Aşk-ı mardin

14

Yazar : peçetelerinizi hazırlayın

                      - 14 bölüm -

" Karşımda değilde yanımızda  olmanın sebebi ne "

Şah hissetkar bir şekilde güldü alay etmiyordu karşısındaki adamı büyük bir ciddiyetle dinliyordu aslında

Ama bu sorduğu soru onu istemsizce güldürmüştü birkanda haklıydı bu zamana kadar sürekli kavga içinde olmuşlardı

Şimdi barış istemesi şüphe uyandırıyordu ama kararında netti düşman olmak onluk birşey değildi

Ama kimsede dostu olmazdı...

Adam geriye doğru yaslandı bu sefer karşısında o sarışın oğlan  yoktu genellikle bu tarz işlerde pek kendini gösteren biri değildi zaten

Ama şah onu görmek için gelmişti buraya kadar onun içinde bu barış imzalansın diye kuzgunu araya sokmuştu 

" Kuzgun artık araya mesafe  koymamamızı önerdi biliyorsun silah tasarımları ve ihracat işlerine bakan eftelya üretim ne kadar sende olsada asıl olay onda bitiyor ve ben de onun tarafında olduğum için bir barış imzalamamız gerekiyor "

Birkanın bakışları gittikçe sertleşiyordu ama konuyla alakalı değildi sadece karşısındaki adamdan pek haz etmiyordu etmemesi normaldi

sürekli savaş içinde olduğu adamla şen şakrak olamazdı

" silah konusunda kuzgunun tarafında sen eftelyanın tarfında ben varım düşman olmamız her şey için daha iyi ama bu düşmanlığı ne eftelya nede kuzgun istiyor "

Birkan herşeyin fazlasıyla farkındaydı neler olduğunu ilk günden beri biliyordun şah bakışlarıyla zaten her şeyi anlatıyordu

Konunun eftelya ve kuzgunla hiç bir alakası yoktu

" aptalmıyım sanıyorusun "

Karşısındaki sarışın adam ya sır saklayamıyordu yada yalçına nasıl baktığının farkında değildi

Şahın bakışları durdu adamın bunu anlamasını beklemiyordu belkide farklı bir şey anlamıştı yada yanlış ifade ediyordu

ama birkan gün gibi her şeyin farkındaydı şah gülüşünü bozmadı ama fazlada sırıtmadı " anladığın şeyin ne olduğunu bilemiyorum birkan "  dedi

Bu sefer gülen taraf birkan oldu adamın kafasını karışacağını ümit etmişti zaten " Yalçın kimseden hoşlanmaz şah " dedi kesin bir şekilde

Şah için bu durum sorun değildi  gerekirse peşindende koşardı ama o sarışını elde edecekti

" görücez...

....

Bazı geceler vardı bazılarına umut bazılarına kabus olan karanlıklar vardır

Bazen insan o karanlığın en dibini en acısını çeker o karanlık ateşin içinde cayır cayır yanar

Yalçın...

Yalçında o kor ateşlerin içinde yanan bir candı gündüzleri mutlu geceleri kabuslara uyuyan bir candı o

Sarışın adam mermerde oturup ağlayan çocuktan bir saniye bile gözlerini ayırmadı

Neden ağladığını bilmiyordu ama içi yanıyordu onu böyle gördükçe şah ilk defa ruhen acı çekiyordu

Sarışın oğlanın her hıçkırığında dahada dibe batıyordu yanınıda gidemiyordu

Öylece kalmıştı öylece seyre dalmıştı genç oğlanı.