Yıldız + yorum = yeni bölüm ?
Ne demiş atalarımız, ne ekersen onu biçersin size güveniyorum yaparsınız
Uyuyamıyordum.
Evet Uyuyamıyordum çünkü her gözümü kapattığımda göz kırpıp tekrar tekrar önümden geçiyordu
Ay bana ne oluyo ya
En sonunda pes edip oflayarak yataktan kalktım ve koğuştan çıktım
Uzun koridorda hızlı adımlarla ilerleyip bahçeye çıktım, bahçenin ilerisinde başka bi askerle konuşup sigara içen akalple göz göze gelmemle içimden pek hoş şeyler geçirmedim
Beyaz dişleri güldüğü için gecenin karanlığına inat parlarken gülüşüne bakakaldım
Ne oluyordu bana öf!
O senin komutanın kendine gel efe
Gözlerini benden çekip önündeki askere döndüğünde asker bana baktı ve dalgacı bakışlarla komutana bişeyler dediğinde ikisi de kahkaha attı
Kaşlarım sinirle çatıldığında ne dediğini deli gibi merak ediyordum
Sigarayı cebimden çıkarıp ucunu ateşlediğimde akalpin gözleri elimdeki sigaraya değindi ve kaşları çatıldı
Ona bakmayı reddedip sigaradan bir nefes çektiğimde daha iyi hissettiğime emindim
Bana doğru gelen ahmet abiyi görmemle yüzüm gülmüştü
" sarı bebem nerdesin bee" dedi Gelip tek kolunu omzuma atıp beni kendine çekerken
" abi boğulcam" dedim kolundan kurtulmaya çalışıyorken
Akalp komutana gözlerim değdiğinde dik dik baktığını gördüm
" hadi bitir sigaranı da gidelim içeri seni göremeyince meraklandım " dedi gelme sebebini açıklayarak
Sigarayı bitirip ahmet abiyle birlikte içeri doğru ilerlerken başımla selam verdim ama o bana boş bakışlar attı
İçeri girip koğuşa döndüğümüzde ikimiz de yatağa yatmış ve uykuya dalmıştık
Sabah koğuştakilerin bağırışları ile uyandığımda herkes çok neşeliydi
Nedenini sorgulamadan kalktım ve üzerimi giyinip hazırlandım ardından koğuştan ayrılıp kahvaltıya indim
Askerler neşeyle sohbet edip kahvaltı yaparken ben her sabah olduğu gibi akalp komutan dahil diğer komutanların oturduğu masaya gittim
" akalp sen niye bu bebeyi bu masaya alıyosun" dedi bi komutan
" çünkü öyle istiyorum " dedi akalp ve yemeye devam etti
Akalp komutanın bakışları arada bana deyse de ben ona bakmaya çekinmiştim çünkü ters taraftan kalkmış gibi bir hali vardı
" lan düzgün taşı şu tabağı!" Diye beklemediğim anda yükseldiği için sıçramıştım
Tabağından peyniri düşüren çocuğa acıyarak baktım, akalp gazabı diye bişey vardı ve ben bunu yakından tanıyordum artık
" emredersiniz komutanım " dedi çocuk ve panikle yerdeki peyniri alıp neredeyse koşarak uzaklaştı
" Ne o çok mu üzüldün arkadaşına " dedi bakışlarımı fark ederek
" hayır komutanım " dedim dedim konutu uzatmamak için
Kahvaltı bittiğinde komutanın odasına çıkmıştık ve saatlerdir buradaydım, adam bırakmıyordu ya!