resepsiyonda kendisini biri karşılamıştı hemen yardımcı olup yukarı katlardan bir odayı gösterdi Asinin sürekli heyecandan eli ayağı birbirine dolaşıyordu.

Biri Otuz Geçe.. //Aslaz//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin