14.

573 83 35
                                    


merhaba, okunma sayısı oldukça artmış fakat oy ve yorumlar az. unuttuğunuzu düşünüyorum onu hatırlatıp iyi okumalar diliyorum🤍


gözlerim yanımda uyuyan kadındaydı. yüzündeki yaralar biraz daha iyiydi. devamlı krem sürüp pansuman yapıyorduk. o maçın üstünden bir hafta geçmişti. ida ile konuşma fırsatımız olmamıştı. sürekli uyuyordu. başına gelen durum oldukça ağırdı. zehirlenmiş ve üstüne bıçaklanmıştı.

kapının zili çaldığında yavaşça yataktan çıktım. ida'nın arkadaşları gelecekti. hepsi arada uğruyordu. bugünde hep birlikte gelip akşam yemeği yiyecektik. kapıyı açtığımda ateş, buse, serenay sevgilisi ali, eylül gelmişti. hepsini içeriye davet ettim. eylülü uzun zamandır görmüyordum. ailesinin şehir dışında yaşadığını bir süre onları görmeye gittiğini fakat ida'nın durumunu öğrendikten sonra çok durmamış geldiğini biliyordum.

"hoşgeldiniz," dedim. "ida uyuyor," dedim onları uyararak.

"uykuları nasıl?" diye sordu buse fısıldayarak.

"sürekli uyuyor," diye söylendim.

"ilaçlardan," dedi ateş. uzun bacaklarına sırnaşan kediyi alıp severken. "kızım özledin mi beni?"
kedi anlamış gibi miyavladı. "bende seni özledim." dedi ateş öperek.

haline güldüm. tatlı duruyordu.

"kedilere bayılıyor," diye söylendi buse. "sarı kedilere daha çok," dediğinde ateş kaşlarını çatıp buseye baktı. buradaki sarı kedi kesinlikle kedi değildi. edizdi. buseyle biraz dedikodu yapma fırsatım olmuştu. ateş ve edizin eskiden sevgili olduklarını söylemişti. ediz ateşi aldatmış. bunu duyduğumda çok üzülmüştüm. buse daha sonra buna inanmadığını söylüyordu. edizin, bazı korkuları olduğunu ve ateşten ayrılmak için bahanesi olduğunu düşünüyordu. aralarının nasıl olduğunu bilmediğim için yorum yapamıyordum.

ediz arada mesaj atıyor idayı soruyordu samimi biriydi. bazen günlük konular hakkında konuşuyor kafamı dağıtmama yardımcı oluyordu.

koltuklara geçip oturduğumuzda herkes fısıldaşarak konuşuyordu. "idayı uyandırsak mı?" dedi buse. "yemek yiyelim. oyun oynayalım."

geldiğinden beri sessizce oturan eylül ayaklandı. "ben uyandırırım."

anlamsızca arkasından baktım. ablam gitmeden bir gün önce içtiğimiz gün aklıma gelirken şüpheyle gözlerim kısıldı. idanın hoşlandığı kızlardan bahsederken eylül'ün yüzünün düşüşü. siktir idadan hoşlanıyor olabilir miydi?

buseye döndüm "yemekler hazır. sizde masayı hazırlar mısınız?"

"tabikii tatlım," dedi buse. onlar mutfağa geçerken bende idanın odasına geldim. kapı hafifçe aralıktı. sessiz bir şekilde aralık kısımdan içeri baktım. eylül, idanın yanına uzanmış yüzündeki yaralarını okşuyordu. öfkeyle kapıyı açtım. "uyandıracağını söylemiştin. gelip yanına yatmışsın."

eylül hızla yattığı yataktan kalktı. "biraz daha uyumak istediğini söyledi..."

idaya baktım hâlâ uyumaya devam ediyordu. kullandığı ilaçlardan dolayı uykusu eskisi kadar hafif değildi. "sen içeri geçebilirsin," dedim. "ben sevgilimi uyandırırım."

eylülün kaşları çatıldı. "sen ne dedin?" diye sordu. onun sevgili olduğumuzdan haberi yoktu ve ben ağzımdan kaçırmıştım. yinede geri adım atmadım. "haberin yok mu? sevgiliyiz biz."

eylül güldü. "idanın sevgilisi olmaz," dedi. "onun yatak arkadaşları olur. onları becerir ve atar."

iğrenç sözleriyle sıkıntılı bir nefes bıraktım. idanın böyle biri olmadığını biliyordum. hayatında daha önceden takıldığı fazlaca kız olmuş olsada kimseyi attığı yoktu. eylülün amacını anlıyordum aramızı bozmak istiyordu.

İda (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin